Günümüzde her gün kullandığımız bilgisayarlarımızın nispeten kısa bir geçmişleri var. Ancak teknolojik gelişmelere o kadar güzel ayak uyduruyorlar ki her geçen gün birçok bilgisayar programı yazılmaya devam ediyor. Bilgisayarlarımızı kendi kişisel amaçlarımız için şekillendirmemize yardımcı olan bu programlar, bilgisayar icat edildiğinden beri geliştiriliyor.
Şimdilerde çoğu işimizi telefondan ya da bulut sistemleri üzerinden halledebiliyorken, geçmişte böyle değildi. Günümüzde telefonumuzdan gittiğimiz her yerde istediğimiz her müziği dinleyebiliyorken, çok fazla değil 10 sene önce bunu yapabilmek için bilgisayarımıza program indirmemiz gerekiyordu. Hem nostaljik duygular uyandırmak hem de günümüz teknolojisinin bize sunduklarına bir kez daha şükretmek için eski bilgisayar programlarını listeledik.
İsmini Görünce Geçmişe Gideceğiniz Bilgisayar Programları
- Winamp
- LimeWire
- ZoneAlarm
- Norton AntiVirus
- MSN Messenger
- Nero Burning ROM
- Komut İstemi
Müzik dinlemenin en nostaljik yolu: Winamp (1997)
Bir medya oynatıcı uygulaması olan Winamp, 1990'ların sonunda ve 2000'lerin başında en popüler yazılımlardan biriydi. İlk günlerden paylaşılan Freemium modeli, kullanıcıların programdan ücretsiz olarak yararlanabileceği, ancak ekstra özelliklerin kilidini açmak için ödeme yapması gerektiği anlamına geliyordu.
Winamp eklentiler, harika görsel efektler ve kitaplığınızı yönetmenin kolay yolları ile kullanıcıların gönlünü fethetti. Ancak, sonunda AOL tarafından satın alındı ve yokuş aşağı gitmeye başladı.
Günümüzde, masaüstünüzde geniş bir MP3 koleksiyonunuz varsa, Winamp gibi araçlar hala kullanışlı olabilir, ancak Spotify ve diğer stream servislerinin yükselişi ile genç bilgisayar kullanıcılarının muhtemelen Winamp’ın ne olduğuna dair bir fikirleri bile yok.
Müzik indirirken yanlış şeylere de rastladığımız: LimeWire (2000)
Eşler arası (peer to peer) bir dosya paylaşım programı olarak tasarlanan LimeWire, müzikten çok daha fazlasını indirmek için kullanılıyordu. LimeWire, kullanıcıların filmleri ve diğer dosyaları paylaşmasına izin vererek, zaman zaman sistem üzerinden virüslerin yayılmasına neden oluyordu. LimeWire, geçmişte çok kullanılan Java ile yazılmış bir programdı, bu da birden fazla işletim sistemine dağılmasına yardım etti.
Tahmin edilebileceği gibi yasal sorunlarla karşılaştıktan sonra, LimeWire 2010'da kapatıldı. Ancak program bugün hala farklı bir biçimde var olmaya devam ediyor: FrostWire. Bir grup geliştirici, LimeWire'ı taklit etti ve 2004'te başlangıçta orijinaline oldukça benzeyen bu alternatif yazılımı yarattı, ancak zamanla yeni özellikler kazandı ve kendi kendine bir yazılım haline geldi. Günümüzde FrostWire yalnızca BitTorrent için kullanılabilir, bu nedenle LimeWire'ın tüm işlevlerine sahip değil, ancak fikir devam ediyor.
Windows Güvenlik Duvarı'ndan önce: ZoneAlarm Güvenlik Duvarı (2000)
Günümüzde, Windows Güvenlik Duvarı, ortalama bir kullanıcının ihtiyaç duyduğu güvenliği kendi başına sağlayabilen bir güvenlik sistemi.
Ancak ZoneAlarm ilk çıktığında, sistemlerine tam olarak hangi bilgilerin gelip gidebileceğini kilitlemek isteyen kullanıcılar arasında oldukça popülerdi. ZoneAlarm'ın ilk sürümlerini kullandıysanız, internet trafiğini denetlemenizi isteyen sürekli açılır pencereleri görmenin nasıl bir şey olduğunu bilirsiniz.
ZoneAlarm ilk piyasaya sürüldüğünde, yazılımların sürekli İnternet'e erişmesi o kadar yaygın değildi, bu yüzden olup bitenleri takip etmek daha mantıklıydı. Günümüzde, bilgisayarınızdaki her uygulama her zaman internet erişimi istiyor, bu nedenle bu tür katı güvenlik duvarı kullanmak pek iyi sonuç vermeyebilir. Tüm bu gelişmelere rağmen ZoneAlarm hala kullanılabilir durumda. Şu anda ZoneAlarm'ın ana sayfası mobil güvenlik uygulamalarının reklamını yapıyor, ancak mobil antivirüs bir zorunluluk değil. Şirket ayrıca birinci sınıf antivirüs ve güvenlik duvarı yazılımı da satıyor, ancak çoğu ücretli antivirüs ürünü gibi ZoneAlarm da gerçekten istenen fiyata değmiyor.
Antivirüs programlarının en bilineni: Norton AntiVirus (1991)
Windows'ta virüsten koruma yazılımı söz konusu olduğunda, önde gelen net bir kazanan yazılım bulunmuyor. Ancak, uzun zamandır bilgisayar kullanan kullanıcılarının aklında kalan birkaç antivirüs programı illa ki vardır. Norton AntiVirus da bu programlardan biri.
Her ne kadar kullanıcıları tarafından bilgisayar performanslarını olumsuz etkilediği söylense de virüse karşı oldukça etkili bir programdı. Norton günümüzde hala satın alınabilen bir yazılım ancak piyasadaki ücretsiz alternatiflerinden çok fazlasını da sunmuyor.
Bir zamanların efsanesi: MSN Messenger (1999)
Bir zamanın gençliğinin en çok kullandığı chat programı olan MSN Messenger, internet üzerinden sosyalleşmenin başlangıcı olarak sayılabilir. Sonrasında ismini Windows Live Messenger olarak değiştiren bu program MSN Messenger ismiyle ilk olarak 1999’da karşımıza çıktı. Çıkış zamanına göre efsanevi yeniliklerle gelen MSN, ICQ ve MIRC gibi rakiplerine kısa süre içinde fark attı.
Windows XP ile 2001 yılında gelen güncellemesi ile internet üzerinden iletişim sağlayabildiği gibi aynı zamanda dosya gönderimine de izin vermeye başladı. Kullanıcıları tarafından oldukça sevilse de MSN’den Skype’a geçiş hiç sürpriz olmadı. Microsoft, 2011 yılında Skype’ı 8,5 milyar dolara satın aldı. Skype’ın MSN’in yerini tutabileceği öngörülüyordu ancak Skype, 8 Nisan 2013’te aramızdan ayrılan MSN’in popülerliğine asla ulaşamadı.
MP3 CD'lerimizi oluşturabildiğimiz Nero Burning ROM
Nero Burning ROM, işlerimizi hala CD ve DVD’ler üzerinden hallederken oldukça kullandığımız bir yazılımdı. Microsoft ile birlikte Linux işletim sistemlerine de uyumlu şekilde çalışan bu yazılım bir disk yakma yazılımı. Gelişimi devam ederken Nero, Newo Wave Editor, Nero ImageDrive, Nero Recode gibi diğer yan yazılımlarla beraber satılmaktaydı. Kendisini teknolojik gelişmelere paralel şekilde geliştiren Nero Burning ROM, hala kullanılmaya devam ediyor. Önceleri 13 şarkılık diskler yakarken Nero günümüzde Blu-ray Disc yazma özelliğine de sahip.
Windows değişikliklerini manuel olarak yapmak isteyenler için Komut İstemi (1981)
Ortalama bir Windows kullanıcısı, muhtemelen komut istemini hiç kullanmamıştır. Özellikle Windows 10’da komut istemine ihtiyacımız bulunmuyor çünkü hemen hemen her şey basit bir grafik arayüz aracılığıyla yapılabiliyor. Ancak modası geçmiş bu seçeneğe hala sahibiz.
Her ne kadar çok daha kolay arayüzlerle bilgisayarımızda istediğimizi yapabiliyor olsak da, komut istemi yapacağımız tüm değişiklikleri manuel olarak kod yazarak yapmamızı sağlıyor.