Aileleri tarafından vahşi doğaya terk edilen çocuklara vahşi ya da yabani çocuk (feral child) adı veriliyor. Böyle bir hayata sahip çocuklardan biri olan Dina Sanichar’ın hayatını hatırlayacak olursanız geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaşmıştık.
Bugün odaklanacağımız vahşi çocuk ise Dina gibi kurtlarla değil, maymunlarla büyümüş ve sonrasında şehir hayatına uyum sağlayıp hayatı belgesellere konu olmuş John Ssabunnya.
3 yaşındaki John, iddialara göre ailesini vahşi bir şekilde öldürdükten sonra ormana kaçıyor
John, ülkenin ekonomisini son derece kötü etkileyen çatışmaların olduğu 1980 yılında Uganda’da doğdu. John’un anne babası pek ilgili bir ebeveyn değildi, hatta söylenenlere göre babası şiddete meyilli bir insan olmakla birlikte silahlı çatışmalara da katılan bir insanmış.
John’un bebekliği hakkında çok fazla detay yok, ancak küçük çocuk hakkında tüm garip hikayeler, henüz 3 yaşındayken başlıyor. Daha 3 yaşındayken John’un hem annesi hem de babası hayata veda ediyor. Burada olay biraz ilginçleşiyor, çünkü komşuların söylediğine göre John, bir anlık dürtü ile anne babasını vahşice öldürdükten sonra ormana kaçıyor.
Ebeveynlerinin John’u yalnız bıraktığına dair iddialar da mevcut, ancak John’un büyüdüğü köydeki herkes suçlu olarak küçük çocuğu gösteriyor.
Ormanda John'u maymunlar karşılıyor
Hikayenin ormana kaçtıktan sonraki kısmını John kendisi anlatıyor. John, ormana gittikten sonra kendisini Afrika kökenli bir maymun kolonisinin karşıladığını, birlikte muz ve tatlı patates yediklerini dile getiriyor.
John, kendisine verilen yemeklerden sonra maymunlarla birlikte takılmış ve maymunlar da John’u grubun bir parçası olarak kabul etmiş. Yavaş yavaş maymunların hareketlerini, seslerini ve hatta davranış şekillerini taklit etmeye başlayan John, maymun kolonisi ile birlikte ağaçlara tırmanmayı bile öğrenmiş.
John, maymunlarla birlikte muz yaprakları üzerinde uyuduklarını ve çok uzun bir süre boyunca hiç su tüketmediğini belirtmiş. Ormanda kaldığı 3 yıl boyunca sadece meyve, kuruyemiş, mısır ve çilek gibi vahşi doğada bulunan meyve sebzeleri tüketmiş.
Bilim insanlarının daha sonra John üzerinde yaptığı analizlere göre küçük çocuk, ormanda kaldığı süre boyunca su ihtiyacının tamamını meyve ve sebzeler üzerinden karşılamış. Ancak bu olay, John’un vücuduna epey zarar vermiş.
John, yıllar sonra ormanda bir kadın tarafından bulunmuş
Takvimler 1991’i gösterdiğinde Milly Sebbavio adındaki bir kadın, ormanda gezerken John’u diğer maymunlarla birlikte yiyecek bir şeyler toplarken görmüş. Daha sonra yaşadığı yere dönüp yardım isteyen Milly, bir grup insanı olay yerine götürerek gördüklerine diğerlerinin de şahit olmasını sağlamış.
Ormana gelen kişiler, John’u maymunlardan kurtarıp hastaneye götürmek istemiş. Çünkü küçük çocuğun vücudu o kadar çelimsizmiş ki John’u ilk gördüklerinde çocuğun ölmek üzere olduğunu düşünmüşler.
İşler elbette bu kadar kolay olmamış. Çünkü hem maymunlar hem de John, ormana gelen bu yabancılara taş ve sopa fırlatmaya başlamış. Büyük bir mücadelenin içinde John bir kayalığın arkasına saklanmış ancak en sonunda köylüler, küçük çocuğu zaptedip köye götürmeyi başarmışlar.
John’un vücudu, normal insanların yediği yemekleri kabul etmemiş
John’u köye getiren yerliler, ilk önce küçük çocuğa sıcak çorba içirmeye çalışmış. Ancak John’un vücudu bunu kaldıramamış ve günlerce ishal olmuş. Her ne kadar mide bulandırıcı olsa da John, ilk defa dışkısını yaptığı zaman küçük çocuğun anüsünden yarım metre uzunluğunda bir kurt çıkmış.
John’a bilim insanları tarafından “vahşi çocuk” tanısı, ilk defa kurtarıldığı yıl konuldu. Hazırlanan ilk raporlar, John’un vücudunun her yerinde çeşitli yara ve kabukların yer aldığını, hatta küçük çocuğun bir zamanlar vücut kıllarının anormal derecede uzamasına yol açan hipertrikoz hastalığına sahip olduğunu ancak daha sonrasında bu hastalığın kendiliğinden geçtiğini gösteriyor.
John vahşi doğadan koparıldığı zaman ayak parmaklarından biri eksikti. Bunun ne zaman ve nasıl olduğu, John’un parmağı koptuktan sonra nasıl enfeksiyon kapmadan iyileştiği bilinmiyor. Ayrıca John, tıpkı Dina Sanichar gibi insanlarla iletişim kuramıyor, derdini sadece ağlayarak anlatabiliyormuş.
John ilk önce bir ailenin yanına yerleştirildi, ardından da koroya katıldı
Ormandan kurtarılan John, uzun bir süre boyunca toplum tarafından dışlandı. İnsanlar, küçük çocuğu “maymun çocuk”, “yarı insan” ve “yarı çocuk yarı hayvan” gibi isimlerle çağırıyordu ve hatta hükümet bile John’un bakımlarını üstlenmek istemedi.
Bu durumu öğrenen Paul Wasswa adındaki bir hayırsever, eşi Molly ile birlikte John’u evlat edinmek istediler. Evlatlık işlemlerini tamamladıktan sonra John’u yanına alan Paul ve Molly, küçük çocuğu rehabilitasyon merkezi gibi bir yetimhaneye yerleştirdi.
Küçük John, burada bin 500 çocukla birlikte konuşmayı, yürümeyi, tabaktan yemek yemeyi ve normal çocukların yaptığı onlarca şeyi öğrendi. John, ilk defa konuştuğu zaman yetimhanedeki herkes küçük çocuğun sesinden etkilendi ve ailesinin de desteği ile birlikte John, koroya katılıp büyüleyici sesiyle şarkılar söylemeye başladı.
Pearl Of Africa Çocuk Korosu gibi birçok koroda yer alan John, ilk okula başladı ve burada kendi dilini adamakıllı öğrenmenin yanı sıra bir de İngilizce eğitimi aldı. Ancak John için asıl olay, Uganda’ya ücretsiz diş tedavisi için gelen bir diş hekiminin çabalarıyla birlikte başladı.
56 yaşındaki dişçi Hilary Cook, Uganda’ya geldiği zaman John’un hikayesinden çok etkilendi ve kendi ülkesi olan İngiltere’ye döndüğü zaman John’un da içinde yer alabileceği bir koro için turne düzenledi. İngiliz basını, John’un konserleri için gazetelerinde şu manşetleri kullandı; “Afrika ormanlarında maymunlar tarafından yetiştirilen bir çocuk, çocuk korosunda şarkı söylemek için İngiltere'ye geliyor.”
John Özel Olimpiyatlar'da futbol takımının kaptanı olarak boy gösterdi
Bu turne sayesinde John, Londra, Galler, Glasgow ve Sheffield’de kendi korosuyla birlikte şarkılar söyledi. Ancak John’un yetenekli olduğu tek şey şarkı söylemek değildi. Genç çocuğun futbola özel bir ilgisi vardı ve 2003 yılında zihinsel ve fiziksel engelli çocuklar ve yetişkinler için düzenlenen Özel Olimpiyatlar’da kendi takımının kaptanı olarak boy gösterdi.
John, futbol kariyeri boyunca ABD ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde müsabakalara katılmaya devam etti, bu süre zarfında onu evlat edinen ailesi Paul ve Molly ile hep yakın bir iletişime sahip oldu.
Bilimin “vahşi çocuk” kategorisine eklediği John Ssabunny, şu anda 41 yaşında. Futbol ve korodan kazandığı paralarla kendisine Uganda Bombo’dan kendisine küçük bir ev alan genç adam, geçtiğimiz yıl artık evlenmek ve çocuk sahibi olmak istediğini dile getirmiş.