İlk olarak Eylül 2020'de Birleşik Krallık'ta tespit edilen ve SARS-CoV-2'nin bir varyantı olan VOC 202012/01, dünya çapında birçok ülkeye yayıldı. Halk arasında 'mutant koronavirüs' olarak da adlandırılan mutasyon geçirmiş virüsün eskiye kıyasla daha bulaşıcı olduğu tespit edildi ancak hastalığın şiddetinde herhangi bir değişikliğe yol açıp açmadığını belirlenemedi.
İlk raporlar, İngiltere'de ortaya çıkan mutasyonun COVID-19'u atlatanlar için bir risk olmayacağını ve mevcut aşıların bu virüs varyantını etkisiz hale getirebileceğini söylüyordu. Ancak yapılan yeni çalışmalar, mutasyonlu virüsün daha korkunç bir hal almasına neden oluyor.
Mutant koronavirüs, ölüm riskini artırıyor mu?
London School of Hygiene & Tropical Medicine (LSHTM)'den araştırmacılar, koronavirüsün yeni varyantıyla enfekte olmuş kişiler için ölüm riskinin yaklaşık %35 oranında daha yüksek olduğunu söyleyen bir analiz yayınladı.
Riskin tüm yaş grupları için aynı olmadığını belirten çalışmada, yaşlı hastaların etkilenme oranının daha yüksek olduğuna dikkat çekiliyor. Ayrıca erkeklerin aynı yaştaki kadınlara kıyasla daha fazla risk altında olduğu da aktarılan bilgiler arasında yer alıyor.
Bu noktada veriler, riskin 70-84 yaş arası erkekler için %5'ten %6'nın üzerine çıktığını gösteriyor. 85 yaş ve üstü olanlarda ise bu sayı %17'den %22'ye kadar yükselebiliyor. Ancak verilerin hakem denetiminden geçmediğini ve bu yaş gruplarında ekstra ölümlere neyin sebep olduğunun bilinmediğini de belirtmek gerekiyor.
Ölüm riskinin daha yüksek olduğu bulundu:
Çalışma kapsamında 1 Kasım ile 11 Ocak tarihleri arasında test edilen 850 binden fazla kişinin verisini inceleyen ekip, mutasyonlu koronavirüsün tüm yaş grupları, cinsiyetler ve etnik kökenlerde önceki türlerden daha ölümcül olduğunu tespit etti. Ancak daha büyük yaş gruplarının riskten en çok etkilendiğinin de altı çizildi.
Bununla birlikte araştırmacılar, mutasyon geçirmiş varyantın diğer türlere kıyasla daha ölümcül olup olmadığına karar vermek için daha fazla veri ve analize ihtiyaç olduğunu söylüyor. Çalışmanın aynı zamanda Birleşik Krallık'taki COVID-19'a bağlı ölümlerin yalnızca küçük bir bölümünü (yaklaşık %7) kapsadığı da vurgulanıyor.