Harf Devrimi İle Neden Modern Türk Alfabesi Kabul Edildi?

Son yıllarda ‘Bir gecede cahil kaldık.’ gibi anlamsız isyanlarla andığımız Harf Devrimi ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilen Latin harflerinden oluşmuş Türk alfabesi nereden çıktı, neden kabul edildi, cumhuriyet öncesi dönemde yapılan çalışmalar nelerdi gibi merak edilen soruları yanıtladık.

Son yıllarda sesi daha çok çıkmaya başlayan bir grup cumhuriyet karşıtının ‘Bir gecede cahil kaldık.’ diyerek tanımladığı, genç Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilmiş Latin harflerinden oluşan Türk alfabesi, bugün hala kullanmakta olduğumuz yazı dilidir. Harf Devrimi olarak isimlendirilen bir değişim ile kabul edilen modern Türk alfabesi aslında bir anda ortaya çıkmış, nedensiz bir reform değildi.

Yüzlerce yıllık Osmanlı İmparatorluğu işgal edildikten ve şu an yaşadığımız topraklar kurtarılıp da Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce yine Türkçe konuşuluyor ancak Arap alfabesinden uyarlanmış bir Osmanlı Türkçesi ile yazılıyordu. Peki, neden bu alfabe ile devam edilmedi de modern Türk alfabesi oluşturuldu? Bu sorunun yanıtı aslında cumhuriyet kurulmadan önceki yıllarda yapılan çalışmalarda gizli.

Türk alfabesi nedir?

Bugün kullanmakta olduğunuz Türkçe, dünyanın en eski ve kadim dillerinden biri. 7. yüzyılda inşa edilmiş olan Orhun Yazıtları'nda Türkçenin Orhun alfabesi ile yazıldığını görürüz. Türkler son derece geniş bir coğrafyaya yayılmış bir millet oldukları için tarih boyunca Uygur, Kiril, Yunan gibi pek çok farklı alfabe kullanarak Türkçe yazmışlardır.

Türkçenin Arap alfabesi ile yazılmaya başlaması, 10. yüzyılda bir grup Türk’ün müslümanlığa geçmesi ile başlamıştır. Türkler, tarihin en büyük imparatorluklarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu’nu kurduktan ve sınırlar genişledikten sonra Türkçenin içine Arapça, Farsça, Fransızca kelimeler de karışmış ve yazı dili Arap harflerinin bir uyarlaması olan Osmanlı Türkçesi olmuştur.

Farklı bir açıdan baktığımız zaman Türk dilinden söz edebiliriz ancak Türk alfabesi budur demek doğru olmayacaktır. Çünkü diller, milletlerle birlikte yaşar ve gelişir. Milletin kurduğu devlet hangi alfabeyi uygun görüyorsa dil de o şekilde yazılır. Millet, dil ve alfabe uyumunun ne kadar önemli olduğu ise bizi neden modern Türk alfabesine geçildi sorusunun yanıtına götürüyor.

Modern Türk alfabesi neden kabul edildi?

Yüzlerce yıl Osmanlı İmparatorluğu’nda Arap alfabesi ile yazılan Osmanlı Türkçesi, dilimize geçmiş Arapça ve Farsça sözcükleri kolayca yazmamızı sağlarken millet tarafından konuşulan pek çok Türkçe kelimenin yazılmasına mani oluyordu. Çünkü Arap alfabesi ünsüz harfler bakımından zenginken Türkçemiz ünlü harfler bakımında zengin bir dildir. Arap alfabesi, Türkçe ses birimleri yazmakta zorluk çıkarıyordu.

Bu durum Türkçe kelimelerin kullanımını yavaş yavaş ortadan kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda halkı okuma - yazma becerisi kazanmaktan uzaklaştırıyordu. Çünkü herkesin malumudur ki Arap alfabesini okumak ve yazmak gerçekten çok zordur. Bu konuyu görmezden gelmeyen Mustafa Kemal Atatürk, küllerinden doğan yeni Türk devletinin halkını cahil bırakmamak için modern Türk alfabesi çalışmalarına başladı.

Modern Türk alfabesi ne zaman kabul edildi?

Türk dilini koruma ve halkın okuma yazmayı daha kolay öğrenmesini sağlama düşüncesi; Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmadan çok daha önce filizlenmiş bir düşünce. Bazı Türk aydınların 1862 yılında henüz Osmanlı İmparatorluğu resmen işgal edilmemişken yeni Türk alfabesini savundukları biliniyor. 

Mehmed Tahir Münif Paşa, Hüseyin Cahit Yalçın, Abdullah Cevdet ve Celal Nuri İleri gibi isimlerin harf reformunu savunduğu ve hatta Enver Paşa’nın orduda yumuşatılmış gibi alfabe denemesi yaptığı biliniyor. Tüm bu birikimin üzerine modern bir cumhuriyetin kurulması ile birlikte 1923 yılında yapılan ilk Türk Ekonomik Forumu’nda bu konu gündeme geldi.

Bu tarihten itibaren çalışmalar hızlandı ve dünya genelinde kullanılan Latin harfleri ile Türkçe yazmak için yeni bir alfabe geliştirildi. Türkçe kelimelerde sıkça kullanılan ş, ı, i, ğ, ç gibi harfler Latin alfabesinde olmadığı için modern Türk alfabesine eklendi ve Harf Devrimi, 1 Kasım 1928 yılında yayımlanan 1353 sayılı kanunla resmen gerçekleşmiş oldu. 

Modern Türk alfabesine neden itirazlar var?

Modern Türk alfabesi konusunda yapılan çalışmaları destekleyenlerin yanı sıra bu duruma itiraz edenler de vardı. Bir grup muhafazakar, Latin alfabesi ile Türkçe yazmanın Türkiye Cumhuriyeti’ni İslam dünyasından uzaklaştıracağını söyleyerek bu reforma karşı çıkmıştı.

Aslında Latin alfabesi ile Türkçe yazmanın ve Arap alfabesini geride bırakmanın Türkçe ve Türkler için ne kadar önemli olduğunu gösteren bir adım, Sovyetler Birliği içinde bulunan Türk Cumhuriyetleri tarafından atıldı. Henüz ülkemizde Harf Devrimi yapılmamışken 1926 yılında, tüm Türk Cumhuriyetleri Kiril alfabesini bırakarak Latin harflerine geçmiş ve genç Türkiye Cumhuriyeti’ni desteklemişlerdir.

Günümüzde çoğu cumhuriyet karşıtı olan bir grubun itirazı ise modern Türk alfabesine geçtikten sonra bir gecede cahil kaldığımız ve dedelerimizin mezar taşını bile okuyamadığımız yönündedir. Türkçeyi en iyi kullanan yazar ve şairlerimizden olan Sunay Akın, bu konuda ‘Tüm mezar taşlarında aynı yazı, ruhuna El - Fatiha yazıyor.’ demiştir. Yani dedelerimizin mezarında okunacak çok da bir şey yok, dua etmemiz yeterli.

Peki, gerçekten modern Türk alfabesi öncesi tam atomu parçalayacaktık da Harf Devrimi mi mani oldu? Elbette hayır. Daha önce anlattığımız gibi bu reformun yapılmasının en büyük nedeni zaten halkın büyük bir bölümünün Arap alfabesini okuyup yazamıyor olmasıydı. Ne acıdır ki Türkçeye çevrilmeden önce müslümanların büyük bir bölümü kutsal kitapları Kuran-ı Kerim’de ne yazdığını anlayamıyordu bile. Harf Devrimi ile bu millet dinini öğrenmiştir.

Harf Devrimi sonrası neler yaşandı?

Ragıp Hulusi Özden, İbrahim Grantay, Ahmet Cevat Emre, Mehmet Emin Erişirgil, İhsan Sungu, Hüseyin Avni Başman, Falih Rıfkı Atay, Ruşen Eşref Ünaydın, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi önemli Türk aydınlarından oluşan Dil Encümeni tarafından Latin alfabesi, Türk ses fonetiklerine uyacak şekilde düzenlendi ve ilan edildi.

Harf Devrimi sonrası başlatılan alfabe seferliği kapsamında Mustafa Kemal Atatürk, memleketi karış karış gezerek yeni Türk alfabesini öğretti ve bu çabası onu başöğretmen olarak hafızalarımıza kazıdı. Henüz o dönem Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmamış olan Hatay bile yeni Türk alfabesini kabul etmişti.

Türk Dil Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı, Halk Eğitim Merkezleri millete bu yeni alfabeyi öğretiyor, Ankara'da Birinci Türk Yayınları Kongresi düzenlenerek yeni basılacak kitaplar teşvik ediliyor, Kuran-ı Kerim başta olmak üzere pek çok dini kaynak Türkçeye çevriliyor ve yeni Türk alfabesinde basılıyordu. Bu çalışmaların başarılarını tarihin aydınlık sayfalarında görmek mümkün.

Bir gecede cahil mi kaldık, modern Türk alfabesi neden kabul edildi, kimler itiraz etti, kimler destekledi gibi Harf Devrimi hakkında merak edilen soruları yanıtladık ve konu ile ilgili önemli detaylardan bahsettik. Bugün bu yazıyı sonuna kadar kendi dilimizde yazıp, okuyabildiysek bunu Harf Devrimi’ne borçluyuz.