Fiziksel aktivitenin, insan sağlığı için gerekliliği tartışmasız bir konu ancak yaşlı insanlar söz konusu olduğunda bu kolayca unutulabiliyor. Yeni yayınlanan bir çalışma, insanların yaşlandıklarında fiziksel kabiliyetlerinin azalmasının ana kaynağının biyolojik yapısı değil, bireyin kendi kendine hareketlerini kısıtlaması olduğunu ortaya koydu.
Hareketsiz kalmanın kalp ve damar hastalıkları, tip 2 diyabet, Alzheimer ve pek çok kanser hastalığına yakalanma riskini arttırdığı biliniyor. Ancak buna rağmen hayatın kolaylaşması, insanların fiziksel aktivitelerini azaltmasına yol açtı. Yeni yayınlanan bu çalışma, insanların fiziksel aktivite ile evrimleştiğini ve günümüzde buna duyulan ihtiyacı vurguladı.
"İnsanlar aktif kalmak için evrimleşti"
Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı’nda, insanların yaşlandıklarında da aktif kalmak için evrimleştiğini gösteren ‘Aktif büyükanne ve büyükbaba hipotezi’ başlıklı bir makale yayınlandı. Evrimsel biyologlar tarafından yazılan makalede, fiziksel aktivitenin sağlıklı ve uzun yaşama etkisi bir kez daha kanıtlandı. Biyologlar, yalnızca son insan nesillerinin ayaklarını uzatabildiklerini ve evrime uyum sağlamalarında bunun oldukça etkili olduğunu iddia etti. Yakın zamana kadar insan ömrünün kısa olduğuna dair yaygın inanışın aksine, bebeklik ve çocuklukta hayatta kalmayı başaran avcı toplayıcıların, üremeyi bıraktıktan sonra yaklaşık 20 yıl daha yaşadığını gösterdi.
Araştırmacılar, tarih öncesinde insanların kısa yaşam süreleri olduğu ve yaşlı bireylerin nispeten hareketsiz olduklarına dair mitleri çürüterek, diğer biyolojik süreçlere rağmen fiziksel aktivitenin sağlık sorunlarının önüne geçeceğini belirtti. Çalışmanın baş yazarı evrimsel biyolog David E. Liberman, "Önemli nokta şu ki, yaşamlarımız boyunca evrimleştiğimizden vücudumuzun iyi yaşlanması için fiziksel aktiviteye ihtiyacı var. Geçmişte hayatta kalmak için zorunlu olarak günlük fiziksel aktivite gerekliydi, ancak bugün böyle bir zorunluluğumuz kalmadı. Ancak bugün egzersiz yapmalıyız, sağlık için fiziksel aktivite yapın" dedi.
Yaşlanmamak, genç kalmak ya da hayatta kalmak için değil, gelişim sürecini sağlıklı geçirmek için harekete ihtiyacımız var. Dünya genelinde fiziksel aktivite seviyeleri, insan emeğinin yerini alan araçlarla oldukça kısıtlandı. Araştırmacılar, yaşlı genç fark etmeksizin hareketlerimizin kısıtlandığı bu zamanlarda, atalarımızdan ilham almamız ve tarih öncesinde bir zorunluluk olan fiziksel aktiviteyi bugün, bu bilinçle sürdürmemizin gerekliliğini vurguladı.