İnsanlık olarak, türümüz bundan yaklaşık 51 sene önce kendi gezegeni dışında bir kara parçasına ilk kez ayak bastığından beri, uzaya dair onlarca yeni bilgi edindik. Yıllar içinde araştırmalar ve yeni uzay görevleri ile kendimizi bu konuda epey geliştirdik.
Bu uzun ve emek gerektiren yolculukta bizim için en önemli bilgi kaynaklarından biri ise uzay görevlerinden elde ettiğimiz materyaller ve gezegenimizin atmosferine girdikten sonra parçalanmadan yeryüzüne ulaşabilen, belki de milyonlarca yıl yeraltında kaldıktan sonra keşfedilen göktaşları oldu. Tüm bu kritik materyaller pek çok bilimsel araştırmada bilim insanları için adeta rehber oldu ve uzay maceramızda daha ileriye gitmemize olanak sağladı.
Aradan geçen 51 seneden sonra, artık bu kaynaklara evimizde bilgisayar karşısından dilediğimiz gibi ulaşabilme özgürlüğüne sahibiz çünkü NASA, dünyamızdan olmayan taşlardan oluşan koleksiyonunu kullanımımıza sundu.
Koleksiyon, taşların üç boyutlu görüntüsünün yanında hikayelerini de anlatıyor:
Astromaterials 3D Explorer sitesi üzerinden ulaşabileceğiniz bu koleksiyon şu an için ikiye ayrılmış durumda. İlk koleksiyonda Apollo görevlerinde Ay'dan toplanmış örnekleri inceleyebilir, bu taşlar hakkında detaylı bilginin yanında taşların üç boyutlu görüntülerine ulaşabilirsiniz.
İkinci koleksiyon ise milyonlarca yıl önce Mars'tan kopan ve gezegenimizin yer çekimine kapılarak buraya düşen taşlardan asteroit kuşağından ayrılıp son durak olarak Dünya'yı seçmiş göktaşlarına kadar geniş bir arşiv sunuyor. Burada da tüm materyaller hakkında detaylı bilgi ve taşların üç boyutlu çizimleri yer alıyor.
Sitede şu an için toplamda 20 örnek yer alıyor ve 2021 yazına kadar koleksiyondaki materyal sayısının artırılması hedefleniyor. Eğer siz de hem gezegenimizin hem de uzayın derinliklerindeki diğer yıldızların ve gezegenlerin oluşumuna dair pek çok bilgi içeren bu örnekleri incelemek isterseniz buraya tıklayarak siteyi ziyaret edebilirsiniz.