Çocukken hayal kurmuş olan herkes, bir okul gezisinde ya da sıkıcı bir seyahat halindeyken hayal kurmanın can sıkıntısına birebir olduğunu bilir. Kendi hayallerimizde geçirdiğimiz süre, yolculuk süresinden çok daha kısa gibi gelir.
Bilim insanları da bu durumun farkında ve hayal kurmanın bilişsel değerini kanıtlayacak çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmaların en önemli sonuçlarından biri de insanların büyüdükça hayal kurabilme yeteneğinin kısıtlandığı yönündeki bulgular.
Hayal kurmak neden bu kadar zor?
Hayal kurmak, daha doğrusu sıkıcı bir durumdan zihinsel olarak kaçmak ya da keyif verici düşüncelere dalmak, pek çok kişinin tahmin ettiğinden daha zor ve yorucu bir iştir. Florida Üniversitesi'nden Profesör Westgate, bu durumu insanın zihninde oynanan bir gösteride aktör, yönetmen, senarist ve izleyici olmaya benzeterek açıklıyor.
Buna ek olarak pek çok yetişkin, tam olarak nasıl mutlu olacağını da bilmiyor. Profesör bu durumu "Neredeyse hiçbir fikrimiz yok. Olumlu bir deneyim düşünürken ne düşüneceğimizi bilmiyor gibi gözüküyoruz." diyor.
Yakın zamanda Emotion adlı dergide bir makalesi yayımlanan Profesör Westgate ve ekibi, hayal kurmanın can sıkıntısının panzehiri olduğunu ifade ederken, insanların doğru şekilde hayal kurabilmeleri için de biraz yardıma ihtiyaçları olduğunu söylüyor.
Daha iyi hayal kurmak için yapılması gerekenler
İyi hayal kurmanın ilk adımı, çocuklara da sık söylendiği üzere kendinizi keyifli bir anın, olayın ya da mekanın içinde düşünmekle başlıyor. Kendinizi tuttuğunuz takımın tribününde ya da çocukken gittiğiniz dedenizin köy evinde hayal edebilirsiniz.
Bir diğer önemli nokta da hayal kurarken plan yapmamak. Özellikle yetişkinler olarak kafamızda sürekli dolanıp duran tilkilerin hayal kurmakla pek işi yok. Hayalinizde helikopterle geziyorsanız "Ben buna park yeri nereden bulurum? Motorlu taşıtlar vergisi ödüyor muyuz helikopter için?" gibi düşüncelere girmeyin, hayalinizde bunlar olmadığında daha verimli bir hayal kurmuş olursunuz.
Uzmanlara göre hayal kurmanın zamanlaması da çok önemli. Dişlerinizi fırçalamak, duş almak gibi zihinsel odaklanma gereksiniminin minimum olduğu anlar, hayal kurmak için en iyi zamanlar olarak göze çarpıyor.