Türkiye’nin içerisinde bulunduğu mevcut şartları göz önünde bulundurarak kariyerlerine yurt dışında devam etmek isteyen bilim insanlarımızın sayısında inanılmaz bir artış yaşanmaya başlandı. En son İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Çağdaş Müslüman Siyaset Düşüncesi ve Demokrasi üzerine çalıştığı sırada işinden olan Halil İbrahim Yenigün, konuyu ‘Gidebilen zaten gitmiş durumda. Gidemeyen de gitmenin hazırlığı içerisinde’ diyerek özetliyor.
Yıllar önce Türkiye’de eğitim gördükten sonra ABD’de doktorasını tamamlayıp ülkeye tekrar dönen Yenigün, önceden Türkiye dışında eğitim alan kişilerde tekrar geri dönme isteğinin olduğunu fakat bu durumun artık değiştiğini belirterek şunları söyledi: "Başka ülke vatandaşlarından doktoraya ABD'ye giden orada kalmaya devam ediyor genellikle. Türkiye'nin kendisine özel durum, Türkiye'de akademisyenlere has bir durum, geri dönmek yönündeydi. Türkiye ne olursa olsun kendi vatandaşlarını döndürebilen, döndürecek kadar cazibe sahibi olan bir ülkeydi. Bu durum değişti."
Uluslararası Eğitim Enstitüsü'nün (IIE) kurduğu Scholar Rescue Fund (Bilim İnsanı Kurtarma Fonu) direktörü Sarah Willcox, Eylül ayında katıldığı bir konferansta Türkiye’den aldıkları başvurularla ilgili konuşarak ‘Bu zamana kadar eşi benzeri görülmemiş sayıda başvuru aldık ve bu başvuruların %65’i Türkiye’den geldi’ dedi.
İngiltere merkezli Council for At-Risk Academics (Risk Altındaki Akademisyenler Konseyi) direktörü Stephen Wordsworth ise bulunduğu kurumun geçtiğimiz sene haftada en fazla 4-5 başvuru aldığını, bu yıl ise sayının 15-20’lere kadar çıktığını ve bu başvuruların çok büyük bir bölümünün Türkiye’den geldiğini söylüyor.
Bunların yaşanmasına sebep olan durum ise 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi ve kapatılan üniversiteler. Okullarda görevli akademisyenlerin yurt dışına çıkışları sırasında karşılaştıkları engeller, onları gittikleri yerlerden bir daha dönmeme gibi kararlar almasına sebep oluyorlar. Zira bu süre içerisinde 2 bin 341 akademisyen görevlerinden ihraç edildi.
İşten çıkarılmalar yalnızca darbe girişimi sonrasında yaşanan bir durum değil. Aslı Vatansever, Doğuş Üniversitesi’nde 6 yıl çalıştıktan sonra Nisan ayında işine son verilen akademisyenlerden bir tanesi. Beyin göçlerinin çoğunluğunun gönüllülükten değil mecburiyetten kaynaklandığını söyleyen Vatansever, Türkiye’de akademisyen olarak çalışmaya devam edemeyeceğini anladığı andan itibaren gitmeyi kafasına koyduğunu söylüyor.
Şu an Türkiye’de vakıf üniversiteleri dahil toplam 178 üniversite bulunuyor. Bu üniversitelerde görev yapan akademisyenlerden kaçının yurt dışına gittiği ya da gitme hazırlığında olduğuyla ilgili bir veri henüz bulunmuyor.