Tarih öncesi zamandaki aile yapısını, ebeveynlik anlayışını ve genel insan ilişkilerini anlamak için ulaşabildiğimiz bulgular oldukça sınırlı. Ulaştığımız arkeolojik bulgular çıkarımlar yapmamıza yardımcı olsa da çoğu zaman bilgiyi bize doğrudan vermiyor. Bu yüzden tarih öncesine dair merak konularından biri olan anneliğe dair bildiklerimizin de değişmesi an meselesiydi.
Şu ana kadarki bulgular, tarih öncesinde insan annelerinin çocuklarıyla şu anki kadar ilgilenmedikleri kanısını güçlendiriyordu. Ancak aynı verilere farklı bir açıdan bakmak için bugünün verilerini de hesaba katan araştırmacılar, binlerce yıl önce yaşamış insan annelerinin çocuklarıyla sandığımızdan fazla, hatta belki de bugünkü kadar ilgilenmiş olabileceğini ortaya koydu.
Bugünkü oranlarla dağlar kadar fark yok
Arkeolojik kazılarda bulunan bedenler arasında 1 yaşını bile doldurmamış ölü bebek bedenlerinin fazlalığı, şu ana kadar bilim insanlarına antik annelerin çocuklarıyla şu anki gibi ilgilenmediği fikrini vermekteydi. Ancak araştırmacılar bu sefer günümüzün bebek ölüm oranlarını ve nedenlerini incelediler. Birçok farklı ülkedeki bebek ölümlerini ve sosyo-ekonomik faktörlere bağlı olarak inceleyen araştırmacılar, öncekinden çok farklı bir kanıya vardı.
Daha önce ölü bebek sayılarına göre çıkarımlarda bulunulmuştu ve tarih öncesi çağlarda bebeklerin sık sık öldüğü, yani annelerin onlara iyi bakamadığı kanısına varılmıştı. Bu sefer sayı değil de doğum ve ölüm oranlarına bakıldı. Sonuç olarak, tarih öncesi dönemde bebek ölümü oranlarının değil de doğum oranlarının yüksek olduğu ortaya çıktı. Daha fazla doğum, beraberinde daha fazla ölümü getiriyordu.
Yani doğan bebek sayısını karşılaştıracak olursak bebeklerin dünkü ve bugünkü ölüm oranları arasında dağlar kadar fark yoktu. Ayrıca koşulların günümüzden çok daha farklı ve zorlayıcı olduğunu düşünürsek, bebek büyütmenin kolay olmadığı sonucuna varmak yanlış olmayacaktır. Sonuç olarak, tarih öncesi annelerin bebeklerine sandığımızdan daha fazla bakım sağlamış olabileceği böylece ortaya çıktı.