Normalden haftalar önce doğan prematüre bebeklerin; matematik, okuma ve diğer becerileri düşük olabilirken dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (ADHD) riski de daha yüksek oluyor. Ancak yapılan son çalışmalar, erken doğan bebeklerin yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde daha iyi nörogelişimsel sonuçlarla karşılaşmasının ilk haftalarda ve aylarda yapılan müdahaleler ile mümkün olabileceğini gösteriyor.
Daha fazla anne sütü alan prematüre çocukların ilerleyen yıllarda daha zeki olduğu ortaya çıktı
Prematüre bebekler üzerinde çalışan araştırmacılar, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde ve buradan çıktıktan sonra daha fazla anne sütü alan çocukların daha yüksek akademik başarıya ve IQ’ya sahip olduğunu ve gözlemledi. Ayrıca bu bebeklerin ileride dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip olma ihtimalinin de daha düşük olduğu ortaya çıktı.
Araştırmanın yazarlarından Mandy Brown Belfort da bununla ilgili açıklamalarında, “Çalışmamız, erken doğan bebeklere anne sütü sağlamanın uzun vadeli nörogelişimsel faydalar sağlayabileceğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullanırken erken yaşta anne sütünün yıllar sonra çocuklara önemli ölçüde yardımcı olabileceğine vurgu yaptı.Belfort ve meslektaşları, çalışma kapsamında 586 çocuğun sonuçlarını inceleyerek bulgulara ulaştı. Anne sütünün dozunu ve verilme süresinin verilerini belli nörogelişimsel sonuçlar sağlayıp sağlamayacağını görmek isteyen ekip, çocuklar 7 yaşına ulaştıklarında incelemelerini gerçekleştirdi. Bu incelemeler, akademik performans, IQ, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, yönetici işlevler gibi birçok şeyi içeriyordu.
Çalışma sonunda yüksek miktarda anne sütünün yüksek IQ, daha iyi matematik ve okuma becerilerine yol açtığı görüldü. Ayrıca bu çocukların ebeveynleri, daha düşük ADHD semptomları ile karşılaştığını da bildirdi. Uzmanlar, sonuçların 30 haftanın altında doğanlar gibi oldukça erken dünyaya gelen bebeklerde daha yaygın olduğunu da açıklamalarına ekledi.
Son olarak araştırmacılar, çalışmanın gözlemsel olduğuna diğer faktörlerin de bu konuda etkili olabileceğine dikkat çekiyor. Yine de oldukça geniş kapsamda gerçekleştirilen bu çalışma, erken doğan çocukların gelişimine yarar sağlamak için önemli verileri bizlere sunuyor.
