Netflix’in ilk özgün yapımlarından House of Cards, tüm zamanların en iyi filmlerinden Godfather ya da içerisinde yargılama sahnelerinin geçtiği pek çok Amerikan yapımında, suçlu ya da şüphelilerin “5. maddeye sığınıyorum” ya da "5. madde hakkımı kullanıyorum" dediğine şahit olmuşsunuzdur. Peki 5. madde hakkında ne kadar bilgiye sahipsiniz?
Bugün sizlerle beraber, Amerika'daki anayasal haklardan biri olan 5. maddenin içeriğine, sağladığı haklara ve getirdiği avantajlara değineceğiz.
Sessiz kalma hakkına sahipsin; konuştuğun her şey, hakkında delil olarak kullanılabilir
Gerçek hayatta bu söze çoğumuz şahit olmasak da pek çok yapımda tutuklanma anında görevli memurun bu uyarıda bulunduğunu hatta sonuna “avukat tutma hakkına sahipsin, avukatın yoksa devlet sana avukat verecektir” dediğini hepimiz biliyoruz. Öyleyse, Amerika’daki 5. maddeye buradan hareketle değinelim.
Sorgu esnasında şüpheli ya da suçlunun ağzından çıkabilecek her şey delil olarak kullanılabileceği için; suçlamaları reddetmek, kabul etmek ya da sessiz kalmak yerine, anayasal hakkını kullanmak isteyen kişi sadece “5. maddeye sığınıyorum” der. Bu sayede kişi, hem işkence ya da baskı altında ifade vermekten kendini korurken hem de ağzından çıkabilecek bir sözün ileride delil olmasını engellediği için kendini, kendinden bile korumuş olur.
En ağır suçlamalarda bile sessiz kalabiliyorsunuz
Kişi, ister özel yetkili savcı tarafından sorgulansın isterse de mahkemede yargılanıyor olsun, durum asla fark etmiyor. Yargılanan ya da sorgulanan kişi suçlamalara karşı sadece “5. maddeye sığınıyorum” diyerek söz hakkına son verip soruları yanıtsız bırakabiliyor. Üstelik anayasal hakkından ötürü de en ufak bir baskı ya da ısrar görmüyor.
5. maddenin tarihi ve gerekçeleri
Yalnızca Amerikan vatandaşlarına değil, Amerika’da yargılanan herkese sunulan bir hak olan 5. madde, 1789 yılında Kongre tarafından kabul edildi.
Hem tanık hem de sanık olarak 5. madde hakkının anayasal bir hak olarak sunulmasıyla beraber; tutuklu kişilerin işkence görmesinin engellenmesi, suçlu olup olmadığı fark etmeksizin ifade baskısının sona ermesi, suçu ispatlanmayan kişilere uygulanan toplum baskısının önlenmesi, zorla imzalattırılan ifadeler ya da kanunsuz şekilde toplanan kanıtların önüne geçilmesi gibi insancıl ve hukuk temelli bir yargılama hedefleniyor.
Sessiz kalmak ile 5. madde aynı şey değil
Her ne kadar ilk bakışta 5. madde, sessiz kalmak gibi görünse de; Amerikan mahkemelerinde 5. madde hakkınızı kullanmak için, sorulan sorulara sessiz kalmanız değil; “5. maddeye sığınıyorum” demeniz gerekir.
Ünlü 5. madde örnekleri
2017 yılında dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, Adalet Bakanlığı’nın başlattığı Rusya Soruşturması ile ilgili olarak “elimdeki belgeleri paylaşmayacağım, ifade vermeyeceğim ve 5. maddeye sığınacağım” şeklinde açıklama yapmıştı.
Bir diğer ünlü örnek ise Mark Fuhrman’dir. Los Angeles Polis Depertmanı’nda bir dönem dedektif olarak görevli olan Fuhrman, siyahi bir insanın cinayetinde görevli olduğu dönemde iddialara göre kanıtları kasıtlı olarak yok etmişti. Sık sık ırkçı ifadeler kullanan Fuhrman hakkında, kanıtları yok ettiğine dair dava açılsa da Fuhrman, mahkeme heyetine sadece “5. maddeye sığınıyorum” cevabını vererek davayı sonlandırmıştır.
Mahkeme, Fuhrman’in kanıtları yok ettiğine dair somut bir delil bulmuş olsaydı; Fuhrman, yalan ifadeden ötürü fazladan ceza almayacaktı çünkü Fuhrman, sadece anayasal hakkını kullanmış oldu. Ayrıca bu olay; FX tarafından 2016 yılında yayınlanmaya başlayan ve Game of Thrones’tan sonra en çok ödül toplayan dizi olarak bilinen American Crime Story’de, Orenthal James Simpson davasıyla beraber işlenmişti.
Fuhrman'in gerçek mahkeme görüntüleri:
Dolandırıcılıktan hüküm giyen Martin Shkreli'nin, 5. madde hakkını kullandığı anlar:
Miss Sloane filminde, Jessica Chastain'in Elizabeth Sloane rolüyle 5. madde'ye sığındığı sahne: