Tablolarda ya da duvarlarda kullanılan boyalardaki renkler, her zaman şimdi olduğu kadar kolay üretilip her yerden rahatça ulaşılabilen şeyler değildi. Öyle ki mor ya da mavi gibi bazı renkler, zor bulunan değerli pigmentlerden elde edildiği için genellikle az kullanılan ve 'değerli' detaylarda tercih edilirdi.
Kralların, dini şahısların rengi olan bu tür renklerden en öne çıkanlarından biri ise maviydi. Şimdilerde 'Prusya mavisi' olarak bilinen bir pigment sayesinde bu durum değişti ve mavi 'kraliyet rengi' olmaktan çıktı. İşte sanatta bu devrim yaratan değişimin kaynağı olan 'Prusya mavisi' pigmenti, şimdi de e-atıkların geri dönüşümünde önemli bir gelişmeye konu olmuş durumda.
Öncelikle, Prusya mavisi pigmenti nedir, göz atalım
Mavi rengin elde edilebilmesi için uzunca yıllar boyunca laciverttaşı olarak da bilinen ve bir metamorfik kayaç olan lapis lazulinin öğütülmesinden elde edilen ultramarin pigmenti kullanıldı. Fakat bu pigment belirli bölgelerde bulunan ve değerli bir pigmentti. Haliyle mavi yukarıda da bahsettiğimiz gibi az kullanılabilen bir renkti.
Fakat takvimler 1704 yılını gösterirken şans eseri gerçekleşen bir keşif, maviyi sanat dünyasına kazandırarak durumu tamamen değiştirdi. Pigment üreticisi Jacob Diesbach, bir kırmızı rengi üzerinde çalışırken potasyumu kalmadığını fark etti ve laboratuvarını kullandığı arkadaşı Alman doktor Johann Conrad Dippel'den potasyum istedi.
Dippel, Diesbach'a potasyum verdi ancak bu potasyum hayvan kanının damıtıldığı hayvansal yağ ile pislenmiş bir potasyumdu. Farkında olmadan potasyumu karışımında kullanan Diesbach, elde etmek istediği canlı kırmızı rengi yerine soluk bir ton elde etti ve ardından da konsantre etmeye çalıştığında rengin değişmeye başladığını gördü. Renk nihayetinde mavi renge döndü. Böylece tarihin ilk sentetik mavi rengi olan 'Prusya mavisi' pigmenti oluşmuş oldu.
Prusya mavisi pigmenti ile telefon gibi e-atıklardan altın çıkarılabilecek
E-atıklar, her geçen gün artan elektronik cihaz kullanımı oranları da düşünüldüğünde oldukça büyük bir sorun. Pek çok 'gelişmiş' ülke, bu atıkları Afrika ülkelerine göndererek kıtayı devasa ve zehirli bir elektronik atık çöplüğüne dönüştürüyor.
Her ne kadar bu durumun en kötü örneği Afrika ülkeleri olsa da, tüm dünyada benzer manzaralara rastlamak mümkün ve bu sorun hepimizi zehirliyor. Bilim insanları da e-atıkları uygun maliyet ve yüksek performans ile geri dönüştürmenin yollarını arıyorlar.
Bu yönde yapılan araştırmalardan biri de geçtiğimiz dönemde yayınlanan bir çalışma. Üstelik elde edilen veriler oldukça dikkat çekici.
Çalışmaya göre Prusya mavisi pigmenti kullanılarak e-atıklardan hem kolayca hem de güncel yöntemlere kıyasla oldukça verimli şekilde altın ve benzeri değerli metaller çıkarmak mümkün olacak.
Araştırmanın yazarları, durumun önemini ''Bir ton cep telefonunda bulunan altın miktarı 300-400 gram, bu da bir ton doğal cevherden 10-80 kat daha fazla. Diğer elementlerde de benzer bir durum var. Dolayısıyla bu değerli elementlerin e-atıklardan geri kazanımı, doğal cevherden toplamaya kıyasla çok daha etkili ve verimli oluyor'' sözleriyle özetlerken aynı zamanda Prusya mavisi pigmentinin nükleer atıkların bertaraf edilmesinde de 'daha uygun maliyetli bir yöntem olarak' kullanılabileceğini belirttiler.