Yargıtay'dan Kadının Sosyal Medyada Evlenmeden Önceki Soyadını Kullanması Hakkında Emsal Karar

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, evlenen bir kadının sosyal medyada evlenmeden önceki soyadını kullanabileceğine hükmetti. Bir boşanma davası sırasında gündeme gelen mesele, Yargıtay'a göre güven sarsıcı bir durum değil. Ayrıca kadının evlenmeden önceki soyadını kullanması, herhangi bir unsura delil de değil.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşinin sosyal medyada evlenmeden önceki soyadını kullanmasını "güven kırıcı" olarak nitelendiren bir adamın açtığı boşanma davasında emsal nitelikte bir karar verdi. Yargıtay'ın verdiği karar, hiçbir kadının evlendikten sonraki yeni soyadını sosyal medyada kullanma zorunluluğu olmadığını ortaya koydu.

Aile Mahkemesi tarafından görülen davada karşılıklı suçlamalar vardı. Taraflar, birbirlerini farklı sebeplerle suçlarken adam, eşinin sosyal medyada kendi soyadını kullanması gerektiğini düşünüyordu. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bunun bir zorunluluk olmadığına karar verdi. Yargıtay'a göre kadının sosyal medyada evlenmeden önceki soyadını kullanması, güven kırıcı bir durumun kanıtı olarak ileri sürülemez.

Sebep de değil kanıt da

Aile Mahkemesi, tarafların her ikisini de kusurlu bularak, tazminat taleplerini reddetti. Bunun üzerine her iki taraf da kararı temyize götürdü. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin yaptığı incelemelerde de emsal niteliğinde olan bu karar verildi. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; özellikle davalı kadına yüklenen ‘Sosyal medya hesaplarında kızlık soyadının kullanması’ bu kişinin güven sarsıcı davranışının kanıtı olarak kabul edilemeyeceği gibi, güven sarsıcı davranış olarak da nitelendirilemeyeceğinden mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurlu davranışlarına göre davacı erkeğin ağır kusurlu, davalı kadının ise az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.