Almanya'ya, Kanada'ya Beyin Göçü Gerçekleştiren Kişilere Sorduk: Neden Gittiler, Neyle Karşılaştılar?

Türkiye gündemi özellikle son 10 yıldır hiç olmadığı kadar yoğun, her yıl bu yoğunluk daha da artmakta. Bu durumun da etkisiyle iyi eğitimli insanları gelişmiş ülkelere kolaylıkla kaptırıyoruz. İşte bunun nedenlerini daha iyi anlamak adına, Türkiye'den ayrılan eğitimli kişilere bazı sorular yönelttik. Oldukça samimi yanıtlar verdiler.

ÖZEL HABER - Şu dönemde yaşanan göç dalgası, 50'lerdeki işçi göçünden çok farklı; artık ağırlıklı olarak eğitim düzeyi yüksek kişiler ülkemizden hızla ayrılıyor.

Peki, en parlak beyinlerimiz hangi nedenlerle yurt dışına gidiyor? Orada yaşamanın avantajları, dezavantajları nedir? Irkçılıkla karşılaşıyorlar mı? Türkiye'yi özlüyorlar mı? Hepsini ve daha fazlasını kendilerine sorduk. Aldığımız yanıtlar oldukça etkileyici.

Daha önceki konuklarımız için bu içeriklerimizi okuyabilirsiniz:

İlk konuğumuz Taylan, Kanada'da yaşıyor.

Adım Taylan Toprak. 4 sene Ege Üniversitesinde Halkla İlişkiler ve Tanıtım okudum. Adanalıyım. 21 Mart 1995 yılında doğdum. Direkt üniversitem bitince Adana'da bir sene ikinci üniversitede okudum, ardından direkt Kanada, Toronto'ya geldim. 

Türkler orada ikinci sınıf vatandaş olarak mı görülüyor? Irkçılık yapılıyor mu, dışlanma var mı? Varsa diğer milletlere de mi yapılıyor, yoksa sadece Türklere mi?

Türkler burada ikinci sınıf vatandaş olarak görülmüyor, hiçbir ırk öyle görülmüyor. Çünkü Kanada'da çok göçmen var ve göçmenler o kadar fazla ki gelirin belki yüzde 70'ini, 80'ini göçmenler sağlıyordur. En azından Toronto'da böyle diyeyim. Toronto'da çok göçmen var, çok Türk de var. Türkler genellikle ikinci sınıf işler yaptığı için öyle gözüküyor olabilir. İnşaat işleri gibi biraz alt sınıf işleri genelde Türkler yapıyor. Bu tip işleri yapan Kanadalı veya İsrailli çok yapan görmüyorum. Onlar genellikle beyaz yakalı. 

Türkiye istediğiniz gibi bir yer olursa(mümkün olduğunu varsayarsak) geri döner miydin, yoksa hâlâ orada yaşamaya devam eder miydin?

Özledim Türkiye'yi, geri dönmek isterim tabii ki ama sadece bir-iki aylığına, ben ömür boyu yaşamayı istemiyorum. Çok zengin olursam, aylık 90-100 bin kazanırsam İstanbul'da yaşamak isterdim çünkü Türkiye gerçekten zengine cennet, orta gelirliye değil.

Sosyal çevren nasıl? Yine Türklerle mi takılıyorsun, o ülkenin yerlisiyle mi? Yalnızlık hissediyor musun?

Son bir buçuk senedir Türklerle çok takılmaya başladım çünkü dil okulum bittikten sonra okuldaki çoğu arkadaşım memleketlerine gitti, pandemi girdi. Her yer kapandı, çok sosyalleşemedik. Son bir-iki yıldır kız arkadaşımla da beraber sürekli Türklerleyim ve Türkçe konuşuyorum. İngilizcemi geriletti bu fakat alt yapıyı bildiğim için sadece benim bir-iki aylık pratiğime bakar.

Yalnızlık hissetmiyorum. Çünkü burada her türlü Türk ürünü, Türk yemeği, her şey var. Bir tık altı da olsa her şey var. Dediğim gibi çok Türk var burada, kimse yalnız hissetmiyordur.

Ardında bırakmak zorunda kaldıkların peki? Ailen, arkadaşların, memleketin? Ne hissettiriyor?

Ailemi, arkadaşlarımı, memleketimi hepsini çok özledim ama FaceTime sağ olsun, WhatsApp, Messenger vs. onlar sayesinde sanki her gün yanımdalarmış gibi hissettiriyor. Zaten her gün ailemle konuşuyorum görüntülü.

Oturma izni, dil öğrenme, adapte olma, vatandaşlık alma gibi konular çok zorladı mı?

Dil öğrenmek o kadar zor değil bence, konuştuğun zaman zor değil diyeyim. Ben o kadar konuşmamama rağmen dizi, film ve duymayla biraz gelişiyor İngilizce. Yani zor değil.

Oturma izni sıkıntı. Adapte olma vs. bunlar alışılıyor ama oturma izni için çok para dökmek lazım.

En çok hangi konuda daha refahlamış hissediyorsun?

Sadece özgürlük konusunda diyebilirim. Burada kimse kimseye karışmıyor, isteyen istediğini yapıyor. Ben böyle bir şey görmedim; biri çıplak dolaşsa da bir erkek etek giyerek dolaşsa da kimse kimseye karışmıyor, özgürlükçü bir ülke. Bir tek kurallara uymayanlara karışılıyor, bu da olması gerektiği gibi. Çok kuralcı bir ülke.

Türkiye'nin en önemli sorunu sence nedir?

Türkiye'nin en önemli sorunu, insanların kafa yapısı ve bunu söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama ben bunu hep savunuyorum; Türkiye bu kadar muhafazakar olmasaydı şu an Almanya seviyesinde olabilirdi.

Başka bir ülkede olmana rağmen Türkiye gündemine hâlâ maruz kalıyor musun? Ülkede yaşananları önemsiyor musun?

Evet. Şöyle, Twitter'dan veya Instagram'dan takip ettiğim arkadaşlarım var tabii Türkiye'den. Açıkçası sadece seçimi biraz önemsiyorum çünkü geleceği ilgilendiriyor ama Türkiye'de olan olaylar çok umrumda olmuyor açıkçası. Tabii ki üzülüyorum kötü olaylara ama elden bir şey gelmez tüm dünyada aynı şeyler olabiliyor.

Kanada bence düşünüldüğü gibi bir ülke değil, resmen Amerika'nın yan çarı diyeyim. Evet, özgürlükler ülkesi, ekomisi güçlü ama çok eksiği var. Daha sanki ülke 20 yıl önce kurulmuş gibi, bir eksiği var. Tam oturmamış ve Amerika'nın gölgesinde kalıyor sürekli.

Kanada dünyanın öbür ucu olsa da dediğim gibi çok Türk var burada. Artık Türkçe duyunca şaşırmıyorum. Belki benim çevremden dolayı böyledir. Burada da seçim dönemi, bakalım o bizi ne kadar etkileyecek, onu da göreceğiz.

Herkese teşekkürler.

İkinci konuğumuz ise ismini ve fotoğrafını paylaşmak istemeyen bir birey. Kendisi 33 yaşında, evli bir erkek. Anlatacak çok şeyi var:

Merhaba! Bir fizyoterapistim. İzmir'den Almanya'ya(Bayern'e) Türkiye'de düşünme ve bunları ifade etme özgürlüğümün kısıtlandığı, hatta bu sebeple tutuklanma riskim olduğu için göç etmek durumunda kaldım. Ayrıca Türkiye'de mesleğimi ifa ederek refah bir şekilde yaşama imkanımın olmadığını düşünüyordum.

Türkler orada ikinci sınıf vatandaş olarak mı görülüyor? Irkçılık yapılıyor mu, dışlanma var mı? Varsa diğer milletlere de mi yapılıyor, yoksa sadece Türklere mi?

İkinci sınıf olarak görmüyorlar aslında ama önceden buraya gelip yaşayanların onlara edindirdiği negatif bir imaj mevcut. Zaten eskiden gelenlerin eğitim profili biraz düşük. İşçilik yaparak burada olabildiğince kazanıp Türkiye'ye yatırmak amaçlı gelmişler. Buna da sıcak bakmıyor Almanlar. O yüzden şahsi olarak tanımadan önce bir mesafe ile, yani güvensizlik ile yaklaşıyorlar. Bunun zamanla kırılacağına inanıyorum. Bu şekilde ileride daha güzel dostluklar kurulabilir.

Türkiye istediğin gibi bir yer olursa(mümkün olduğunu varsayarsak) geri döner miydin, yoksa hâlâ orada yaşamaya devam eder miydin?

Kalıcı olarak Türkiye'ye geri dönmek istemem. Sonuçta burada tırnaklarımla kazıyarak sıfırdan bir hayat kurdum. Ama daha sıfırdan çok da yükseldiğim söylenmeyebilir. :)

Sosyal çevren nasıl? Yine Türklerle mi takılıyorsun, o ülkenin yerlisiyle mi? Yalnızlık hissediyor musun?

Sosyal çevrem şu an Türk arkadaşlar ama daha önce daha küçük bir köyde yaşamıştık, orada Türk kimse yoktu. Korona öncesinde Alman orta yaş ve üzeri ile güzel dostluklarımız oldu orada.

Ardında bırakmak zorunda kaldıkların peki? Ailen, arkadaşların, memleketin? Ne hissettiriyor?

Arkada kalan dostlar için sadece iyi temennilerde bulunabilirim. Daha iyi, burası gibi refah bir hayat yaşayabilmelerini gerçekten isterim.

Oturma izni, dil öğrenme, adapte olma, vatandaşlık alma gibi konular çok zorladı mı?

Almanya tam bir bürokrasi ülkesi. Devlet işleri cok yavaş ilerliyor. Bu yüzden oturum almam yaklaşık bir buçuk yılı buldu. Dil öğrenme sürecim hâlâ devam ediyor. Şu an B1 aşamasındayım. Vatandaşlık alma da C1 ve oturum sonrasi 6 yıl geçtikten sonra mümkün. Ben almayı düşünüyorum açıkçası.

En çok hangi konuda daha refahlamış hissediyorsun?

Çok daha huzurlu, refah ve güvenli bir ülkede yaşıyor olmak kendimi güvende hissettiriyor. İşsizlik ya da istemediğim işi yapmak zorunda değilim burada. Eğer işinde mutsuzsan yeni bir mesleğe geçilebiliyor burada. Tabii belli testlerden geçiriyorlar çünkü yeni meslek için tüm eğitimler devlet tarafından karşılanıyor.

Türkiye'nin en önemli sorunu sence nedir?

Türkiye'nin en büyük sorunu sistem ülkesi olmaması. Yöneten aynı kişi bile olsa her yıl bir şeyler değişiyor. Burada tam aksi, yönetenden bağımsız her alanda yıllardır süren kemikleşmiş sistemleri var.

Başka bir ülkede olmana rağmen Türkiye gündemine hâlâ maruz kalıyor musun? Ülkede yaşananları önemsiyor musun?

Ben gündemi takip ediyorum ve önemsiyorum. Sonuçta doğduğum, yetiştiğim, kendimi ait hissettiğim yer.

Son konuğumuz ise şu an Almanya'da aktif olarak çalışan ve ismini vermek istemeyen bir bilgisayar mühendisi. Görüşlerini kısaca aktarmak istedi:

"Türkiye'de farklı şehirlerde bulunduktan sonra en son İstanbul'da yaşıyordum. Şu anda Almanya'da yaşıyorum. Yaşadığım bölgede Almanya'ya işçi olarak gelen kişilerin çocukları ve torunları çok olumlu izler bırakmamışlar. Türklere karşı güven yüksek değil. Irkçılık yok diyemem ancak çok da hissedilmiyor.

Türkiye düzelecek olursa geri dönmeyi düşünmüyorum. Türkiye'deki insanların duyarsız kalması ve yüz çevirmesi beni çok mutsuz etti. Herhangi bir yalnızlık duygusu hissetmiyorum. Burada benim gibi zulme uğrayan birçok arkadaşım var. Henüz vatandaşlık almadım. Mağduriyetlerden dolayı oturum almak zor olmadı. Dil hâlâ devam ediyor.

Arkada bıraktıklarım illa ki üzüyor ancak sahip olduklarım ve Türkiye'deki tehditlerimden dolayı önemsemiyorum. Fikir özgürlüğü konusunda çok refahlamış hissediyorum. Türkiye'nin en büyük problemi bence insanların saf olmasıdır. Türkiye gündemi beni çok ilgilendirmiyor. Umarım Türkiye'de insanlar baskıdan dolayı yaşayamadıkları kendi istedikleri hayatı yaşayabilirler."