Neredeyse Tüm Pencereler Köşeliyken Gemilerinki Neden Yuvarlaktır?

13
4
3
1
0
Arabalarımız da dahil olmak üzere çevremizdeki hemen hemen tüm binaların pencereleri, kare ya da dikdörtgen olmak üzere köşeli biçimlere sahiptir. Ancak uçaklarla birlikte, gemilerde bu pencereler genellikle yuvarlaktır. Peki neden?

Bu durumun keyfi bir tasarım farklılığı olduğunu düşünebilirsiniz ancak durum tahmin edilenden çok farklı. Çünkü gemilerdeki pencerelerin yuvarlak ya da köşeli oluşu, bu deniz taşıtlarını can güvenliğinden dayanıklılığa kadar birçok açıdan etkiliyor.

Görmeye ve kullanmaya aşina olduğumuz bu pencere biçimlerinin aksine yuvarlak olanlarının ne gibi avantajları olduğuna daha yakından bakalım.

Gemi pencerelerinin yuvarlak oluşundaki mantığı kavrayabilmek için, öncelikle uçak pencerelerine değinelim.

Köşeli uçak pencereleri

1950’li yıllarda uçaklarda kullanılan pencereler, şimdiki halinden farklı olarak yuvarlak değil köşeliydi. Mühendislerin bunları yuvarlak tasarlamaya başlamasının sebebi ise o dönemlerde art arda gelen kazalardı.

Bu kazalar, ilk etapta pilotaj hatası zannedilse de aslında tasarım yanlışlığından meydana geliyordu ve sorun, uçağın köşeli pencerelerindeydi. Uçuş sırasında bu pencerelerde çatlamalar oluyor, ardından uçağın gövdesi de bu noktalardan oldukça büyük hasarlar alıyordu.

Oval uçak pencereleri

Bu yaşananlardan sonra uçak pencereleri, yuvarlak ve oval biçimde tasarlanmaya başladı ve bugün de aynı şeklini korumaya devam ediyor.

Peki bu köşeli camların, büyük problemlere davetiye çıkarmasının esas sebebi neydi?

Köşeli ve oval pencere

Uçaklar daha konforlu bir uçuş için yüksek irtifalara ihtiyaç duyar ve bu yolla, sürüklenme ve türbülans en aza indirgenir. Ancak böylesine yükseklerde uçuş yapmanın da bazı olumsuz tarafları vardır ve bunlardan ilki, yüksek irtifalarda atmosferik basıncın çok düşük olmasıdır.

Uçak yükseldikçe kabin içi ve kabin dışı basınç, farklılık gösterir ve böylelikle mürettebatın hayatta kalması için, kabindeki iç basıncın ayarlanması şarttır. İdeal olan, bu basıncın uçağa olabildiğince eşit miktarda dağıtılmasıdır fakat gövdenin belirli yerlerinde bulunan pencereler, basıncı yanlara doğru yönlendirir.

Ayrıca şekil olarak köşeli olan her yapı, yapısal anlamda zayıf noktalar içerir. 

Gerilme noktaları

Bunun sebebi ise sivri köşelerdeki birim alana düşen kuvvetin, katlanarak artış göstermesidir. Fotoğraftaki köşelerde bulunan sarı, yeşil ve kırmızı renkler de o noktalardaki gerilmenin büyüklüğünü yansıtır. 

Uçak ve gemilerde kuvvet uygulanan bu cismin köşelerindeki yığılmalar eğer yüksekse kırmızı renkli, keskin olmayan ve farklı ovalliklere sahip olan kısımların gerilme miktarı düşük ise de sarı ve yeşil renklerle ifade edilir.

Bu ovallikler uçağın veya geminin üzerine gelen hava basıncının, tüm yüzeye yuvarlak eğriler şeklinde yayılmasını sağlar ve olası çoğu hasar ve kazanın önüne geçmeyi hedefler. 

Gelelim gemi pencerelerine.

Ahşap tekne

Ahşap gemileri oluşturan yapı malzemeleri ve bunların içinden özellikle ıslak ahşap, malzemede karşılaşılan yorulma stresine karşı bir hayli dirençliydi ve ilk gemiler de bu ham maddeden üretiliyordu. Ahşap gemilerin revaçta olduğu dönemlerde dikdörtgen ve kare şeklinde pencerelere de oldukça sık rastlamak mümkündü.

Ancak 19. yüzyılın sonuna doğru, çelik gövdelere sahip ticari gemiler oldukça yaygınlaştı ve bunu savaş gemileri takip etti. Zaman içerisinde mühendisler, bu köşeli pencerelerin bir tasarım hatası olduğunu fark etti ve ahşap malzemelere veda edildiği gibi kare ve dikdörtgen pencerelerin de sonu geldi. 

Ayrıca köşeli formdaki pencerelerin, metal yorgunluklara sebebiyet verdiği anlaşıldı ve ardından güverte kapakları için dairesel lombozlar ve yuvarlatılmış köşeler tasarlanmaya başlandı. 

Yuvarlak gemi penceresi

Bu yuvarlak pencereler aslında, gemilerin denizdeki hareketi sırasında yüksek basınç ve çekiş kuvvetlerine dayanıklılık sağlar. Ayrıca yuvarlak biçimler, köşeli pencerelere göre gemilerde çok daha az yer kaplar ve gemideki sınırlı alanın çok daha verimli bir şekilde kullanılmasına yardımcı olur.

Gemi pencereleri

Tüm bu sebeplerle dirençli ve sağlam olması istenen birçok mimari tasarımda, sivri köşelerden kaçınılarak mümkün olduğunca oval ve yuvarlak biçimler tercih edilir. Yine dairesel şekiller hava ya da deniz taşıtı oluşu fark etmeksizin, deformasyonlara karşı çok daha dayanıklıdır ve cama yuvarlak biçiminde şekil verilmesi çok daha kolaydır.

13
4
3
1
0
Emoji İle Tepki Ver
13
4
3
1
0
Yorumlar(6)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Tüm Yorumlar
1 yıl önce
Arkadaş Bu Başlığı Görünce Birden Aklıma Maymunlar Cehennemi Sezar Geldi shshshshshshs
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Değerli Webtekno yetkilisi Çisem, peki bu işaret diliyle konuşan hayvanlara(Goril,maymun vb) Tanrı var mı ? Tanrı’ya inanıyor musun diye soru sormuşlar mı ? Ben internetten baktım bulamadım…
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Gerçekten primatlar/maymunlar bazı insanlardan daha akıllı.
rainman
1 yıl önce
Hayır hayır evrim diye birşey yok arkadaşlar. Evrimin gerçek olduğuna inanan bunu ispatlasın; ara geçiş form fosilleri(binlerce belki yüzbinlerce olması gerekiyor), tavuskuşunun evrim hikayesi(bu Darwin'in kitabında kendi ağzıyla itiraf ettiği açıklaması mümkün olmayan bir güya evrim zinciri). Bu bilimsel çıkmszdan sadece biri. Bir de mantıksal çıkmazı var ki buraya sığmaz.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Sen şimdi Atatürk düşmanı pedo ve tacizci hocaları da sevip sayıyorsundur :)
1 yıl önce
Bence bunlar bize yetişir yakında, demedi demeyin. :)
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
sonra maymunlar cehennemi başlangıç
1 yıl önce
Goril Koko da vardı oda baya işaret dili biliyordu.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Aga çarli vardı çarli. O dediklerin ne kineeee...
1 yıl önce
oda birşeymi

Çankırı'da yer alan Çorakyerler Omurgalı Fosil Lokalitesi'nde yapılan kazılarda, 8,5 milyon yıl öncesine tarihlenen yaklaşık 100 fosil bulundu.

Bu sezon kazılarda çeşitli hayvanlara ait 100 civarında fosilin bulunduğunu dile getiren Sevim Erol, şöyle konuştu:

“Hipparion dediğimiz atların iki türüne ait hem uzun vücut kemik parçaları hem kafa parçaları çıkarılıyor. Gergedanlardan iki yavru gergedan kafatasını çıkardık. Yine bizim hortumlular dediğimiz günümüzün fillerinin atalarından türlere ait iskeletler, bizon benzeri büyükbaş boynuzlularla ilgili fosiller, zürafalarla ilgili buluntular, vücut iskeletleri bol miktarda çıktı. Onun dışında dağ keçilerine benzeyen türlere ait fosillerimiz var. Daha önceki yıllarda çıkan fosillerin devamı niteliğinde fosiller geliyor. Bunların hepsi 8,5 ile 7 milyon yıl arasında yaşamış türler. Bütün bu türler, bir katastrofik olay diyoruz, bir felaket sonrası kitle halinde ölen hayvan türlerine ait fosiller. O nedenle de bütün iskelet olarak değil de biraz karışık olarak birbirlerinin üstünde farklı türlerle ilgili buluntular şeklinde ele geçiyor ve aslında hem dünyanın hem ülkemizin en zengin tür çeşitliliğine sahip bir alan burası. 43 ayrı türümüz var, onun üzerinde hayvanlarda ailelere ait dediğimiz gruplar var. 43 türün içerisinde yırtıcılar, çift tırnaklılar, tek tırnaklılar var. Bugüne kadar toplan 4 bin 100 civarında fosil var şu anda.

ülkemizde de fosiller bulunuyor ama hiç gündem olmuyor yazikki
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Haber ve yazdıkların arasında bir bağlantı kuramadım.