Formula 1, Sadece Birkaç Yılda Nasıl En Popüler Sporlardan Birine Dönüştü? İşte Formula 1'in Bilmediğiniz Hikayesi

13
5
1
0
0
Günden güne popülerlik kazanmaya devam eden Formula 1, sadece birkaç yılda nasıl eski popülerliğinin de üstüne geçmeyi ve para basma makinesine dönüşmeyi başardı? Gelin, Formula 1'in bilmediğiniz hikâyesini anlatalım.

Motorsporlarının zirvesi olarak kabul edilen Formula 1, özellikle geçtiğimiz dört yıl içinde tüm dünyada müthiş bir popülerlik kazandı. Peki, büyük oranda Netflix’in Formula 1: Drive to Survive belgesel dizisine de borçlu olunan bu popülerliğin kökleri neye dayanıyor? Formula 1, daha önce belki de çok daha rekabetçi bir ortam olmasına rağmen nasıl popülerlik kaybetti? Bu popülerliği ve dahasını nasıl kazandı? Gelin, Formula 1’in yakın geçmişine göz atalım.

Formula 1, 2016 yılına kadar sporun patronu olarak kabul gören Bernie Ecclestone yönetiminde faaliyet gösteriyordu. Fakat Bernie, hem Formula 1 camiasında hem de ilerleyen yıllarda pek çok hayran tarafından ‘bunak’ olarak görülüyor ve fikirleri pek de hoş karşılanmıyordu. Formula 1 popülaritesinin düşüşü de Bernie Ecclestone döneminde gerçekleşti.

Formula 1 popülerliğinde 8 yılda %40 değer kaybı yaşandı:

formula 1

Formula 1, 2008 yılına kadar aslında oldukça popülerdi. Sadece 2008 yılında Formula 1’in küresel izleyici sayısı 600 milyonu aşkındı. Yani 2008’de dünya üzerinde her 10 kişiden 1’i Formula 1 izleyicisiydi. Fakat Bernie’nin bazı inançları nedeniyle Formula 1, 2008’den 2016’ya kadar 8 yılda neredeyse üçte birden daha fazla oranda popülerlik kaybetti.

Popülerlik kaybının yaşandığı yıllardaysa Bernie’nin ilginç inancı, kendisinin verdiği bir röportajda kabak gibi meydana çıkmıştı:

bernie ecclestone

“İnsanların neden ‘genç nesle’ hitap etmek istediklerini anlayamıyorum. Neden bunu yapmak istiyorlar? Onlara bir şey satmak için mi? Bu çocukların çoğunun parası yok. Çok parası olan 70 yaşındaki birine ulaşmayı tercih ederim. Çocuklar bir ürün satın almayacakları için onlara ulaşmaya denemekte hiçbir mana yok. Pazarlamacılar da bu kitleyi hedefliyorsa, Disney ile reklam yapsalar iyi ederler herhalde.

Tweetleme, Facebook ya da neyse ne, hiçbirine ilgim yok. Öğrenmeye çalıştım ama her türlü eski kafalıyım. Hiçbirinde değer göremedim.”

Bernie’nin verdiği sadece bu ufak demeç bile Formula 1 gibi bir sporun nasıl çökebildiğini özet bir şekilde yansıtıyor. Genç nesillerle etkileşime girilmiyor, sosyal medya kanalları efektif olarak kullanılmıyor, sadece parası olanı hedefleyerek büyümek isteniyor ama sporun geleceği düşünülmüyor. Peki işler nasıl değişiyor?

Değişim, 2016'da başlıyor:

formula 1

Tüm dünyada 600 milyon kişinin izlediği, yani dünyanın en popüler belki de 3 sporu arasına giren Formula 1, işte Bernie’nin bu inancı nedeniyle aslında popülerliğini gelire dönüştüremiyordu. İşte bu noktada, Bernie’nin bir ağır abi için paranın kolay yolunu açığa çıkardığı demecinden sonra Liberty Media isimli kitle iletişim şirketi devreye girdi.

ABD merkezli Liberty Media, Formula 1’deki eksikleri doğrudan Bernie’nin de ağzından duyunca içinde milyarlarca doların gömülü olduğu bir hazineyle karşılaştı. Bunun sonucunda harekete geçti ve 2016 yılında Formula One Group’u sadece 4,4 milyar dolar karşılığında satın aldı. 2017'de tamamlanan satın alımla yönetime Chase Carey getirildi (Günümüzde Formula One Group CEO’su eski Ferrari takım patronu Stefano Domenicali).

Sporun ABD'deki popülerliği çok büyük önem taşıyordu:

formula 1

Liberty Media, ABD merkezli bir şirket olarak Formula 1’in ABD’deki popülerliğini de artırmayı hedefliyordu. Fakat bunun asıl amacı elbette ABD’lileri güzel mi güzel sporla tanıştırmak değil, bu tanıştırma sayesinde para kazanmaktı. Yüz milyonlarca takipçiye sahip olan bu spor, 2017 yılında ABD’de sadece 1,8 milyar dolar gelir elde ediyordu. O yıl NFL’in geliri 13,6 milyar, NBA’in geliri ise 8 milyar dolardı.

İşte bu nedenle Liberty Media, Bernie’nin düşüncesinin tam zıttına hareket etti ve köklü değişikliklere imza attı. Sosyal medyada takımların hayranlarıyla etkileşim kurmasını sağlayacak ve Formula 1’i daha geniş kitlelere ulaştıracak düzenlemeleri geçirdi. Sporun daha aktif olması için yarış sırasında geçiş kurallarını değiştirdi, yarış hafta sonlarına mini festivaller ve etkinlikler ekledi. Tüm bunlar, ESPN tarafından ABD’deki izleyiciler için de ücretsiz olarak televizyondan yayımlandı.

Formula 1 hayranları pek sevmese de F1 belgesel dizisi, sporun bu kadar büyümesini sağlayan temel yapı taşıydı:

formula 1

Formula 1, Liberty Media ile toparlanmaya başlarken 2019 yılında bomba patlatıldı: Netflix’te belgesel yapılmasına karar verilmişti ve o belgesel çıkış yaptı. Mercedes ve Ferrari gibi takımların bile ‘aptalca’ bulduğu bu fikir, Liberty Media’nın amacına ulaşmasını sağladı. Netflix belgeseliyle birlikte;

  • Sadece ABD’deki Formula 1 izleyicisi sayısı 2017 – 2022 arasında 2 katına çıktı.
  • Dünya çapındaki Formula 1 hayranı sayısının bu yıl 1 milyarı aşmasının beklendiği açıklandı. 
    • Üstelik bu yeni hayranların %77’sini 35 yaş altı gençlerin oluşturduğu belirtildi.
  • 2018 yılında 264 bin katılımcının olduğu ABD GP’si, 2021’de 400 binden fazla kişiye ev sahipliği yaptı.
  • Formula 1, ABD’deki ani popülerlik artışıyla Las Vegas ve Miami yarışlarını da takvimine ekledi.

Tüm bunların yanı sıra Formula 1’in hisse fiyatı, 2016’dan beri %250 oranında arttı. Liberty Media, Formula One Group’u satın almak için harcadığı paranın çoktan katlarca katını kazanmayı başardı.

Günümüzde Formula 1: Drive to Survive, özellikle olayları yanlış aktarma biçimiyle Formula 1 hayranlarının nefretiyle karşılaşıyor. Fakat şöyle de düşünmek gerekiyor: İnsanlar, bu belgeselle içine girdikleri sporun yanlış aktarıldığını fark ederek doğruyu yaymak için de daha fazla paylaşım yapıyor, birbiriyle etkileşime giriyor. Belki de bu ters etki, tam da Liberty Media'nın istediği bir şeydir...

13
5
1
0
0
Emoji İle Tepki Ver
13
5
1
0
0