Birçoğumuz gaz maskesini şimdiye kadar hiç kullanmadığı için hangi amaçla kullanıldığını ve ne işe yaradığını bilmiyor olabilir.
Gelin gaz maskelerinin nasıl çalıştığına ve detaylarına bakalım.
İyi filtrelemenin ilk kuralı, maskeyi doğru bir şekilde takmaktır.
Eğer maske yüze tam oturacak biçimde takılmazsa en iyi maske bile işe yaramaz. Dolayısıyla maske, doğru ve sıkı bir şekilde takıldıysa havadaki kirleticileri iki şekilde yakalar: Boyutlarına göre filtreleyerek ve belirli kimyasal bileşikleri çekerek.
Örneğin ormanlar yandığında çok çeşitli kimyasallar açığa çıkar. Yakın mesafede o kadar çok farklı türde kirletici, o kadar yüksek yoğunlukta bulunur ki hiçbir filtre yardımcı olmaz. Bu sebeple itfaiyeciler, kendi hava kaynaklarını yanlarında taşırlar.
Fakat uzak mesafede durum farklıdır.
Hâlâ bir dizi kimyasal madde bulunmakla birlikte çevrede genellikle çok küçük katı veya sıvı parçacıklar toplanır. Bu kimyasalların çapı, 2.5 mikrometreden daha küçüktür.
Özellikle yaşlılar, çocuklar, solunum ve kardivasküler hastalığı olanlar için bu kimyasal partiküller çok daha fazla tehlikelidir. Neyse ki bu partiküllerin çoğu en temel filtreler tarafından yakalanacak kadar büyüktür.
Gaz maskelerindeki boyuta dayalı filtreler, parçacıkları çeken ve elektriksel olarak şarj edilmiş lifler kullanır. Basit bir N95 maskesi, partiküllerin en az %95’ini bu şekilde yakalar.
N100 maskeler ve yüksek verimli hava filtresine sahip hava temizleyiciler ise partikülleri, %99,97 oranında yakalar.
Ancak bu maskeler, bazı kirleticiler için yetersiz kalabilir. Örneğin ozon molekülleri, soluduğumuz oksijen ile aynı büyüklüğe sahiptir ve bu moleküllere maruz kalmak astım ve solunum yolu rahatsızlıklarını tetikler.
Onları filtrelemek için ise en iyi çözüm, aktif karbon maskeleri kullanmaktır. Bu maskelerin yapısı, küçük ozon moleküllerini kolaylıkla hapsedebilir.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: