2000’li yıllar sosyal medya dünyasının ivme kazandığı yıllardı.
Facebook’un hızla yükseldiği sosyal medya dünyasındaki bu hareketliliğe ayak uydurmak isteyen Google ise, bu yeni ve güçlü rakiple mücadele etmek için çareler arıyordu.
İşte tam bu sırada Google bir plan yaptı ve MySpace ile iş birliği yaparak 2007 yılında OpenSocial adlı bir girişim başlattı.
Amacı Facebook’un yarattığı kapalı ekosistemi kırmak ve geliştiricileri kendi taraflarına çekmekti.
Kulağa oldukça kurnazca gelen bu plan, geliştiricilerin tek bir standart API kullanarak farklı sosyal ağlarda uygulama geliştirmesini sağlıyordu ve diğer tüm sosyal medya platformlarının Facebook’un karşısında yer almasını amaçlamıştı.
MySpace de bu girişimi hızlıca destekleyen ilk büyük şirketlerden biri oldu.
Plan oldukça basit bir prensibe dayanıyordu.
Eğer geliştiriciler Facebook yerine bu açık platformu kullanırsa hem Google hem de MySpace geniş bir kullanıcı tabanını kendi bünyelerine çekebilecekti.
Dahası, OpenSocial’a destek veren diğer ağlarla birlikte büyük bir sosyal medya koalisyonu oluşturulacak ve Facebook’a karşı bir güç sağlanacaktı!
Ancak işler istenildiği gibi gitmedi…
Bu başarısızlığın temelinde yatan ilk sebep, OpenSocial girişimi başlatıldığında Facebook zaten güçlü bir kullanıcı tabanına ve çok gelişmiş bir geliştirici ekosistemine sahip olmasıydı.
Yani Facebook birkaç adım öndeydi de diyebiliriz.
Bu sebeple geliştiriciler, zaten çalışan bir sistemi bırakıp belirsiz bir geleceğe sahip olan OpenSocial’a geçmeye pek sıcak bakmadılar.
Ek olarak, OpenSocial’ın en büyük vaadi standart bir platform sunmaktı fakat bu vaat tam olarak yerine getirilemedi.
Çünkü farklı sosyal ağlar OpenSocial’ı kendi ihtiyaçlarına göre farklı şekillerde uyguladı ve bu da geliştiriciler için işlevselliği zayıflatan bir duruma neden oldu.
Google ve MySpace ortaklığına sessiz kalmayan Facebook’un yaptığı karşı hamleler de OpenSocial’ı daha da zayıf konuma düşürmüştü
Facebook, Google ve MySpace’in planını görmezden gelmedi ve hızla kendi platformunu geliştirmeye devam etti.
Bu doğrultuda eklediği yeni özellikler ile kullanıcı deneyimini daha da güçlendirerek, Google ve MySpace’in getirdikleri yeniliklere karşı kendi kullanıcılarını meşgul etmeyi başardı.
Ek olarak, Google’ın bu süreç içerisinde bir de kendi sosyal ağı Google+’ı piyasaya sürmesi OpenSocial girişimiyle çelişen bir durum yarattı.
Bu durum, geliştiriciler için daha da kafa karıştırıcı hâle gelmişti ve OpenSocial’ın kaderi başarısızlığa mahkûm oldu.
Kendi sosyal ağına odaklanan Google, OpenSocial’ı en sonunda bir kenara bıraktı ve bu girişimi de bir nevi sonlandırdı.
Özetle, Google ve MySpace’in sosyal medya savaşında el ele verip Facebook’un karşısına bir koalisyonla çıkma hayali başarısız bir girişim olarak tarihe geçti.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: