İlkokul çağlarından beri vaktinde uyumanın önemi anlatılagelmiştir. Uyku kimi insanların fazlasına kaçarak abarttığı, kimi insanların ise ulaşmakta zorlandığı bir dinlenme sanatı olarak karşımıza çıkıyor. Az uyumak da, fazla uyumak da, insan sağlığını hem zihinsel hem de fiziksel olarak olumsuz etkileyebiliyor.
İyi bir uyku vücudumuzun kendini onarmasına ve olması gerektiği gibi çalışmasına yardımcı olur. Aynı zamanda daha iyi zihinsel aktiviteler göstermemizi sağlar ve hastalık riskini azaltır. Fakat az uyumak gibi fazla uyumak da tüm bunların aksine bazı sorunlara yol açabilir. Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar yayınladıkları makalede, fazla uyumanın bilişsel sorunlarla ve hastalıklarla bağlantılı olabileceğini ifade etti.
“Hafta sonu kaçamakları zarar vermiyor”
Araştırmacılar 70’li yaşlardaki 100 yaşlı insanı 4-5 yıl boyunca takip ederek incelediler. Bu yüz kişiden 88’i herhangi bir demans belirtisi göstermedi. 12 kişinin ise demans öncesi bilişsel bozulma aşamasında olduğu tespit edildi. Çalışma süresince katılımcılardan bazı bilişsel ve nöropsikolojik testleri tamamlamaları istendi. Bu testlerden elde edilen puanlar, Preklinik Alzheimer Bilişsel Bileşik (PACC) puanı adı verilen bir tek puan sisteminde birleştirildi. Buna göre, skor ne kadar yüksek olursa bilişsel durum da zaman içinde o kadar iyi oluyor.
Katılımcıların alınlarına tek elektrotlu ensefalografi (EEG) cihazı takılarak 4 ile 6 gece arasında uykuları ölçüldü. Bu seneler içinde belirli aralıklarda tekrarlandı. Yapılan tüm bu çalışmalar sonucunda, düşük kaliteli uykunun yanı sıra bir gecede 4,5 saatten az ve 6,5 saatten fazla uyumanın zaman içinde bilişsel gerilemeye sebep olduğu tespit edildi.
Ayrıca uyku süresinin bilişsel işlev üzerindeki etkisinin, bilişsel gerilemede yaş ilerlemesinin etkisiyle benzer olduğu belirlendi. Araştırmadaki tek müjde ise hafta sonu uykucularına geldi. Araştırmacılar, her ne kadar uykunun olağan saati olarak 4,5 saatten az ve 6,5 saatten fazla olmayacak şekilde belirlenmiş olsa da hafta sonu kaçamaklarının bilişsel olarak çok zarar verici olmadığı söyledi.