Geçtiğimiz yıla damga vuran yapay zeka yazılımı AlphaGo, uzak doğu kökenli ve satrançtan çok daha karmaşık olan Go oyununu sadece 2 haftada kendi başına öğrenmiş ve dünya şampiyonu olan insan rakiplerini ipe dizmişti. Makine öğrenimi konusunda destanlar yazan AlphaGo’nun geliştirici olan DeepMind ekibi, eski oyunların haritalarını kullanarak muhteşem işler başardılar.
Quake III için ID Software şirketinin geliştirdiği yapay zeka öğrenim sistemi, oyun içinde bilgisayar tarafından yönetilen yapay zekanın eğitilmesi için kullanılıyordu. Google’ın ekibi ise artık modası geçen bu yapay zeka motorunu alıp, içine DMLab-30 isminde kendi yazılımını yükledi. 57 farklı Atari oyununu da sürece dahil eden ekip, bir çeşit yapay zeka öğrenim laboratuvarı kurmuş oldu. Bu yeni sisteme ise IMPALA adı verildi.
IMPALA, içinde bulunduğu oyun haritalarını kolay bir şekilde öğreniyor ve her aşamada hedefe daha kestirme yollardan ulaşabiliyor:
Normalde derin öğrenme ağları, bir oyun motoruna dahil olan tek bir oyuncuğu algılayabilir. Geliştiriciler söz konusu yazılımları, oyunu gerçek bir insan oynarmışçasına sınırlandırdıkları için birazdan izleyeceğiniz videolardaki hareketlerin yapay zekalar tarafından kontrol edildiğini söyleyelim.
IMPALA, stadart oyunlarda bulunan yapay zekalardan 10 kat daha zeki ve aynı anda pek çok görevi yapabiliyor. Bir başka deyişle, 30’dan fazla oyuncunun Quake III’te edindiği tecrübe, bir anda tek bir yapay zeka üzerinde toplanıyor. Genelde oyunlarda karşımıza çıkan bilgisayar kontrollü karakterleri sıkıcı bulmuşuzdur. O halde bir de şuna bakın:
DMLab-30 ortamına bir insan oyuncunun hareketleri:
Aynı ortamda IMPALA yapay zekasının hareketleri:
Hiç bir fark göremediniz değil mi? Yazılım tıpkı insan gibiydi.
Yapay zeka geliştiricilerinin bu sonuca ulaşmak için karşılaştığı en büyük zorluk, gereken işlemci gücünün karşılanması oldu. Özerk yazılımlar, geleneksel olmayan kod sistemleri ve sürekli öğrenip kendisine geliştiren bir yazılım.
Yapay zekalar sadece robotlar olarak karşımıza çıkmayacaklar. Devrim, yazılımların üzerinde başlayacak ve fiziksel olarak yapay bir vücuda sahip olan robotların becerileri bu tarz simülasyonlarla geliştirilecek.
Google’ın bu büyük başarısı, geleceğin oyun teknolojilerinde devrim yaratacak. Hep aynı yere sıçrayıp kaçan ve aynı şeyleri tekrar eden oyun karakterleri, gerçekten bir insanın kontrolündeymiş gibi hareket edecek. Fakat bundan daha fazlası da var. Bu yazılımlar gelişmiş sensörlerle donatılmış robotlara yüklendiğinde onları gerçek dünyada da göreceğiz. Muhtemelen bu işin başını da kısa bir zamanda Google çekiyor olacak.
