Ünlü Yönetmen James Cameron'ın Filmleri İçin Yaptığı Çizimleri Kitap Haline Getirildi

Bol ödüllü dünyaca ünlü yönetmen James Cameron'ın filmleri için yaptığı çizimleri kitap haline getirildi. Kitabın küratörlüğünü Cameron bizzat kendisi yaptı.

Çağımızın önde gelen yönetmenlerinden birisi olan James Cameron, filmleriyle bizi Terminator'ın kabus gibi dünyasından sinema tarihin en hüzünlü hikayelerinden birisini anlatan Titanic ve Avatar’ın egzotik Pandora gezegenine kadar pek çok dünyaya götürmeyi başarmasıyla ünlü bir isim. Ancak bunun dışında onun filmleri için onlarca yıldır yaptığı konsept tasarımlarının, yapım öncesi eskizlerinin ve teknik planlarının ardındaki inanılmaz çizim yeteneklerinin farkında olan oldukça az insan vardır. 

Küratörlüğünü bizzat Cameron’ın yapmış olduğu "Tech Noir: The Art of James Cameron" isimli 392 sayfalık yeni bir kitap ise, ünlü yönetmenin lise yıllarına kadar uzanan ve her biri için yönetmenin kapsamlı yorumunu içeren yaklaşık elli yıllık sanat eserlerini bir araya getiriyor. 

Cameron'ın sanatsal gelişiminde Marvel çizgi romanlarının etkisi büyük

Yönetmenin filmin çekim aşamasına geçmeden öncesinde kurşun kalemler, tükenmez kalemler ve boyalar kullanarak hayallerindeki filmi tasarladığı çizimlerin bulunduğu kitap için, Cameron’ın filmlerinin gelişim sürecinin benzersiz bir keşfi de denebilir aslında. Gençliğinde defter yapraklarını canavar ve uzaylı çizimleriyle doldurmaya neredeyse ‘takıntılı' olan Cameron; ailesinin Güney Kaliforniya taşınmasının ardından 1970’li yıllarda film endüstrisine adımını atmış. Burada Cameron, B filmlerinin kralı olarak da bilinen yönetmen Roger Corman için tek sayfalık film ve kavramsal sanat tasarımları yaparak hem kendisini bu alanda geliştirme hem de para kazanma fırsatı yakalamış. 

Space.com da Yeni Zelanda'nın Wellington kentindeki stüdyosunda "Avatar 2"ye son rötuşları yapmakta olan Cameron’la konuşarak, yönetmenin bu sınırsız hayal gücünün nasıl film kariyerinin önemli bir katalizörü haline geldiğini dinledi. Kitapta Cameron’ın 80’lerin başında tasarladığı ancak asla hayata geçiremediği projesi "Xenogenesis" üzerine çizimlerin ağırlığına dikkat çeken Space.com’un, bu eserin neden yönetmenin sanatsal gelişimi açısından bu derece önemli olduğu sorusuna Cameron, üniversitede fizik ve astronomi okumasının da etkisiyle o dönemde uzay seyahati ve diğer yıldız sistemlerine yolculuk gibi oldukça zorlu konseptler tarafından ‘büyülendiği’ cevabını verdi.  

Cameron’ın pek çok yönden öncü bir film olarak görülmesine rağmen oldukça görmezden gelinen filmi “The Abyss” ve filmin konsept çizimleri hakkında yöneltilen sorulara ise yönetmen, “Kendim yapmak istedim çünkü Mikael [Salomon] o filmde görüntü yönetmenliği konusunda çok güzel bir iş çıkardı. Gerçekten, gerçekten muhteşem bir sinematografi. Bu, ışıklandırma ve görüntü yönetmeninden bazı şeyler yapmasını isteme konusunda kendimi öne sürmeye başlamadan önceydi. Kamerayla beste yapıp lensleri seçerdim ama aydınlatmayı ona bıraktım. O filmde kayda değer bir iş çıkardı.“ şeklinde konuştu. 

Kitapta henüz genç bir sanatçıyken Jack “King” Kirby’nin ona çok fazla ilham verdiğinden bahseden Cameron; gelişiminde çizgi romanların oynadığı rol içinse, “Benim için özellikle Marvel Comics'ti ve bu bence Marvel'ın ‘Altın Çağı’ydı. Bu, Spider-Man ve Hulk’ın ortaya çıktığı dönemdi ve X-Men o noktada sahnede yeniydi. Ve 60'ların sonlarında 14, 15, 16 yaşlarımdan bahsediyorum.“ ifadelerini kullandı. Çizgi romanların çizim yeteneğinin gelişmesinde çok büyük katkısının olduğunun altını çizen Cameron, Steve Dirko ve Jack Kirby başta olmak üzere pek çok Marvel çizerinden çok fazla şey öğrendiğini, hatta Kirby’nin çizimlerinin etkisinin kendi çizimlerinin pek çoğunda da görülebileceğini kaydetti.

Bugün ne kadar uzun süre ararsa arasın o zamanların kalitesinde tasarım ve çizimler bulamadığından dert yanan Cameron, buna ek olarak günümüzde fantastik ve bilim kurgu eserlerinin hem hayran çizimlerinde hem de profesyonel olarak yapılan çizimlerde yaşanan patlamadan dolayı mutlu olduğunu da sözlerine ekledi.