Glossofobisi olan kişiler, topluluk önünde tam konuşma esnasında titreme, hızlı kalp atışı ve terleme gibi durumlarla karşılaşabilir. Herkes sizin bir şeyler söylemenizi beklerken vücudunuzun böyle reaksiyonlar vermesi sizi zor durumda bırakabilir.
Böyle bir durumda bulunduğunuz ortamı terk etmek, tabiri caizse koşarak oradan uzaklaşmak isteyebilirsiniz. Ancak unutmamanız gereken bir detay var ki glossofobi sadece sosyal fobinin bir ürünü. Yani üstesinden gelinebilecek bir durum.
Topluluk önünde konuşmak, sosyal anksiyeteyi tetiklediği için bu duyguyu yaşayanları yetersiz hissettirebiliyor.
Başkalarının önünde ne diyeceğini bilememenin korkusu, bu korkuyu yaşayanları topluluklara karışmaktan alıkoyabiliyor.
Glossofobi, algılanan bir tehdide karşı kendimizi savunmak zorundaymışız gibi hissettiriyor!
Glossofobi, aslında panik anında uyanan savaş ve kaç tepkisi gibi bir duygu. Böylesi bir duygunun tetiklenmesi o an yapılan tüm işleri askıya alabiliyor. Örneğin bir grubun önünde tam sunum yapmaya başlayacakken bir anda adrenalin ve stereoid hormonlarınız salgılanarak enerjinizin düşmesine neden olabiliyor.
Bu durum konuşmanın berbat olmasına neden olabilir. Velhasıl, kan basıncı yüksek, kan şekeri düşük, midesi bulanan, nefes almakta güçlük çeken, başı dönen ve içi kaçıp kurtulma hissiyle yanıp tutuşan birisi kendini ne kadar anlatabilirse o kadar verimli bir konuşma oluyor. Bu duruma sahip olan çoğu kişi kendisinin yetersiz olduğunu düşünse de bunun doğru olmadığını bilmek gerekiyor.
Topluluk önünde konuşma fobiniz olduğunu düşünüyorsunuz ama durum farklı…
Başkalarının önünde konuşmak tek başına bir korku nedeni değil, aksine başka bir duygunun yarattığı sonuçtur. Bu durumda korkunuzun kökenine inmeniz gerekiyor diyebiliriz.
Başkalarının önünde konuşmak size azap gibi geliyorsa muhtemelen esasen yargılanmaktan, utandırılmaktan ve reddedilmekten korkuyorsunuz.
Belki de anlatacağınız şeylerin dinlenmeye değer olmadığını düşünüyorsunuz. Aslında başkaları önünde göstereceğiniz duruşun iyi bir performansa bağlı olduğunu düşünmeniz de bu korkunun temelini oluşturuyor. Günümüzde insanlardan toplum içerisinde de belirli bir performans göstermeleri ve belirli davranış kalıplarına uymaları beklendiği için her hareketimizi kontrol altına almak zorunda hissedebiliyoruz.
‘Konuşmak’ da sosyal yaşam içerisinde kontrole tabi tuttuğumuz davranışlardan birisi. Peki glossofobiyi çözmek için belirli stratejilerin olduğunu söylesek ne düşünürdünüz?
Glossofobiyi kontrol altına almak, topluluk önünde konuşmanın yarattığı gerginliği normalleştirmek ile mümkün olabilir.
Çoğu insanın topluluk önünde konuşma yapacağı zaman hata yapmaktan korkup çekinebileceğini bilmek bu fobiyi yenmenin önündeki en temel aşama diyebiliriz. Sizi izleyecek olan kişilerin de başına en az bir kez bu durumun geldiğini bilmek, rahatlamak için yeterince tatmin edici olabilir.
Mükemmel konuşma yapmaya değil, sadece konuşma anına odaklanmak endişeyi bir nebze de olsa azaltır. Konuşma yapmadan önce tanıdığınız kişilere sunum yapabilirsiniz, bir nevi ön hazırlıkta bulunabilirsiniz.
Konuşma esnasında halen gerginlik hissediyorsanız veya vücudunuz bir türlü rahatlamıyorsa gülümseyebilir, belirli aralıklarla cümlelerinize ara verip dinleyicilere sorular sorabilirsiniz. Böylelikle eğlenceli bir sohbet ortamı yaratmış olursunuz ve kendinizi tanıdıklık hissine kaptırarak yaptığınız sunumu daha iyi yönetebilirsiniz
Glossofobiyi yenmek düşünme biçimini değiştirmekle mümkün görünse de ağır fiziksel semptomlar yaşayan kişilerin bir psikoterapistle veya psikiyatrla görüşmesi gerekir. Uzmanlar, bu tip durumlarda antidepresan gibi ilaçların etkili olabileceğini söylüyor. Ancak yine de sosyal anksiyeteyi yenmek için kişinin uzun süreli psikoterapi alması önemli.
Kaynaklar: 1