1961 yılında, Amerikan lastik üreticisi Goodyear, renkli ve ışıklı lastikler üretmek için harekete geçti.
Bu lastikler sayesinde potansiyel kazaların önüne geçmeyi amaçlıyorlardı ancak işler pek de istedikleri gibi gitmedi.
Kıyafete göre araba lastiği seçilebileceği söyleniyordu.
Goodyear’de kimyager olan William Larson, Goodyear’ın çeşitli renklerde boyanabilen akülü bir lastik üretmesne olanak sağlayan “neotan” adlı bir poliüretan bileşik oluşturdu.
Goodyear Geliştirme Müdürü John J., Goodyear’ın yarı saydam lastiğinin arabaya ve kadınların kıyafetlerine uyacak şekilde, herhangi bir renkte üretilebileceğini söyledi. Hatta şu diyaloğu canlandırdı:
“Charlie, dışarı çık ve lastikleri değiştir. Bu gece mavi elbisemi giyeceğim.”
Lastikler, ışığın geçmesine izin verme yeteneğine sahipti.
Yarı saydam malzeme; yeşil, sarı, mavi ve kırmızı gibi çeşitli malzemelere boyanıyordu ve içine ampüller yerleştiriliyordu. Böylece yağmurlu ve sisli havalarda arabanın görünmesi de kolaylaşacaktı.
Test sürüşleri yapıldığında yoldaki herkes şaşkına dönmüştü. Sonuçta 1960’lardan bahsediyorduk…
Ancak pek çok problem ortaya çıktı.
İlk olarak malzeme, üretim için çok pahalıydı. Test sürüşlerinde ise bir şey daha fark edilmişti. Başka araçlar ve yayalar bu lastikleri gördüğünde dikkatleri dağılıyordu. Bu da kazaların önüne geçmekten ziyade daha fazla kazaya yol açıyordu.
Bunların yanı sıra lastikler, klasik lastiklere göre çok daha kolay bir şekilde yıpranıyordu. İşte bu nedenlerle Goodyear’ın ışıklı lastikleri, piyasaya çıkamadan geri çekilmişti.
İlginizi çekebilir: