Bazı eşyalar var ki yıllar sonra karşımıza çıktığında bizi aniden zamanda yolculuğa çıkarıyor ve çocukluk yıllarımıza götürüyor. Misketler, abaküslere, önlük yakasından çevirmeli telefonlara pek çok eşya, günümüzde artık kullanılmasa da nostaljik birer anı olarak hafızalarımızdaki yerin koruyor.
Biz de 23 Nisan ile sevinç dolarken içimiz, nostaljik bir serüvene çıkmak güzel olabilir diye düşündük ve bazı eşyaları sizin için listeledik. Artık çocuk değiliz belki ama çocukluğumuzu hatırlayıp yüzümüzün gülümsemesini engelleyecek bir şey yok. İşte karşınızda sizleri çocukluğunuza götürecek 14 nostaljik ürün.
Görünce çocukluğunuza gideceğiniz 14 nostaljik ürün
- Çevirmeli telefon
- Tüplü televizyon
- Taso
- Elektrikli şofben
- Önlük yakası
- Defter kitap kapları ve etiketleri
- Çim adam
- Abaküs
- Katalitik soba
- Cin Ali kitapları
- Ayşegül serisi
- Beyblade
- Misket
- Pamukta fasulye
Çevirmeli telefon
Çevirmeli telefon deyince editör olarak şahsen ilk aklıma Cem Yılmaz’ın gösterisinde yaptığı çevirmeli telefon taklidi geliyor. Gerçekten de orada yapıldığı gibi 8’e çevirdiğinizde çarkın 0’a dönmesi günler alıyor gibiydi. Birini aramak için önce kalınca bir kitap olan rehberi açar, oradan numarayı bulur sonra çevirerek o numarayı girmeye çalışırdık.
Tüplü televizyon
Eğer 2000'li yılların başında veya öncesinde doğduysanız kesinlikle hayatınızda tüplü televizyonun bir yeri olmuştur. Şahsen benim en net anım, PlayStation 1’imde ağabeyim ile tüplü televizyonumuzda Crash Bandicoot oynadığımız anıdır. Bazen o televizyonun karıncalanmasını izler şekiller bulmaya çalışırdık, bazen ekranına mıknatıs yakınlaştırıp televizyonu bozardık. Televizyonun arkasındaki anten bölümüne çatal büküp sokardık. Annelerimiz o televizyonun üstüne kesinlikle dantel örüp koyarlardı.
Taso
‘Taso ne yav’ diye sorabilecek olan genç okurlarımız için hemen size tasolar ile nasıl oynandığını kısaca anlatalım. Öncelikle tasoları toplu alamıyorsunuz, ya yerel bakkalınızdan paket satın almanız ya da cipsin içinden çıkarmanız gerekiyordu. Oyuncular tasoları üst üste koyar ve yukarıdan aşağıya atarlar. Bir oyuncu yukardan attığı taso ile aşağıdaki tasoyu ters çevirmeyi başarırsa o tasoyu o kazanırdı. En çok taso kazanan kişi de oyunu kazanırdı. Bu oyunun farklı farklı versiyonları da vardı... Hatırlayanlar kendi versiyonlarını yorumlara yazabilir!
Elektrikli şofben
Şofben çok enteresan bir aletti. Size Himalayalar’ın zirvesini ya da cehennemin dibini yaşatıyordu. Ortası olmayan bu aletle banyo yaptığınız zaman ya gerçekten alev gibi sıcak oluyordu ya da buz gibi soğuk. Ama nasıl oluyorsa anneler çocuklarını yıkarken bir şekilde onları yakmayacak sıcağı tutturmayı başarıyordu. Günümüzde bazı evlerde kullanılmaya devam etse de, yerini genel olarak kombilere bırakmış bir teknoloji diyebiliriz.
Önlük yakası
Mavi önlük ve önlük yakasının nesli, Türkiye’de son yıllarda tükendi. Bu sebeple 2000'lerin başları sonrası doğan okurlarımızın hatırlaması pek mümkün değildir. Önlükler ya mavi ya gri olurdu, yakaları ise kesinlikle boynunuzu yara yapardı. Önlük yakalarının uçlarında bazen Türk Bayrağı olurdu, bazen Atatürk, bazen bir çizgi film karakteri bazense hiçbir şey.
Defter/kitap kapları ve etiketleri
Defter ve kitap kaplamak, ilkokulda bazılarımız için çok sıkıcı bazılarımız içinse çok eğlenceli bir süreçti. Bazı öğretmenler defterlerini kaplamayanlara kızardı (niyeyse…). Defter kaplayan ve kapları yırtılmadan düzgün tutabilenler, ne yaptınız? Gelebildiniz mi yüksek yerlere?
Çim adam
Çim adam belki de çocukluğumuzun en eğlenceli uğraşlarından biri olabilir. Genellikle babalarımız işten geldiğinde poşetlere bakar ve bunu bulursak çok heyecanlanırdık. Bu patates gibi duran ve gözleri ağzı olan objenin kafasına 1 hafta boyunca su dökerdik ve oradan çimen çıkardı. O saç gibi olan çimleri makasla keser ve şekil verirdik.
Abaküs
Çocukluğuna abaküsü olmayan yoktur desek yanlış olmaz. Normalde daha 1-2 yaşlarından itibaren bebeklere saymayı öğrensin diye verilmesi gereken alet bizlere nedense 1. sınıfta verildi. Saymayı bununla mı öğrendik? Muhtemelen hayır ama oynaması gerçekten eğlenceli bir aletti.
Katalitik soba
Katalitik soba da yine aynı şofben gibi 90'lı yılların çocuklarının daha çok hatırlayacağı bir şey. Tam kömürlü sobalardan bunlara geçiş yapıldığı dönem herkes ‘oh be kömürden kurtulduk’ diye seviniyordu. Belki kömür sobası gibi üzerinde kolay kolay kestane veya çay pişirilemiyordu ya da çamaşır kurutulamıyordu ancak birçok Türk insanının bu aletle bir yanma hikâyesi vardır.
Cin Ali kitapları
Cin Ali, Türk eğitim sisteminin bel kemiklerinden biriydi. Eğer o olmasaydı birçok Türk insanı okumayı daha geç sökecekti. Şaka bir yana, bu çöp adamın basit Türkçe ile yazılmış hikâyeleri gerçekten hepimizin çocukluğunda yer etmiştir.
Ayşegül serisi
Ayşegül de aynı Cin Ali gibi Türk eğitim sisteminde okumayı öğreten temel kitaplardan biriydi. Hatta Ayşegül kitapları gazetelerden çıkıyordu. Bazılarının evlerinde hâlâ bu Ayşegül kitaplarını bulabilmeniz mümkün.
Beyblade
Beyblade denince akan sular durur. Hiçbir zaman çizgi filmdeki gibi bu dövüşçü topaçları kapıştırabileceğimiz bir arenamız olmasa da biz de bunu sinilerde, tepsilerde veya leğenlerde yapardık. Kimimizde orijinal Beyblade olurdu, kimimizde ise Tahtakale’den alınmış çakma Beyblade’ler... Tabii ki de çakma olanlar 5 saniye içinde paramparça olurdu ama eğlenirdik…
Misket
Misket, her ne kadar en uzun dayanan çocuk oyunlarından biri olsa da artık sokaklardan kaybolmaya başladı. Misket nasıl oynanır bilmeyenler için hemen özet geçelim: Oyuncular bir çember dizer ve misketlerini rastgele o çemberin içine döker. Çemberin dışından belirlenen uzaklıktan oyuncular, ellerindeki misketlerle çemberdekileri vurup dışarı atmaya çalışır. Çemberin içinde en çok kendi misketi kalan oyuncu kazanır.
Pamukta fasulye
Hepimizin 3. veya 4. sınıf fen bilgisi ödevlerinden biri olan pamukta nohut, fasulye veya bezelye yetiştirmeyi hatırlarsınız. Doğru düzgün filizlenebilsinler diye her gün sular ve serin bir yerde tutardık ve gerçekten iğrenç kokardı. Ama bu da uğraşması çok zevkli bir şeydi.
Sizleri çocukluğunuza döndürecek 14 nostaljik ürün listemizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bu vesileyle içindeki çocuğu yaşatan herkesin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içten dileklerimizle kutlarız. Aklınıza gelen ve listede keşke olsaydı dediğiniz şeyleri bizimle yorumlarda paylaşmayı unutmayın!