Günümüzün güçlü devletlerinin hemen hemen hepsinin askeri envanterinde nükleer silahlar bulunuyor. Herhangi bir savaş durumunda ise yine bu ülkeler, Dünya üzerindeki yaşamı tamamen bitirebilecek bu silahları ateşlemekten çekinmeyeceklerini açıkça söylüyorlar.
Nükleer silah kullanımı nükleer silahı fırlatan ülkedekiler dahil olmak üzere tüm insanlık üzerinde yüz yıllar boyunca geçmeyecek etkiler bırakabilir. Bu sebeple nükleer silah kullanımını en son planları olarak tutan ülkeler, biyolojik silahlara yönelme eğiliminde.
Cambridge Üniversitesi’nin Risk Araştırmaları Merkezi tarafından yayınlanan yeni raporda Cambridge araştırmacıları, devletlerin yapay zeka ve genetik manipülasyon gibi fütüristik silahları geliştirmekte başarısız olduğunu söylüyor.
Bağımsız gruplar ile beraber çeşitli gelecek teknolojilerinin risklerini inceleme amacına sahip olan araştırma, insanları bu tür teknolojilerden korumak için ne gibi protokollerin hâlihazırda var olduğunu da çözmeye çalışıyor.
Araştırmanın yazarları: "Teknoloji daha karmaşık ve gelişmiş hâle gelmesinin yanında artık çok daha ucuz fiyatlara sahip olmaları, ölümcül sonuçları olabilecek bu teknolojilerin hızlı bir şekilde demokratikleşmesine ön ayak oluyor." ifadelerinde bulunuyor ve sözlerine "Kötü bir senaryoyu örnek vermek gerekirse bir biyolojik silah belirli etnik grupları genomik profillerini baz alarak hedef almak için üretilebilir." cümlelerini de ekliyor.
Araştırmacılar, bu silahlar gerçek dünyada karşımıza çıkana kadar bir şeyler yapmamız gerektiği, aksi takdirde olacakların bedelini ödeyemeyeceğimiz sonucuna varıyor.