Batman vs Superman, Justice Leauge ve Wonder Woman gibi başarılı yapımların arkasındaki isim, yönetmen Zack Snyder’ın Netflix’te yeni bir filmi çıkıyor. DC’den tamamen bağımsız, her şeyi ile Snyder’ın ilgilendiği ve 21 Mayıs'ta yayınlanacak yeni filmin adı ise Army of the Dead.
Dave Bautista, Omari Hardwick ve Hiroyuki Sanada gibi birçok ünlü Hollywood yıldızının yer aldığı bu film, zombi istilasını ve bu istilada 200 milyon dolarlık vurgun yapmaya çalışan bir paralı asker çetesini anlatıyor. Webtekno olarak bu filmi ön gösterimde izleme şansına eriştik ve Zack Snyder başta olmak üzere, kadrodan birçok isimle sizler için röportaj gerçekleştirdik. Şimdiden söyleyelim, Dave Bautista’yı güldürdüğümüz bu röportajda bolca spoiler bulunuyor.
Army of Dead'in kısacık bir sahnesi için günlerini harcayan Zack Snyder'ı sorularımızla terlettik:
Zack Snyder, Army of the Dead filminde birden fazla sorumluluğu üstlenmiş durumda. Filmin hem yönetmenliğini, hem senaristliğini hem de sinematograflığını yapan Snyder, Army of the Dead’in son sahnesinde göreceğiniz kısacık bir sahne için bile günlerini harcamış. Dilerseniz başarılı yönetmene yönelttiğimiz sorulara ve bizlere verilen cevaplara geçelim artık.
"Geçmişte yaptığım süper kahraman filmleri ile sinematik açıdan benzerlik taşıdğını düşünmüyorum. Bu filmde zombi konusunu yeniden inşa ettik"
- Soru: Army of the Dead, Dawn of the Dead filminden uzun bir süre sonra ilk zombi filmin. Bu filmi yaparken Justice Leauge ve Batman vs Superman gibi filmlerden teknik konuda ilham aldın mı?
Snyder'ın cevabı: Geçmişte yaptığım süper kahraman filmlerinden ilham aldığım eminim birçok şey olmuştur ancak sinematik açıdan herhangi bir benzerlik taşıdığını düşünmüyorum. Bu filmde zombi konusunu yeniden inşa ettik ve bunu yapmayı uzun zamandır istiyordum.
Her filmde olduğu gibi bu filmde de sadece prodüksiyon kısmında zorluklar yaşamadık. Mesela makyajların ne kadar süreceğini programlamamız ve kendimizi her seferinde ona göre ayarlamamız gerekti. Elbette önceki filmlerin izlerini taşımaya devam ediyorumdur ancak teknik olarak hiçbir benzerlik yok.
"Bu filmde zombilerin duygulara sahip olmasını istedim"
- Soru: Zombi türünü yeniden inşa etmen hakkında konuşmak istiyorum. Bir topluma ve hiyerarşik düzene sahip zombileri sevip empati kuran da oldu, nefret edip korkan da. Bu dengeyi yaratmayı nasıl başardın ve özellikle Alpha zombilerin içine duygusallığı nasıl ekledin?
Snyder'ın cevabı: İzleyicinin bir şekilde zombilerle empati ve bağlantı kurabilmesi çok zorlayıcıydı ancak benim en çok yapmayı istediğim şeylerden biriydi. Normal zombi filmlerinde onlarla empati kurabilecek bir nedeniniz yoktur çünkü bilinçleri yerinde değildir ancak bu filmde bir şekilde duygulara sahip olmalarını istedim.
Onlara bir zombiden ziyade kurt veya kaplanlar gibi sürü hayvanı muamelesi yapmak istedim. Seni av olarak gördükleri anda kaçışın yok demektir. Kendi ortamlarına baktığın zaman gayet sosyaller, biraz da olsa duyguları var ancak gözlerine kestirdikleri anda bir avcı gibi peşinden gelmeye başlıyorlar. Bu durumda sen ne yaparsan yap onların insan tarafına atıfta bulunamıyorsun. Sanırım aradaki dengeyi tam olarak böyle yarattım. Zombi bebek de paralı askerlerin başlarının belaya girdiğini göstermek için kullandığım bir işaretti.
"Army of the Dead’de Maymunlar Cehennemi ve New York’tan Kaçış filmlerinden esinlendiğimi söyleyebilirim"
- Soru: Army of the Dead’i diğer zombi filmlerinden ayıran özellikler neler?
Snyder'ın cevabı: Öncelikle bu filme giriştiğimizde ilk işimiz yeni bir evrim ortaya çıkararak bu türe yeni bir bakış açısı kazandırmak oldu. Geleneksel zombilere de filmde yere vererek atıfta bulunduk ancak olayı başka bir boyuta taşıyan bu evrim oldu. Ayrıca bu filmde paralı askerlerin bir görevi vardı ve zombi türünün yanında bir de soygunu konu aldık.
Sanırım Army of the Dead’i geleneksel zombi filmlerinden ayıran en büyük özellik bu oldu çünkü zombi krallığı ve insanlık arasında keskin bir çizgi çizmeyi başardım. Eğer Las Vegas’ın dışındaysanız güvende sayılırsınız ancak o sınırları aştığınız anda tehlikeli bölgeye adım atmış oluyorsunuz. Zombi filmlerinden ziyade Army of the Dead’de Maymunlar Cehennemi ve New York’tan Kaçış filmlerinden esinlendiğimi söyleyebilirim.
"Dublörlerin performansları beni gerçekten çok memnun etti"
- Soru: Army of the Dead filminde sadece zombi ve soygun türlerini birleştirmekle kalmadınız, aynı zamanda Queen ve Zeus zombileri ünlü aktörler yerine dublörlerin oynamasına izin verdiniz. Tüm bunları birleştirmenin zorlukları nelerdi?
Snyder'ın cevabı: Alpha zombilerin gerçekten de üstün oyunculuk performansı sergilemesini istedik. Filmde yer verdiğim birçok dublörle uzun süredir birlikte çalışıyordum. Fiziksel olarak gerçekten çok antremanlıydılar. Mesela fazla efor gerektiren sahneler çekiyorduk ama bir bakıyordum daha terlememişler bile. Performansları beni gerçekten çok memnun etti.
Rich (Zeus’u canlandıran dublör) gerçekten çok iyi bir oyuncu, hatırlarsanız filmde Zeus ağlıyordu ve bu sahne gerçekti. Rich, Spider hepsi inanılmazdı. Zorlu dövüş gerektiren sahnelerde Rich devreye giriyordu ancak bazen Spider'ı da devreye sokarak heyecanı artırıyorduk.
Queen’i oynayan Athena ise gayet başarılı bir kadındı. Gerçekten inanılmaz bir güzelliği vardı ve makyajla birlikte hem Queen hem de Zeus inanılmaz bir hal aldı. Athena’nın aynı anda hem seksi hem de korkutucu olması gerçekten harikaydı.
"Takımı toplamak eğlenceliydi filmin nabzının burada atacağından eminim"
- Soru: Soyguna giden her karakterin arka planında çaresiz bir hikaye vardı. Bu kadar çaresiz hikayelere sahip insanları bir araya getirip bir takım yaratmayı nasıl başardın?
Snyder'ı cevabı: Bu takımı toplamak gerçekten eğlenceli ve sürprizlerle doluydu. Mesela Kate kadroya son anda dahil oldu ve daha önce setlerde çok da fazla tecrübesi olmamıştı. Takımdaki diğer insanlardan daha farklı bir amacı vardı, kasayı açıp içindeki paraya değil arkadaşına ulaşmaya çalışıyordu. Filme bu tarz unsurlar eklemek benim için gerçekten eğlenceli oldu ve eğer bu tür filmlere girişiyorsanız, son dakikada bile olsa yeni bir şeyler eklemeye hazır olmanız gerekiyor.
Cruz ve Scott arasındaki karşılıksız aşk, o kadar stresin altında canlanmayı başaran güzel duygulardan biriydi. Vanderohe mesela, biraz ruhsal bir karakter ve o kadar kaosun içerisine bugüne kadar yaşadıklarından arınabilmek için gidiyor. Bana göre filmin eğlenceli yanı buydu. Dieter'dan örnek vereyim bir de, kasayı içinde para olduğundan dolayı değil dünyanın en zor kasası olduğu için açmak istiyor. Bu grubu yaratmak benim için çok eğlenceliydi ve aynı zamanda filmin nabzının burada atacağından emindim.
Eski bir WWE güreşcisi, Guardians of Galaxy'nin sakar Drax'ı, Army of Dead'in Scott'u, kocaman olduğu bir o kadar da kibar adam Dave Bautista da sorularımızı yanıtladı:
Bautista’yı önce WWE’de bir güreşçi olarak, ardından da Guardians of the Galaxy serisinde Drax rolüyle tanıdık. Güreşçi olmaktan vazgeçip oyunculuğa soyunan Bautista, Army of the Dead filminde takımın lideri Scott olarak boy gösteriyor. Film boyunca aklımız en çok Scott'un kızı ile olan ilişkisine takıldı diyebiliriz.
"Bu filmle gerçekten gurur duyuyorum. Benim için bir sondan ziyade başlangıç olacak"
- Soru: 2014 yılında vermiş olduğun bir röportajda (Guardians of the Galaxy için) setlerin bir okul gibi olduğunu ve diğer oyunculardan sürekli bir şeyler öğrendiğin için kendini öğrenci gibi hissettiğini belirtmiştin. Army of the Dead filminde gösterdiğin performanstan sonra artık mezun olduğunu düşünebilir miyiz?
Bautista’nın cevabı: (Gülüyor) Bu sorunun cevabını ben de bilemiyorum. Sanırım hep birlikte neler olacağını izleyip göreceğiz ancak hislerim bana hala mezun olmadığımı söylüyor. Hala öğrenmeye devam ediyorum, büyüyorum ve mezun olacağım film hangisi olacak gerçekten kestiremiyorum.
Bu filmle gerçekten gurur duyuyorum ve filmde çok büyük şeyler başardığımı düşünüyorum. Film benim için bir şeylerin sonundan ziyade başlangıcı olacak ve bu yüzden mezuniyetimi Army of the Dead’de göreceğimi pek söyleyemem. Diğer insanlar tam tersini düşünse de alınmam tabii.
"Film rollercoaster gibi heyecan vericiydi"
- Soru: Army of the Dead’de başrol ve takımın lideri olmana rağmen sahne süren pek fazla değildi ve diğer oyuncuları da en az senin kadar görmüş olduk. Karakterini her sahnede görmüyor oluşumuz Zack ile anlaştığın bir şey miydi?
Bautista'nın cevabı: Filmdeki karakterlerin hepsi birbirinden farklı ve her bir karaktere özenle yer verilmesi bana göre filmi daha güçlü kılıyor. Her bir oyuncunun parlayabildikleri kişisel sahnelere sahip olması bence çok güzel bir şeydi ve bu beni hiç rahatsız eden bir durum olmadı.
Benim için en önemli olan şey canlandırdığım karakter Scott’un kızı Kate ile arasındaki ilişkiydi. Senaryoda bunu okuduğum zaman beni içine çeken ilk şey bu olmuştu ve ben de tamamen buna odaklandım. Bu detaylar çok belirgindi ve bence filmin nabzı da bu konu üzerine atıyordu.
Karakterlerin hepsi çok farklıydı ve filmi bu kadar eğlenceli yapan detay da buydu aslında. Hiçbir karakter monoton veya sıkıcı değildi ve film bu yüzden de bir rollercoaster gibi heyecan vericiydi.
"Takvimi ayarlayabilseydim kesinlikle Suicide Squad’da da yer alırdım"
- Soru: Army of the Dead filminde yer almak için yeni Suicide Squad filminde oynamayı reddettin. Bu filmi senin için bu kadar heyecanlı ve özel kılan neydi?
Bautista'nın cevabı: Aslında birçok farklı nedenden dolayı bu seçimi yaptım. Suicide Squad’da oynasaydım bunu sadece bir neden için yapacaktım, o da James Gunn’dı. Başka sebeplerin doğması için de epey pekledim ancak Army of the Dead’i seçmek daha kolaydı.
Takvimi ayarlayabilseydim kesinlikle Suicide Squad’da da yer alırdım ancak iki filmin programı epey çakışıyordu. Bu yüzden birini tercih etmem gerekiyordu ve ben de başrolünü oynayacağım Army of the Dead’i seçtim. İtiraf etmek gerekirse bir de bu filmde daha çok para vardı. (Gülüyor)
Zack Snyder’la çalışmak uzun yıllardır istediğim bir şeydi ve bu fırsatı elde edince bir daha kaçırmak istemedim. Film hem bana başrol vaad ediyordu hem de Netflix ile uzun süreli bir ilişki kurmamı sağlayacaktı.
James Gunn’a olan sadakatimi herkes bilir ve ona; “Selam James, benim için yazdığın o karakteri oynayamacağım çünkü başka bir filmde rol alıyorum” demek epey zor oldu çünkü James’in benim üzerimde emeği gerçekten çok fazla. Neyse ki James benim için en iyisinin ne olduğunu biliyordu ve tüm bu süreçte beni desteklemeyi ihmal etmedi.
Army of Dead ekibinin bir diğer başarılı üyesi Omari Hardwick:
Power ve Spell gibi yapımlarla dünya çapında ün kazanmayı başarmış Omari, Army of the Dead filminde soygun için silahları kuşanmış grubun üyelerinden birisi. İlk önce gıcık bir tipe benzemesine rağmen zamanla film için bir hayli önem kazanan Omari’ye bir sonraki film için biraz zorlayıcı bir soru sorduk.
"Son sahnede Vanerhoe (canlandırdığı karakter) o kadar neşenin ardından hem parodiyi hem de ironiyi aynı anda yaşıyor"
-
Soru: Utah’a sağ salim bir şekilde vardığında filmde mutlu sona ulaşabilen tek kişinin sen olduğunu düşünüyordum. Tabii son sahne bize bir sonraki filmde neler olacağını çok iyi bir şekilde anlattı ve seni de bu filmde zombilerin yeni Zeus’u olarak görüp göremeyeceğimizi merak ediyorum.
Hardwick'in cevabı: Elbette bunu şimdiden söyleyemem. İş arkadaşlarım, Zack ve tüm Netlflix çalışanları eğer böyle bir fırsat olursa en az benim kadar heyecanlı olurlar. Vanderohe’nun başka bir günde yepyeni bir yolda yürüyeceğini görmek beni de heyecanlandırır ancak şimdilik olup olmayacağını olsa bile hangi şekilde göreceğinizi söyleyemem.
Son sahnede Vanerhoe kafası karışık ve endişeli bir şekilde aynaya baktığı zaman, o kadar neşenin ardından hem parodiyi hem de ironiyi aynı anda yaşıyor. Yüzündeki o gülümsemeyle sen soruyu nasıl sorduysan ben de aynı şekilde cevap verebilmek isterdim ancak şu an her şey belirsiz. Tamamen gri bir noktadayız ve sana ne siyah ne de beyaz bir cevap veremiyorum.
"Zack muhteşem bir yönetmendi"
- Soru: Dieter ve Vanderohe arasındaki ilişki bize filmin içinde başka bir dostluk filmi gösterdi. Bu ilişkiye sahip olmak için gerçek hayatta da bir şeyler yaptınız mı?
Hardwick'in cevabı: Zack o kadar muhteşem bir yönetmendi ki bence en başında, oyuncu seçmelerinde bile kimyamızın Matthias ile uyuşacağından emindi. Sette bir araya geldiğimizde aramızda oluşan ilişki de Zack’in ne kadar doğru bir seçim yaptığını kanıtlar cinstendi. Vanderohe ve Dieter arasındaki ilişki seyirciye resmen film içinde başka bir film sundu. Sanki Mel Gibson ve Dany Glover’ın yer aldığı bir filmi izler gibiydik.
Snyder bize özgürlük tanıdı ama bu özgürlük öyle çok fazla değildi. Çünkü eğer fazla özgür olursanız bu filmi ortaya çıkaran kişiye saygısızlık etmek olur. Zack her bir oyuncuya yeteri kadar özgül olabilmesi için bir alan tanıdı ve biz de bu sınırlar içerisinde saygı dolu bir ilişki yürüttük.
"Army of the Dead'in senaryosunu ilk okuduğum zaman gerçekten çok şaşırmıştım"
- Soru: Zombi filmlerine ayrı bir ilgin var mıydı? Zack'in düşünebilen zombileri ve yeni evreni hakkında ne düşünüyorsun?
Hardwick'in cevabı: Her tür filmin hayranı olduğumu söyleyebilirim aslında. Oyuncular olarak anlaşmaya varırken herhangi bir tür arasında seçim yapmamızın doğru olmadığına inanıyorum. Sonuçta bizler bir oyuncuyuz ve son derece saygın bir sektöre hizmet veriyoruz. Dram, komedi, korku, gerilim, romantik ya da zombi. Tüm bu birbirinden farklı türlere açık olmanız gerektiğini düşünüyorum.
Army of the Dead'in senaryosunu ilk okuduğum zaman gerçekten çok şaşırmıştım. Zack'in kalemi bir hayli ilginç ve yenilikçiydi. Tüm bu düşünebilen, daha hızlı hareket eden zombiler çok farklıydı. Zack, yeni bir tür inşa etmekle birlikte tüm karakterlerin aynaya bakıp ne kadar yıkık olduğunu görmelerini sağladı.
İlk defa bir aksiyon filminde yer alan Nora Arnezeder etkili açıklamalarda bulundu (SPOILER):
Army of the Dead’in Kır Kurdu, acımasız ve korkusuz savaşçısı Nora Arnezeder, ekibin en güçlü isimlerinden birisi. Filmde kilit noktalara sahip Nora, ilk defa aksiyon filminde yer aldığı için biraz zorlanmış.
"Yol boyunca insanlarla işbirliği yapmayı öğreniyor ve bu bana biraz COVID-19 pandemisini anımsatıyor"
-
Soru: (SPOILER) Filmin başında hak eden herkesi takas için kurban edebilecek korkusuz bir kadınken filmin sonunda da Bautista ve Tin’i kurtarabilmek için kendini feda ettin. Helikoptere atlayıp kaçmak varken neden Zeus’un canını yakmayı daha çok istedin?
Arnezeder’in cevabı: Gerçekten güzel bir soru ve bunu soran ilk kişi de sen oldun. Lily biraz yalnız bir insan ve insanlarla duygusal bir bağ kurmaya pek de alışkın değil. İşini güzel bir şekilde yapıyor ve bu paralı askerlerle bir takım haline gelmesi ona epey şey öğretiyor. İnsanlarla nasıl birlik olabileceğini hümanist bir yolla öğreniyor.
Lily bu işe yalnız başlıyor, yol boyunca insanlarla iş birliği yapmayı öğreniyor ve bu bana biraz COVID-19 pandemisini anımsatıyor. COVID-19 başlamadan önce herkes kendi işine bakıyordu. İlgilendiğimiz tek şey işimiz ve nasıl para kazanacağımızdı. Ama bu yol bize nasıl birlik olacağımızı öğretti ve ben de kendi payımı olabildiğince pozitif bir şekilde aldım.
"Hikaye öyle bildiğimiz klişe zombi filmlerinden değildi"
- Soru: Senaryoda seni en çok heyecanlandıran şey neydi?
Arnezeder’in cevabı: Zack’in senaryolarını son derece betimleyici ve şiirsel buluyorum. Her bir karakterin farklı nüanslara sahip olup da kendi içlerinde farklı katmanlara ayrılması senaryonun beni en başta etkilemesine yol açan şeylerdi.
Ayrıca hikaye öyle bildiğimiz klişe zombi filmlerinden de değildi. Toplumumuzdaki birçok durumu eleştiriyor ve göçmenlerin yaşadığı problemlere güzel bir şekilde değiniyor. Sonuç olarak hikaye benim için son derece derin ve etkileyiciydi ve beni kendisine doğru çekmeyi başardı.
"Zack hata yapmamıza izin veriyor"
- Soru: Zack Snyder ile çalışırken en çok neyden zevk aldın?
Arnezeder’in cevabı: Zack ile çalışmaktan en çok hoşlandığım şey hata yapmamıza izin veriyor olmasıydı. Yeni bir şey yapmaya çalışırken “hadi dene bakalım, şimdi de şunu dene” tarzında ifadeler kullanarak bize büyük özgürlük tanıdı. Bu tarz davranışlar oyuncunun kendine olan güvenine büyük ölçüde katkı sağlıyor. Bence sanat icra etmenin en iyi yolu risk alıp gerektiği zamanlarda kendi kendini aptal yerine koymana izin vermekten geçiyor.
Filmin kritik karakterlerinden birine hayat veren Ana De La Reguera:
Ana De La Reguera, en az Bautista kadar korkusuz ve bir o kadar da aşık. Bautista olan ilişkisi ve aniden 180 derece değişen olaylar, Snyder’ın çeşni niyetine eklemesine rağmen büyük fark yaratan detaylarından sadece biri. Hayatında ilk defa böyle bir rol üstlenen Ana’ya rolüne nasıl hazırlandığını sorduk.
"Haftanın 7 günü süren bir tempodan söz ediyoruz"
- Soru: Daha önce hiç bu tarz bir filmde yer almadınız. Fiziksel olarak nasıl hazırladığınızı bizlere anlatabilir misiniz?
De La Reguera’nın cevabı: Haftanın 7 günü süren bir tempodan bahsediyoruz aslında. Çekimler sabah saatlerinde olduğu için genellikle öğleden sonra spor yapmak için vakit bulabiliyorduk. Çekimler olduğu zaman hep setteydik çünkü sahnemiz olmasa bile bu bir takım işi olduğu için ekibin diğer üyeleriyle sürekli iletişim halinde olmamız gerekiyordu.
Zack bize fiziksel olarak hazırlanmamız için gerçekten büyük rahatlık sağladı. Setteki ilk günümde elime silah verdikleri zaman hissettiğim duyguları hatırlıyorum da o silahla gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum. Zack bana; “rahat ol, silah vücudunun bir parçası gibi duruyor hiç göze batmıyor, gayet iyi gidiyorsun” dediği zaman biraz daha rahatlamıştım.
- Soru: Zombi ve genel olarak korku filmlerine olan bakış açınız neler? Daha önce bu tarz filmlerin bir hayranı mıydınız yoksa Army of the Dead’le birlikte bu işin içine yeni mi girdiniz?
De La Reguera’nın cevabı: Army of the Dead kadrosuna katılmadan önce hayatımda hiç zombi filmi izlememiştim aslında ama küçüklüğümden beri tam bir korku filmi hayranıydım. Excorsist’i ilk izlediğimde korkunç sahnelerin gelmesini nasıl iple çektiğimi hatırlıyorum ve böyle şeyler beni hiç korkutmazdı. Beni asıl korkutan şeyler gerçekten yaşanmış ve çözülememiş cinayetler. Mesela komşumun bir gün gelip beni öldürebileceği şüphesi beni biraz korkutuyor. Freddy Krueger tarzında başarıyla kurgulanmış karakterler bana sadece komik geliyor.
- Soru: Zack ile birlikte çalışmak nasıldı? Sette size yeterince özgürlük tanıdı mı?
De La Reguera’nın cevabı: Zack özgürce hareket etmemize büyük olanak sağladı. Daha önceki işlerde ışığı yapay bir şekilde ayarlayıp sahneye uygun olup olmadığını kontrol etmek için saatlerimizi harcardık. Army of the Dead’de doğal ışıktan epey yararlandık ve bu sırada Zack elinde kamera ile o sahnede neler yapıyorsak dibimizde dururdu.
Zombilerin kayıt altına alındığı sahnelerde bile kamerayı yüzümüze yakınlaştırır tepkilerimizi kaydederdi. Eğer ilginç tepkiler verirsek bu sahne filme eklenirdi ancak saçma şeyler yaptığımız zamanda da hiç sorun olmaz, Zack kadrodan diğer isimlere doğru yönelirdi.
Her şeyin başlangıcını anlatan Army of Thieves'i yönetecek Matthias Schweighöfer:
Matthias, Army of the Dead ekibinin olmazsa olmazlarından. O olmasaydı eğer ekip böyle bir şeye kalkışmaya tenezzül bile etmezdi büyük ihtimalle. Alman aktör aynı zamanda Army of The Dead'de gördüğümüz zombi istilasının başlangıcını anlatacak Army of Thieves filminin yönetmeni.
"Bir de bunun için üstüne para aldığımıza inanabiliyor musunuz?"
- Soru: Oynadığın karakter Dieter’i nasıl yarattın? Karakter her haliyle muhteşem, eğlenceli ve en sonunda da inanılmaz derecede cesaretliydi.
Schweighöfer'in cevabı: Bu karakteri oynamak gerçekten son derece kolaydı çünkü yanımda Omari gibi harika takım arkadaşlarım bulunuyordu. Her gün sete gider yeni bir fikirle ortaya çıkardık ve Zack’in açık fikirli olması sayesinde sette aklınıza gelebilecek her türlü çılgınlıkarı denedik. Bir de bunun için üstüne para aldığımıza inanabiliyor musunuz?
Röportajı buraya kadar okuyanlara Schweighöfer'in bir sürprizi var: Sıradaki film olayların başlangıcını anlatacak
Soru: Army of Thieves hakkında bize neler söyleyebilirsin?
Schweighöfer'in cevabı: Army of Thieves tıpkı bu film gibi eğlenceli ve gişe rekorları kıracak bir film. Liderleri son derece yakışıklı bir adam ve adı da Matthias (Gülüyor). Army of Thieves, Army of the Dead’in başlangıcını Dieter’in gözünden anlatıyor ve aynı zamanda Dieter ve Vanderohe arasındaki bromance’i gösteriyor. Şimdilik sadece bunları söyleyebilirim.
Army of the Dead, 21 Mayıs'ta Netflix kütüphanesindeki yerini alıyor!
Yepyeni türde zombiler göreceğiniz, Snyder'ın izleyiciyi bambaşka bir Las Vegas'a götüreceği Army of the Dead, 21 Mayıs'ta Netflix'te. Filmin çok konuşulan fragmanlarını aşağıda bulabilirsiniz. Spoiler olmasına rağmen buraya kadar röportajı okuduğunuz için teşekkürler!