Özel eğitimli güvercinler, titreyen gagalarıyla bir ekrana vurdukça, tonlarca metalin rotası yeniden çiziliyordu. Nasıl mı?
Güvercinler, metrelerce ötede de olsa yuvalarını kolaylıkla bulabilen canlılardır.
Telgraf icat edilmeden önce, bilim insanları sıra dışı ve akıllara bile gelmeyecek mesaj gönderme şeklini ortaya atmıştı. Güvercinlerin hızlı ve atik olması, bu fikri destekleyen temel unsurlardan biriydi.
Bilindiği üzere güvercinler, posta servisinde de geçmiş zamanlarda sıklıkla kullanılıyordu. Dolayısıyla aynı durum, neden bir savaşın ortasında da yaşanmasındı? I. ve II. Dünya Savaşları’nda, askeri haberleşmeyi sağlayan 200 binden fazla güvercin olduğu biliniyor… Akıl alır gibi değil, değil mi?Üstelik bunlardan bazıları “kahraman” bile olmuştu.
Bunlardan en ünlüsü, Cher Ami adında bir güvercindi. 3 Ekim 1918’de Amerikan askerleri Almanlar tarafından yakalanınca, yaralanmasına rağmen bu bilgiyi kilometrelerce öteye taşıyarak 194 askerin hayatını kurtarmış; sonucunda gözünü ve bacağını kaybetse de “kahraman” olarak anılmıştı.
II. Dünya Savaşı’nda ise bu zeki hayvanlar, farklı bir şekilde kullanıldı. ABD ordusu, Alman ordularını vurmaya çalışsa da bir türlü isabet ettiremiyordu. Ordunun ihtiyacı olan tek şey ise sivillere zarar vermeden, hedefe ulaşabilen bir bombaydı…
Psikolog ve mucit olan B. F Skinner’ın çözümü, tarihin seyrini değiştirdi.
Güvercinlerle özel olarak ilgilenen Skinner, hedef tanımaları için önce onları eğitti, edimsel koşullandırmayı kullandı. Savaşın ortasında güvercinlere, en büyük görev tahsil edilmişti: Füzeleri yönlendirmek.
Füzelerin içine yerleştirilen güvercinler, önlerinde yer alan ekranda füzeleri yönlendirecek sensörler yer alıyordu. Güvercinlerden beklenen şey ise ekranı gagalamaktı. Görüntü, ekrandan uzaklaştığında bile bu gagalamayı tekrar etmeleri gerekiyordu. Üstelik bu hareketi her tekrarladıklarında, ödül alıyorlardı.
Gagalarına elektrikli tertibat yerleştirilen güvercinler, savaş gemisini gagalamalıydı.
Güvercinler, ekranda nokta gibi görünen savaş gemilerini gagalamaya devam ettikçe füzeyi bir adet GPS görevi görerek oraya gemiye yönlendiriyorlardı. Böylece ilk güdümlü füzeler, güvercinler sayesinde ortaya çıkmış oluyordu.
Çok geçmeden bu proje, ABD tarafından geri çekildi. Sebebi, güvercinlerin başarısız olması değil; ABD ordusunun füzelerini bir ‘kuşa’ emanet etmek istememesiydi. Proje, kısa ömürlü olsa bile 1948’de ABD donanması, tekrar projeyi hayata geçirmiş olsa da yine çok geçmeden geri çekildi. Sebebi ise tahmin edeceğiniz üzere elektronik sistemlerin artık daha geliştirilmiş bir hâle gelmesiydi.
Savaş tarihine ilginç bir yön veren Skinner ve güvercinleri, her denemede başarılı sonuçlar veriyordu. Gelişen savaş teknolojisi ise güvercinlere ihtiyaç bırakmayacak şekilde gelişince bu fikir, ömür boyu rafa kaldırılmış oldu.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: