Her dilin zenginliğini oluşturan bazı atasözleri ve deyimler vardır. Bizim dilimiz, bu konudaki en zengin dillerden bir tanesi. Kullandığımız atasözleri ve deyimler, çoğu zaman kelime anlamından farklı olarak kullanılarak yeni bir anlam kazanır. Bunlardan bir tanesi de afyonu patlamak deyimidir. Afyonu patlamak deyimini sık sık, özellikle de sabahın erken saatlerinde huysuz insanlar gördüğümüzde kullanırız.
Afyonu patlamak deyiminin ilk ortaya çıkışı Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Bugün daha çok sabahın erken saatlerinde huysuz olan kişiler için kullandığımız bu deyim, ilk ortaya çıktığı dönemde oruç tutan afyon bağımlıları için kullanılıyordu. Ortaya çıkış öyküsü ise sözlü tarihimizin en ilginç olaylarından biridir. Gelin afyonu patlamak ne demek biraz daha yakından inceleyelim ve bu deyimin anlamıyla hikayesinin detaylarına bakalım.
Afyonu patlamak deyiminin anlamı ne?
Günün erken saatlerinde ‘Daha afyonum patlamadı.’ ya da ‘Daha afyonu patlamamış.’ şeklinde sık sık kullandığımız afyonu patlamak deyimi; yeni uyanmış, daha kendine gelememiş, uykusunu alamamış sinirli ve huysuz insanlar için kullanılan bir deyimdir.
Afyonu patlamak deyimini kendimiz için kullanabildiğimiz gibi başkaları için de kullanabiliriz. Bu deyimin kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken nokta, huysuzluk durumunun sabah saatlerinde yaşanıyor olmasıdır. Yani devamlı huysuz ve sinirli olan bir kişi için afyonu patlamamış demek doğru bir kullanım değildir.
Afyonu patlamak deyiminin ilginç hikayesi:
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, tahmini 15. yüzyılda Ramazan ayında, bugün de olduğu gibi tüm Müslümanlar oruç tutuyordu. Oruç boyunca yemek, içmek yasaktır. Susuzluğa ve açlığa bir şekilde dayansalar da çok daha kötü alışkanlıkları olanların farklı sorunları oluyordu. O dönem, afyon adı verilen uyuşturucu halk arasında epey yaygındı.
Oruç tutan afyon bağımlıları, koca gün boyunca bu alışkanlıklarından uzak kalamadıkları için bir çözüm buldular. Afyonu, bir tür kapsülün içine yerleştiriyor ve sahurda su ile ilaç gibi yutuyorlardı. Mide asidinin etkisiyle bu kapsül, sabah saatlerinde patlıyor ve içindeki afyon önce mideye, daha sonra da kana karışarak bağımlının ihtiyacını karşılıyordu.
Afyonun içine konularak yutulan kapsül el yapımı olduğu için ne zaman eriyeceği tam olarak belli değildi. Afyonunu alamamış bağımlılar, özellikle sabah erken saatlerde, henüz afyon kapsülleri patlamadığı için epey sinirli oluyorlardı. Halk da bu insanları gördüğü zaman 'Daha afyonu patlamamış.’ diyordu.
Afyonu patlamak nasıl deyim haline geldi?
Afyonkarahisar ilimize de adını veren afyon, bu bölgede ve benzer iklime sahip bölgelerde yetiştirilen haşhaştan elde edilir. Yemeklerde kullandığımız haşhaş, bu bitkinin kurutularak kullanılan tohumudur. Afyon elde etmek için taze haşhaş bitkisi bir bıçakla çizilir ve beyaz sıvısı çıkarılır. Bu sıvı havayla temas edince macun kıvamını alır ve afyon adı verilen uyuşturucu madde edilir. Afyon, pek çok uyuşturucunun da hammaddesidir.
Halk arasında uyuşturucunun bu kadar yaygın olması ve hatta bir deyime konu olması şaşırtıcı gelebilir. Ancak unutmayın, bugün öldürücülüğü kanıtlanmış sigara bile bir dönem doktorlar tarafından öneriliyordu. Afyonun da bu uyuşturucu etkisi zaman içinde ortaya çıkınca 17. yüzyılın başlarında sıkı yasaklar getirildi.
Afyon o kadar yaygındı ki bazı mahkeme tutanaklarında afyon bağımlısı kişilerin, işledikleri suçların hafifletici nedeni olarak afyonlarının patlamadığını söyledikleri vakalar vardır. Elbette, yasaklardan sonra bu durum değişmiş ve afyon bağımlılarının sayısı giderek azalmıştır. Ancak afyonu patlamayan kişilerin huysuzluklarının anısı baki kalmış ve bugün bize bir deyim kazandırmıştır.
Osmanlı’da yaşayan afyon bağımlılarından bir hatıra olarak günümüze deyim olarak kalan afyonu patlamak ne demek sorusunu yanıtlayarak anlamından ve hikayesinden bahsettik. Bugün kullanmakta olduğumuz bütün deyimlerin ve atasözlerinin bu tür hikayelere sahip olduğunu bilmek, kültürümüzün ve dilimizin zenginliğini bir kez daha ortaya koyuyor.