Modern uzay araştırmaları, başladığı tarihten bu yana büyük gelişmelere sahne oldu. İçinde bulunduğumuz evrene dair her yıl daha fazla bilgi sunan bilim insanları, yaklaşık üç hafta önce Samanyolu Galaksisi’ni birbirine bağlayan ‘tüyümsü’ bir gaz yapısı keşfetmişti. İçinde bulunduğumuz galaksi hakkında bir yeni bulgu da bugün Avrupa Uzay Ajansı’ndan geldi.
Avrupa Uzay Ajansı, 2013 yılında yörüngeye fırlattığı ‘Gaia’ adlı uzay gözlemevi sayesinde şu ana dek uzay araştırmalarında önemli bilgiler elde etmeyi başardı. Dünya’nın yörüngesinden uzayın derinliklerini incelemek ve Samanyolu Galaksisi’nin üç boyutlu bir haritasını çıkartmakla görevli olan Gaia, bu sırada galaksinin derinliklerinde gizemli bir oluşum keşfetti.
Bu ilginç oluşumlar ilk defa bu kadar yoğun halde gözlemlendi:
Barselona Üniversitesi’nde astronom olan Chervin Laporte, keşfedilen bu gizemli oluşumun kaynağının; galaksinin dışa açılan kollarından büyük bir kısmının zamanla çarpışıp birleşerek oluşturduğu yoğun gaz filamentleri olduğunu belirtiyor. Samanyolu, oluşum süresi boyunca diğer galaksilerle temasta bulunup büyük bir kaos ortamına tanık olmuştu. Bu ‘gizemli’ yapıların da o dönemden arta kalan ‘fosil oluşumlar’ olduğu düşünülüyor. Bu yapıları tıpkı su yüzeyindeki dalgalanmalara benzeten bilim insanları, aynı zamanda başka bir olasılık daha sunuyor.
İlk olasılık, yukarıda da bahsettiğimiz gibi Samanyolu Galaksisi’nin diğer gezegenlerle çarpışması sonucu bu oluşumların arta kalmasıydı. Diğer olasılık ise Samanyolu Galaksisi’ne komşu galaksilerin çekim gücünden dolayı dışa uzanan kollarının bir nevi ‘dalgalanarak’ tuhaf bir düzensizlik yaratması. Ancak bu keşfi özel kılan, bu denli büyük oranda ‘bilinmeyen oluşumlara’ şu ana kadar rastlanmamış olmasıydı. Bilim insanları, şimdi bu iki senaryodan hangisinin daha fazla olasılık dahilinde olduğuna dair bir araştırma yürütmeye hazırlanıyor.