Maymun Çiçeği Virüsü Hakkında Karşımıza Çıkan Akıllara Zarar 6 Komplo Teorisi: Küreselciler Yine İş Başında(!)

Son haftalarda önemli bir gündem maddesi olarak karşımıza çıkan maymun çiçeği hakkında asılsız iddialar da gecikmedi. İnternette karşımıza çıkan tüm asılsız iddiaları inceledik.

Koronavirüs salgınının etkileri henüz tam olarak bitmemişken, dünyada son birkaç haftadır yeni bir virüs kaynaklı hastalık gündemde; maymun çiçeği. Uzun yıllardır Orta ve Batı Afrika'da görülen bu hastalık, son birkaç haftada Avrupa ve Amerika'da görülmeye başlandı. 

Pandeminin yarattığı panik havası, maymun çiçeği virüsünü de etkiledi ve internette sayısız asılsız iddia ortaya atıldı. Virüsün 'yeni oyun' olarak kaos yaratmak için ortaya çıkarıldığından COVID-19 aşıları yüzünden ortaya çıktığına kadar pek çok gerçek dışı iddia, Twitter, Facebook gibi pek çok platformda dolaşmaya başladı. Gelin bu iddiaların gerçeklik payı ne birlikte inceleyelim. 

İddia #1: "Maymun çiçeği, COVID-19 aşılarından kaynaklanıyor"

Maymun çiçeği hastalığı, ilk olarak 1950'li yıllarda maymun kolonilerinde görülen, 1970'de ise ilk kez bir insanda görülen bir hastalık.  O yıllardan beri de özellikle Orta ve Batı Afrika ülkelerinde görülen bu hastalık, zaman zaman Afrika dışı ülkelerde de görülüyordu.

Aşı karşıtı kitlenin ortaya attığı bu iddia, 50 yıldır var olan bir hastalığı reddediyor. COVID-19 aşıları sonrası ciltte döküntü yan etkisi oldukça nadir olmakla birlikte görülen bir etki. Ancak bu döküntü maymun çiçeğinde olduğu gibi yoğun ve tüm vücutta görülen bir döküntü değil.

Ayrıca bu döküntü genellikle yalnızca ilk doz mRNA aşısı sonrası görülüyor ve kısa sürede düzeliyor. Bu yan etki, mRNA aşıları uygulanmaya başladığından beri biliniyor ve inkar edilmesi ya da gizlenmesi gibi bir durum da olmadı. 

İddia #2: "Şu an görülen maymun çiçeği virüsü değil; belirtileri farklı, aslında 'genital bölgelerde' başlıyordu artık elde ve yüzde başlıyor"

Maymun çiçeği ile ilgili karşınıza çıkabilecek enteresan iddialardan biri de hastalığın ciltte sebep olduğu döküntülerin aslında ilk olarak genital bölgelerde başladığı; şimdilerde görülen vakalarda ise el ve yüzde belirtilerin oluştuğu.

Ancak bu iddianın hiçbir dayanağı yok. Maymun çiçeği sebebiyle oluşan döküntülerin her zaman ilk olarak yüz ve el-kol bölgesinde çıktığı biliniyor. Genital bölgelerde başladığına dair ise hiçbir veri bulunmuyor.

İddia #3: "Maymun çiçeği için geliştirilen aşının üzerinde 'Ankara' yazıyor, bu bize yapılmış bir komplo"

Modified Vaccinia Virus Ankara (MVA), çiçek hastalığı için geliştirilen ve tüm dünyada kanserden farklı bulaşıcı hastalıklara kadar pek çok hastalık için aşı geliştirme çalışmalarında kullanılan lisanslı bir aşı. Bu aşı, maymun çiçeği için geliştirilen ve 2019 tarihinde onaylanan bir aşının da geliştirilmesinde kullanıldı. 

Ayrıca görseldeki aşının maymun çiçeği için değil çiçek hastalığı için olduğu üzerinde de yazıyor; 'smallpox'. Maymun çiçeğini ise monkeypox olarak biliyoruz. Bu aşı, çiçek hastalığı için 'olası salgın' durumunda kullanılmak üzere 2013 yılında Avrupa'da 'pazarlama' izni aldı.

İddia #4: "DSÖ, maymun çiçeği hastalığının cinsel ilişki ile yayıldığını ve Avrupa ile Amerika'da eşcinsel erkekler aracılığı ile dağıldığını söyledi"

Maymun çiçeği hastalığının cinsel yollarla yayıldığına ve eşcinsel erkekler arasında dağıldığına yönelik hiçbir bilimsel veri yok. Dünya Sağlık Örgütü'nün bu konudaki açıklaması ise bazı sağlık merkezlerinden bildirilen vakalar sonrası eşcinsel bireyleri hastalık hakkında bilgilendirmek için hazırlanmış bir yayın. Yazıda da özellikle ''Maymun çiçeği riskinin erkeklerle seks yapan erkeklerle sınırlı olmadığını belirtmek önemlidir. Bulaşıcı olan biriyle yakın teması olan herkes risk altındadır.'' ifadeleri yer alıyor.

Aynı zamanda yazıda maymun çiçeği virüsünün cinsel yollarla yayıldığına dair de hiçbir bilgi yok; vurgulanan ise temas ile bulaşma. Bu uyarının yapılmasının ve konunun gündeme gelmesinin sebebi ise Belçika'da düzenlenen ve yoğun olarak yurt dışından ziyaretçi alan 'Darkland fetiş festivali' isimli bir festivale katılan bazı eşcinsel erkeklerde hastalık belirtilerinin görülmesi. Ancak bu, hastalığın ana nedeninin cinsel ilişki olduğu anlamına gelmiyor.

İddia #5: "Maymun çiçeği laboratuvarda üretildi"

Yine koronavirüs salgınının bıraktığı izlerden biri olarak, maymun çiçeğinin laboratuvarda üretilen bir hastalık olduğuna; arkasında ABD olduğuna ve Nijerya'dan yayıldığına yönelik iddialar var. 

Ancak bu iddialar da gerçeği yansıtmıyor. Maymun çiçeği hastalığının ilk olarak bir insanda görüldüğü ülke Nijerya değil Demokratik Kongo Cumhuriyeti. Ayrıca günümüzde dolaşımda olan virüs DNA dizilimine bakılarak incelendiğinde, kaynağının Batı Afrika'daki virüs olduğu ve laboratuvarda geliştirilmediği anlaşılabiliyor.

Üstelik maymun çiçeği tarihte ilk kez Afrika dışında görülmüyor. Daha önce de en yakın tarihli olarak 2019'da Avrupa'da ve Amerika'da, 2021'de de yine Amerika'da görüldüğü biliniyor. Virüsün dolaşıma girmesine sebep olan şeyin hayvan ticareti ve seyahat olduğu düşünülüyor.

İddia #6: "Maymun çiçeği planlı bir salgın, Bill Gates, küreselciler, DSÖ iş başında"

Maymun çiçeği ile ilgili tahmin edeceğiniz üzere en çok konuşulan iddialardan biri de hastalığın planlı bir salgın olarak başımıza sarıldığı. Bill Gates'in, bazı 'küreselcilerin' hatta Dünya Sağlık Örgütü'nün bu hastalığı yeni salgın olarak planlı bir şekilde yaydığı da sık sık konuşuluyor.

Ancak bu iddia, dayanağı olmayan bir söylemin de ötesinde; mantıksız. Çünkü maymun çiçeği aktif olarak kullanılan aşısı ve ilacı olan; ölüm oranı çok düşük ve belirtilerin belli bir süre sonra kendi kendine geçtiği bir hastalık. Salgına dönüşme ve bize yeni kısıtlamalar olarak dönmesi ihtimali ise pek çok kurum ve kuruluşa göre bulunmuyor.

Bu iddialara bir diğer kaynak olarak ise ABD merkezli bir biyogüvenlik kuruluşu olan Nuclear Threat Initiative (NTI) tarafından hazırlanan 'kurmaca' bir rapor gösteriliyor. Söz konusu belge ile ilgili detaylardan bahsettiğimiz haberimize buradan tıklayabilirsiniz. Ancak kısaca özetlemek gerekirse, söz konusu rapor 'olası bir salgın durumunda' yaşanabilecekleri gözlemlemek için kurmaca verilerle hazırlanmış bir rapordu. Sonuçları ise 'gerçek' bir senaryoyu değil, bu kurmaca senaryonun olası sonlarını gösteriyordu.

Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3, Kaynak 4, Kaynak 5, Kaynak 6