Beynin Hangi Kısmının Ağzımızdan Çıkanları Kontrol Ettiği Keşfedildi: Konuşma Rahatsızlıkları Tarihe Karışabilir

Araştırmacılar, beynin hangi bölümünün konuşma ve duyduklarımızı algılamada güçlük çekmemize sebep olduğunu belirledi. Beynin dorsal precentral girus bölgesindeki geribildirim problemleri düzeltilirse kekemelik, Parkinson ve konuşma güçlüğüne sebep olan hastalıklar tedavi edilebilecek.

Beynimizin söylediklerimizi, duyduklarımızı ve gördüklerimizi algılaması oldukça karışık bir süreç. Yüksek sesli bir ortama girdiğinizde direkt olarak sesinizin duyulması için yüksek sesle konuşmaya başlarsınız. Bunun sebebi beynimizin, duyduklarımıza göre sesimizin anlaşılır olması için kendisini ayarlamasıdır.

Beynimizin bu geribildirim sistemiyle ilgili yaşanan sorunlar kekemelik, otizm, Parkinson ve hatta şizofreni gibi hastalıklara yol açabilir. Yeni yapılan bir araştırmaya göre, bu tip hastalıklara sebep olabilen ve beynimizin sözlerimizi doğru bir şekilde telaffuz etmemizi sağlayan kısmı belirlendi. 

Araştırmada 15 epilepsi hastasından yardım alındı

New York Üniversitesi’nden sinirbilimci Adeen Flinker, araştırmalarının sonucunda beynin ‘dorsal precentral girus’ kısmının düzgün konuşabilmemizi ve duyduklarımızı daha iyi telaffuz etmemizi sağladığını belirledi. Beynin serebral korteksinin dudaklarımızdan dökülen sözcüklere yön vermekten sorumlu olduğunu daha önce bilinen bir şeydi ancak nasıl çalıştığıyla ilgili ayrıntılı bilgilere sahip değildik. Yapılan bu araştırmayla birlikte, konuşma güçlüğü çeken hastaların tedavi edilebilmesi için de büyük bir adım atılmış oldu. 

Araştırmada, 15 epilepsi hastası ameliyata alınarak beyinlerine 200 elektrot yerleştirildi. Ameliyat sırasında verilen molalarda hastalardan yüksek sesle bazı kelimeler söylenmesi ve kısa cümleler kurması istendi. Katılımcılar aynı zamanda ne söylediklerini kulaklık yardımıyla duyuyordu. Araştırmacılar, beynimizin duyduklarımıza göre sesimizin etkilendiğini ve bu şekilde sesimizi ayarladığımızı söylüyor. Bu sebeple katılımcıların duydukları sesler sırasıyla 50, 100, 200 milisaniye gecikmeli olarak verildi. Daha sonra hiç gecikme olmadan verilen seslerle katılımcıların, duydukları ses ritmine uyum sağlamasına yardımcı olundu. 

Konuşma güçlüğü çeken insanlarda belirli bir ritimle konuşma oldukça yaygın bir tedavi. Araştırmacılar ise bu yöntemle, beynin hangi kısmının ağzımızdan çıkacak kelimelerde daha etkili olduğunu kesin olarak belirleyebildi. Edinilen bilgilerle dili algılayamama ve konuşma güçlüğü gibi durumlarda kesin rolü olan beynin dorsal precental girusun bölgesine odaklanılırsa, hasta tedavi edilebilecek. Araştırmacılar şimdi hangi bölge üzerinde çalışmaları gerektiğini bilerek, tedaviyle ilgili çalışmalarına devam ediyor.