Kediler, deniz yaşamına oldukça iyi uyum sağlamışlardı ve onların dünyaya yayılmasından büyük ölçüde denizciler sorumluydu.
Hem batıl inançlar sebebiyle hem de sağladıkları faydadan dolayı denizcilerin her anına eşlik eden bu maskotlar, aynı zamanda onlara duygusal destek de veriyordu.
Gemideki istenmeyen canlılara karşı en etkili çözümün kediler olduğunu düşündüler.
Sıçanlar ve haşereler; mürettebatın yiyeceklerini mahvetmeleri, ekipmanlarını çiğnemeleri ve hastalık yaymaları sebebiyle büyük bir sorun yaratıyordu. 19. yüzyılın imkânlarını göz önünde bulundurunca, bunun için akla gelen en etkili çözüm kedilerdi.
ABD hükümeti, farelerden korunmak amacıyla, 19. yüzyılda kedi satın almaya başladı ve ABD Donanması'na tedarik etti. Ayrıca Birleşik Krallık'ta, Birinci Dünya Savaşı sırasında, binlerce başıboş kedi şehirlerden toplanıp orduya verildi.
Kedilerin, havayı kuyruklarıyla kontrol edebildiğine inanıyorlardı.
İlk denizciler, kedilerin kuyrukları belirli bir şekilde hareket ettiğinde bunun, kızgın oldukları ve yakında geminin üzerine düşecek olan şiddetli bir fırtınayı işaret ettiğini düşünüyorlardı.
Mürettebat, gemilerindeki kedilerin tüm hareketlerini izlemeye başladı ve olağan dışı davranışları bir fırtına uyarısı olarak gördü. Kısacası kediler; küçük, tüylü barometrelerdi.
Birçok batıl inancın da kaynağı kedilerdi.
Eğer bir kedi, gemiye binerse onun bir uğur olduğuna inanılıyordu. Öte yandan, denize açılmadan önce hemiden ayrılmaya karar veren bir kedi varsa bunun bir felakete yol açacağını düşünüyorlardı.
Hatta, iskelede kavga eden iki kedi görürlerse bu; bir melek ve şeytanın mürettabatın ruhları için savaşmaya başladığı ve kaderlerinin mühürlendiği anlamına geliyordu.
Kediler aynı zamanda, uzun yolculuklarda vatan hasreti çeken denizcilerin moralini yükseltiyordu.
Vatanlarından ve ailelerinden uzak denizciler, elbette sevgiye ihtiyaç duyuyordu. Kediler ise bu görevi de üstlenerek onlara karşılıklı sevgi veriyordu.
Üstelik, tüm denizciler tarafından sevilen maskotlar olduklarından mürettebat arasındaki bağların oluşmasına da yardımcı oluyorlardı.
İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından, donanma gemilerinde kedilerin sahip olduğu özel konum hızla gerilemeye başladı.
Fare ve haşere kontrolündeki gelişmeler nedeniyle; kedilerin, gemileri haşerattan arındırmak olan birincil işlerinin modası geçti.
Kedi sevmeyen gemi kaptanları, onları ‘gereksiz bir dikkat dağıtıcı’ olarak sınıflandırmaya başladı ve şimdilerde yastıklarımızda uyuyan kedilerin gemilerdeki varlıkları yavaş yavaş silindi.