Bugüne kadar kulağa ombrofobiden frigofobiye kadar kulağa ilginç gelebilecek birçok ilginç fobiyi sizlere anlattık. Bugün anlatacağımız fobi ise yapıldığı takdirde insanı “bayılmaya” kadar sürükleyebilecek ve kişinin hayatını son derece olumsuz bir şekilde etkileme potansiyeline sahip hafefobi.
Hafefobinin çok basit bir tanımı var: dokunulmaktan korkma. Tanımı kadar kolay olmayan bu rahatsızlık yüzünden insanların en büyük korkusu, çevresindekiler tarafından dokunulmak. Tahmin edebileceğiniz üzere bu fobi, sosyal hayattan doktor muayenesine kadar kişiyi birçok alanda etkiliyor. Dilerseniz hafefobinin detaylarını daha yakından inceleyelim.
Hafefobi, tam olarak nedir?
Hafefobi sahip insanlar, dokunulmaya karşı inanılmaz derecede bir korku ve tiksinti duyarlar. Yani onlar için bu hayatta başlarına gelebilecek en kötü şeylerden biri, herkesin hayatında sıradan bir şey olarak nitelendirilebileceği “dokunulmak”.
Bu fobiden muzdarip insanlar sadece dokunulmaktan değil, aynı zamanda dokunmaktan da rahatsızlık duyarlar. Bazı durumlarda bu rahatsızlık sadece tek bir cinsiyete özgü olabilir. Örneğin, bir kadın hemcinslerinin kendisine dokunmasından rahatsızlık duymazken, erkeklerin ona dokunmasından bir hayli tiksinebilir.
Bu fobi tetiklendiğinde işler çok ciddiye binebilir..
Hafefobi gibi son derece rahatsız bir fobinin üzerine, bir çözüm yolu sunulmadan gidildiği takdirde son derece kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Bunlardan en hafifi donup kalma olmakla birlikte, en kötüleri de istemsizce koşmaya veya bayılmaya kadar gidebiliyor.
Hafefobinin ana kaynağı çocukluk travmaları olabilir
Uzmanlara göre bir kişinin hafefobi rahatsızlığına sahip olmasının ardında birçok sebep yer alabilir, ancak bunların arasında en yaygın görüleni çocukluk döneminde yaşanılan travmalar. Geçmişte yaşanan cinsel taciz gibi kötü olaylar, bu fobiyi tetikleyebiliyor ancak sorunun ana kaynağı hiçbir zaman “tam olarak” tespit edilemiyor.
Hafefobi, zaman içerisinde “agorafobiye” dönüşebilir
Tahmin edebileceğiniz üzere hafefobi, günlük yaşantıda kişiyi birçok yönden olumsuz etkiliyor. Bunun en büyük sebebi de bu fobinin zaman içerisinde agorafobiye, yani kaygı bozukluğuna yol açmasıdır.
Agorafobi ve hafefobi birleştiği zaman kişi, dokunulma potansiyeli olan yerlerden kaçma, hatta hiç girmeme eğiliminde bulunabilir. Örneğin otobüsün kalabalık olma ve insanların ona istemeden de dokunma olasılığına karşı bu insanlar, hayatları boyunca toplu taşıma kullanmaktan çekinebilirler.
Aynı durum, doktor muayeneleri için de geçerlidir. Muayene esnasında doktorun dokunuşlarından hoşlanmayan, hatta tiksinen kişiler, hayati bir durum söz konusu olduğunda bile doktora gitmekten vazgeçebilirler.
Bir diğer örnekte ise cinsel hayatı ele alabiliriz. Bu fobiye sahip birçok kişi, karşı taraf ile duygusal bir bağ kurabilse dahi konu cinsel hayata geldiği zaman kendilerini geri çekme eğilimindedirler. Ancak bu zamana kadar ilk adımı kendi attığı takdirde cinsel hayatı sürdürebilen hafefobi kişiler de epey yaygın görülmüş durumda.
Peki bu rahatsızlığın bir tedavisi var mı?
Tıpkı birçok fobide olduğu gibi hafefobi için de birçok tedavi yöntemi mevcut. Bunlardan ilki, bu fobi çoğunlukla travmalardan kaynaklı olduğu için terapi odaklı bir tedavi. Hafefobiden kurtulmak için bu yöntemi seçen kişilere çoğunlukla maruz kalma tedavisi uygulanıyor. Hasta, bu yöntemde uzmanlar eşliğinde korkulan durumlara maruz bırakılıyor.
Aynı zamanda bilişsel davranışçı terapi (BDT) adı verilen yöntem ve ilaç tedavisi de çoğu zaman hafefobi rahatsızlığının ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor.