Nature'da yayınlanan yeni bir çalışmaya göre bilim insanları, fare embriyolarını rahim dışında büyütmek için yeni bir yöntem geliştirdi. Geliştirilen yöntem sayesinde bilim dünyası, genlerin erken gelişim sırasında nasıl bir etkiye sahip olduklarını daha iyi gözlemleyebilme şansı elde edebilecekler.
Günümüzde memeli embriyolarının gelişimini araştırmak için yöntem olarak ya kurbağa veya şeffaf yumurta bırakan balıklar gibi memeli olmayan hayvanlarda süreci gözlemlemek, ya da kesilmiş fare embriyolarından statik görüntüler elde etmek ve bunları bir araya getirmek kullanılıyor. Yeni çalışmayla ortaya çıkan yöntemi geliştirmekse hiç de kolay bir süreç olmadı.
Rahim dışında embriyo büyütmek:
Bilim insanları, yeni yöntemi geliştirmek için yedi yıl boyunca deneme yanılma yoluyla ince ayarlar yaparak çalıştılar. Tüm bu çalışmalar meyvesini verdi ve erken evre embriyoları, rahim dışında büyütüldü. Yeni yöntemde normal olarak gelişmekte olan fare embriyoları 6 gün boyunca (20 günlük gebelik dönemlerinin yaklaşık üçte biri) rahim dışına yerleştirilebiliyorlar.
Bu 6 günlük sürecin ardından fare embriyoları, artık netleşmiş vücut hatlarına ve görülebilir organlara sahip oluyor. Altı günü kapsayan yeni yöntem, iki adımdan oluşuyor. İki gün süren ilk adımda bilim insanları, rahim içine implante edildikten hemen sonra birkaç günlük fare embriyolarıyla süreci başlatıyor.
Bilim insanları, bu aşamada embriyonun boyut olarak ikiye ve üçe katlandığı iç, orta ve dış olmak üzere üç katmana ayrıldığı embriyonik gelişimin ilk aşamasını kopyalıyorlar. Embriyolar, bir sonraki gelişim aşamasına geçtiklerinde farklı ortam gereksinimlerine ihtiyaç duyuyor. Bu noktada da ikinci adım başlatılıyor.
Bilim insanları, ilk aşamada bir laboratuvar tabağında büyüme ortamına yerleştirdikleri embriyoyu buradan alıp içinde besin çözeltisi bulunan küçük laboratuvar bardağına koyuyorlar. Açıklamaya göre bu çözelti, plasentaya anne kan akışı olmadan büyüyen embriyoların besinle yıkanmasına yardımcı oluyor. Yapılan tüm çalışmalar boyunca bilim insanları, gaz, oksijen ve karbondioksit miktarını ve basıncını kontrol etmeyi de öğrendi.