Otomobil ve Formula 1 denildiği zaman akla ilk gelen isimlerden birisi olan Ferrari, 74 yıllık köklü bir geçmişe sahip. Scuderia Ferrari adı altında Formula 1’de tam 238 yarış kazanan ve 15 şampiyonluk elde eden İtalyan devi, Enzo Ferrari’nin Maranello’da küçük bir fabrika kurmasıyla başladı.
Ferrari’nin ikonik bir isim haline gelmesi öyle kolay olmadı elbet. Hayallerinin peşinden koşan Enzo’nun önüne İspanyol Gribi ve İkinci Dünya Savaşı gibi son derece ciddi zorluklar çıktı çıkmasına ancak Enzo’nun azmi, onu dünyanın en iyi otomobil markalarından birini yaratmasına olanak sağladı. Hem Enzo’nun hem de daha sonra Fiat Chrysler’a satılan Ferrari’nin 74 yıllık serüveninde herkesin bilmediği bazı gerçekleri listeledik.
Ferrari’nin tüm modelleri kırmızı renkte değil
Ferrari denildiği anda ilk Ferrari kırmızısı gelir ancak İtalyan otomobil devinin üretim bandından çıkardığı tüm araçları bu renkte değildir. Rosso Scuderia adı verilen kırmızı rengin yanında Grigio Alley (metalik gri), Giallo Modena (açık sarı) ve Blu Roma gibi 30’a yakın renk seçeneği bulunuyor.
Enzo Ferrari’nin 4 yıl boyunca Ferrari adı altına otomobil üretmesi yasaktı
Enzo Ferrari’nin uzun yıllar boyunca çalıştığı Alfa Romeo’dan ayrılması epey sancılı geçti. Uzun görüşmeler sonunda Alfa Romeo Enzo’nun ayrılmasına tek bir şartla izin verdi. Bu şart, Enzo’nun tam 4 yıl boyunca yarışlarda ve yarış arabalarında hiçbir şekilde Ferrari adını kullanmamasını kapsıyordu.
İlk Ferrari üretimi İkinci Dünya Savaşı yüzünden ertelendi
Enzo Ferrari, Ferrari’nin bugünlere kadar gelebilmesi için yoğun çabalar ve azim gösterdi. Alfa Romeo’dan ayrıldıktan sonra ilk iş olarak ilk Ferrari otomobilini üretmek istedi ancak önünde İkinci Dünya Savaşı gibi büyük bir engel bulunuyordu.
Enzo, 1940 yılında 2 adet 815 Auto Vivo üretti ancak hem araçlar Alfa Romeo'nun şartı yüzünden Ferrari adını taşıyamıyordu, hem de Enzo'nun İtalya Maranello’da bulunan fabrikası müttefikler tarafından bombalanmıştı. Ferrari adı altında üretilen ilk araba olan Ferrari V12 125S, 1947 yılının Mart ayında tanıtıldı.
Tailor Made seçeneği sayesinde tüm Ferrari’ler kişiselleştirilebilir
Ferrari’nin bu kadar prestijli ve başarılı bir marka olmasının ardında yatan en büyük sebeplerden biri, her müşteriye özel olarak kişiselleştirme yapabildikleri Tailor Made programı. Bu program sayesinde Ferrari kullanıcıları, araçları üzerinde istediği kişiselleştirmeleri yapabiliyor, parçaları kendi isteğine göre değiştirebiliyorlar.
Ferrari’nin tüm geliri otomobillerden elde edilmiyor
Ferrari her ne kadar başlı başına bir otomobil markası olsa da elde ettiği tek gelir otomobillerden gelmiyor. İtalyan otomobil devi aynı zamanda kendi oyunlarını, Lego serilerini, bir oyuncak markası olan Mattel’i ve uzaktan kumandalı RC araba markası Kyosho’yu da Ferrari adı altında lisanslatmış durumda.
Ferrari’nin ilk ve tek tema parkı İtalya’da değil, Abu Dhabi’de bulunuyor
Ferrari’ye ait bir tema parkının ilk olarak İtalya’da açılması beklenirdi ancak Ferrari, 2010 yılında ilk tema parkı olan Ferrari World’u Abu Dhabi’de açtı. Dünyanın en büyük kapalı tema parkı olarak nitelendirilen bu parkta, saatte 250 kilometre hıza ulaşabilen dünyanın en hızlı roller coaster'ı bulunuyor. Aileler için birbirinden eğlenceli seçenekler sunan Ferrari World’e giriş yapmak biraz tuzlu tabii. Tema parkında yer alan her şeyi deneyimlemek isterseniz, yaklaşık 885 dirhemi (240 dolar) gözden çıkarmanız gerekiyor.
Ferrari ailesi satılan araçlardan epey az gelir elde ediyor
Bildiğiniz üzere 1947 yılında Maranello’da temelleri atılan Ferrari bir aile şirketiydi ancak durum her zaman böyle olmadı. 1969 yılında Enzo Ferrari, Ferrari hisselerinin %50’sini şimdilerde Fiat Chrysler Automobiles olarak bilinen otomotiv grubuna satmıştı.
Enzo Ferrari 1988 yılından ölmeden hemen önce de Ferrari ailesinin elindeki hisselerin değeri, şirketin sadece %10’luk kısmını oluşturuyordu. Bu yüzden Ferrari ailesi, yıllık satış rakamları milyarlarca dolara ulaşan Ferrari’den görece çok az bir gelir elde edebiliyor.
Dünyanın en hızlı Ferrari’si: 812 Superfast
Ferrari’yi Ferrari yapan bir diğer özelliği de son derece hızlı olmalarıdır ancak 812 Superfast, markanın bugüne kadar ürettiği en hızlı otomobil olma niteliğine sahip. 0’dan 100 km/s hıza sadece 2,9 saniyede çıkabilen 812 Superfast, 789 beygir güce sahip olmakla birlikte aracın maksimum hızı da 340 km.
Ferrari’nin logosu hakkında 2 farklı iddia bulunuyor
Ferrari’nin ikonik logosunu görmeyen yoktur. Sarı bir arkaplanda şahlanan atın aslında iki farklı hikayesi bulunuyor. İlk hikayeye göre oğlunu savaşta kaybeden bir İtalyan Kontesi olan Francesco Baracca, Enzo Ferrari’ye uğur getirmesi için bir at maskotu hediye eder ve Enzo Ferrari adı altında üretilecek otomobillerine içinde at barındıran bir logo tasarlamaya karar verir.
İkinci hikayeye göre ise Enzo Ferrari, İtalyanca'da yarış atı anlamına gelen Scuderia adını yarış takımlarına vermeye karar verdikten sonra hem takımla uyum içerisinde olmak hem de kırmızı ve sarı renklerle İtalya’ya olan aşkını göstermek için otomobillerinde böyle bir logo kullanmaya karar vermiş.
Lamborghini markasını güçlendiren isim Ferrari'ydi
Ferrari'nin rakipleri arasında Aston Martin, Porsche ve Audi gibi markalar bulunuyor ancak hiçbiri Ferrari ve Lamborghini arasında yaşanan nefret dolu çekişme kadar ciddi değil. Ferrari'den yaklaşık 20 yıl sonra kurulan ve otomobil üretimine daha da geç başlayan başka bir İtalyan devi Lamborghini, kısa bir sürede Ferrari'ye dişli bir rakip olmayı başarmış bir isim. Tabii bu başarısının ardında da Enzo Ferrari'nin yattığını söyleyebiliriz.
Aslına bakarsanız Lamborghini ilk kurulduğu zaman bir traktör fabrikasından öte bir yer değildi. Markanın sahibi Ferrucio Lamborghini, Ferrari'den bir araba satın aldığı zaman aracı beğenmemiş ve şikayetlerini Enzo Ferrari'ye bir mektup araclılığıyla iletmiş. Enzo'da Lamborghini'yi pek dikkate almayarak biraz kaba saba konuşmuş ve daha sonra Ferrucio, Enzo'ya karşı büyük bir kin ve nefret besleyerek kendi otomobillerini üretmeye başlamış.