BMW dendiği zaman herkesin aklında canlanan modeller farklı olsa da firmanın bazı tasarımları efsane olarak anılıyor. Bu tasarımların önemli bir kısmının altında imzası bulunan isim ise Frank Stephenson. Stephenson, en beğendiği üç farklı BMW tasarımını paylaştı.
Ünlü tasarımcıya göre bu üç model, BMW tasarımının ana hatlarını ortaya koyuyor ve firmanın felsefesini de yansıtmayı başarıyor. Hatta bu modellerin izlerini bugünkü otomobillerde de görebildiğimizi söylüyor. İşte Stephenson'a göre en efsanevi 3 model:
BMW M1
BMW'nin ilk ve tek süper otomobili olan M1, M serisinin de şafağı olmuştu. Performans tutkunlarına hitap eden M serisinin ilk örneği olan M1, orta motorlu bir süper otomobildi. İlk olarak Lamborghini için tasarlanan otomobil, daha sonra BMW tedrisatından geçmiş ve firmanın tasarım felsefesiyle yeniden şekillenmişti.
BMW E9
BMW'nin ilk gerçek spor otomobili olan E9 da bir klasik olarak anılıyor. Bu otomobil 1960'ların sonunda yollara çıktığında, BMW'nin karakteristik özelliklerini de tanımlayan bir model olmayı başarmıştı. Günümüzün meşhur BMW tasarımlarının oturduğu araçlardan biri olmuştu.
BMW 507 Roadster
Stephenson'ın son tercihi ise BMW 507 Roadster'dan yana oldu. Albrecht Von Goertz imzasını taşıyan bu model, mükemmel tasarımın bir örneği. Aracın tasarımındaki amaç ise bir diğer Alman devi olan Mercedes'in SLS modeli ile rekabet edebilmek. BMW 507 ile birlikte firma, tasarımlarında kendisini ifade edebilmekte yeni bir seviyeye yükselmişti. Bu model bugün de en zarif tasarımlardan biri olarak görülüyor.
BMW'nin kendi efsanevi tasarımcısına göre firmanın tasarım anlamında mükemmeli yakaladığı otomobilleri bunlar. Bu seçimler hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce firmanın en unutulmaz modelleri hangileri?