Türkiye'de Uygulanan Koronavirüs Aşılarının Hangisi Daha Etkili?

Ülkemizde COVID-19 aşı uygulamasında kişilere aşı tercihi yapma şansı sunuluyor. Bu tercihi yaparken pek çok insan haliyle aşılardan hangisinin daha etkili olduğu ve olası yan etkileri gibi durumları inceliyor. Peki Türkiye'de uygulanan aşılardan hangisi daha etkili? Aşıların yan etkileri neler? Aşılarla ilgili dönem dönem ortaya atılan bazı iddiaların doğruluk payı var mı? Sizin için tüm detayları bir araya getirdik.

Hayatlarımızın son 1,5 yılı oldukça sarsıcı bir deneyim ile geçti. Tüm insanlık olarak sınırların koruyucu etki göstermediği büyük bir pandemi yaşadık. Üstelik hâlâ yaşıyoruz. Pandeminin başlangıcından itibaren en büyük umut ışığımız olan aşı da geçtiğimiz sonbaharda kendini gösterdi ve şimdilerde dünyanın en büyük gündemlerinden biri haline gelmiş durumda.

Şu an için dünya genelinde uygulanan pek çok farklı aşı var. Bunlardan Sinovac ve BioNTech, ülkemizde de uygulanıyor. Bu aşıların her ikisi de Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil kullanım onayı aldı ve ülkemizde de aşı sırası gelen kişiler aşılar arasında seçim yapabiliyor. Ülkemizde onaylanan bir diğer aşı ise Sputnik V aşısı ancak henüz uygulanmasına başlanmadı. Bu noktada ülkemizde aşıların mevcut miktarı önemli ancak herkes istediği aşıyı olma hakkına sahip. Peki hangisini seçmek daha doğru, hangi aşının etkinlik oranı daha yüksek? Birlikte göz atalım.

Öncelikle etkinlik oranının ne olduğunu öğrenelim;

Aşılar için kullanılan ve birbirine hayli benzediği için kafa karışıklığı yaratabilecek iki kavram var; etkililik (efficacy) ve etkinlik (effectiveness) oranı. Etkililik oranı, klinik deneyler sırasında tespit edilen, aşıların muhtemel bulaşmayı önleme oranı olarak karşımıza çıkıyor. Etkinlik oranı ise aşılar uygulanmaya başladıktan sonra ortaya çıkan ve aşının hastalık ve ölümü ne oranda önlediğine yönelik gerçek hayat verileri anlamına geliyor. 

Aşıların bir de başarısızlık oranı var:

Aşı başarısızlık oranı, tüm aşılar için mevcut ve aslında o aşının etkisiz ya da başarısız olduğu anlamına gelmiyor. Aşı başarısızlık oranı, aşı olunmasına rağmen ortaya çıkan hastalığın ve semptomların oranını ifade ediyor. Bu durum doğrudan aşı ile ilgili olabileceği gibi uygulanan kişilerin aşıya karşı bağışıklığı ile ilgili de olabiliyor. Etkinlik oranı %90 olan bir aşıda başarısızlık oranı %10 oluyor.

Türkiye'de uygulanan aşıların etkinlik oranları ne?

Sinovac: 

Sinovac aşısına yönelik etkinlik oranı geçtiğimiz günlerde gelen büyük bir gerçek hayat araştırma sonucuna göre %94 olarak açıklandı. Aşının klinik çalışmalar sonrası açıklanan ilk etkililik oranı ise oldukça düşüktü ve geçtiğimiz Ocak ayında Sinovac tarafından %50.38 olarak açıklanmıştı.

BioNTech:

BioNTech için gerçek hayat araştırma sonuçları ise aşının etkinlik oranının %94 olduğunu gösteriyor. BioNTech'in etkililik oranı ise ilk klinik çalışmalar sonrası %95 olarak açıklanmıştı.

Sputnik V:

Sputnik V aşısının gerçek hayat etkinlik oranı ise %97 olarak açıklanmış durumda. Aşının ilk klinik deneyler sonrası elde edilen verilere göre etkililik oranı ise pek çok farklı araştırmada ufak değişiklikler göstermekle birlikte %91.7 idi.

Oranlar değişken, aşılar her koşulda koruyucu:

Öncelikle belirtmekte fayda var ki farklı denek grupları üzerinde yapılan araştırmalarda aşıların etkililik ve etkinlik oranları her zaman değişiklik gösterebiliyor. Üstelik aşılardan hiçbir zaman %100 etkinlik oranı beklenmiyor, böyle bir şey yalnızca koronavirüs için değil; herhangi bir aşı için de zaten mümkün görülmüyor.

Aşı uygulaması ile hedeflenen, kişilerin hastalığa yakalansalar bile semptomları hafif yaşamaları, hastaneye yatış oranlarının düşmesi ve ölüm oranlarının azalması. Ülkemizde uygulanan her iki aşı için de farklı araştırmalar, özellikle ölüm oranlarında %100 azalma, semptomların görülmesi ve hastaneye yatış oranlarında ise ortalama %90 seviyelerinde azalmadan bahsediyor. Bu oran, salgının gidişatını değiştirmek için oldukça önemli.

Şimdiye kadar hiçbir aşıda genel ve ağır bir yan etki gözlemlenmedi:

Aşı uygulamaları hem BioNTech hem de Sinovac aşısı için aylardır farklı ülkelerde farklı yaş gruplarında devam ediyor. Her iki aşı için de şimdiye kadar bildirilmiş genel ve ağır bir yan etki gözlemlenmedi. Hafif yan etkiler ise tüm aşılarda ortak bazı semptomlar olarak karşımıza çıkıyor ve koruyuculuğunu göz önüne aldığımızda ciddi sonuçlar vermediği için ve her aşıda olabileceği için aşılar yönelik algıyı değiştirmemeli. Ateşiniz çıktığında olduğunuz aşının poponuzu bir süre ağrıtması ve halsizlik, uyku yapması gibi düşünebilirsiniz.

Tüm aşıların genel yan etkilerine yönelik olarak Sağlık Bakanlığı'nın resmi COVID-19 Aşı Bilgilendirme Platformu sitesinde yer alan bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Sonuç olarak hangi aşı seçilmeli, 'olmam' dememize gerek var mı?

Tüm dünyada komplo teorisyenleri dışında gerçek bilim insanları ve doktorlar herkese aşı olmaları için adeta yalvarıyor. Hayatımızın ne zaman normale döneceğine dair şikayetler edip, salgının her şeyi berbat ettiğinden yakınırken, üretilen en güvenilir çözüm olan aşıları elimizin tersiyle itmek ve 'ben olmam, güvenmiyorum' demek çok da mantıklı değil.

Bilimsel olarak yeterli donanıma sahip olmadan bir aşıya 'güvenmiyorum' demek, dünyanın dört bir yanından gelen bilimsel araştırma sonuçlarına, binlerce bilim insanının sözlerine 'anlamsız' demek oluyor; bu da takdir edersiniz ki çok akıllıca değil.

Genel öneri, herkesin ulaşabildiği ilk aşıyı olması ve aşı olan nüfus oranları artana kadar da tedbiri elden bırakmadan yola devam etmesi. Bu sayede salgından kurtulmaya bir adım daha yaklaşmış olacağız, tam da bu sebepten aşı karşıtı tutuma itibar etmeyip bilim insanlarından gelen verilere güvenmemiz gerekiyor.

Kaynaklar: Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3, Kaynak 4, Kaynak 5