Özellikle teknolojik aletlerde olmazsa olmaz bir hammadde olan bakır hakkındaki endişeler uzun süredir uzmanlar tarafından duyurulmaya çalışılıyor. Dünyada sadece önümüzdeki 30 yıl boyunca yetecek kadar bakır olduğu gerçeği, bugün uluslararası kredi değerlendirme kuruluşu S&P Global tarafından da ele alındı.
S&P Global, yeni yayımladığı raporunda bakır rezervlerinin azalmasının teknoloji sektörü için bir felaket olduğuna dikkat çekti. Üstelik 2050 yılına kadar tüm dünyada 0 emisyon hedefine ulaşılmasının da bu nedenle engellenebileceği belirtildi. Gelin, S&P’nin endişe verici raporuna yakından bakalım.
Bakıra olan talep, sadece 30 yıl içinde yüz yirmi yılı aşkın süredir olan talebi geçecek:
“Bakırın Geleceği: Yaklaşan arz açığı, enerji geçişinde kısa devre yapacak mı?” başlıklı araştırmadan çıkan sonuçlar, sadece önümüzdeki 10 yıl içinde bakıra olan talebin iki katına çıkacağını gösterdi. Fakat bakıra olan bu talep, şimdiden devasa bir engelle karşı karşıya:
Bakır talebi, 2050 yılına kadar 53 milyon metrik tona ulaşacak. Bu miktar, 1900 yılından 2021’e kadar olan tüm bakır talebinden daha fazla.
Peki bakıra olan talep neden artıyor?
Bu sorunun cevabı aslında oldukça basit. Özellikle elektrikli araçlar, şarj altyapısı, güneş enerjisi, rüzgar ve piller gibi teknolojilerin hızlı ve büyük ölçekli yükselişi, bakıra olan talebi de artırıyor. Sonuçta her bir devre elemanında ve her bir elektronik cihazda bakır büyük bir rol oynuyor ve yerine aynı performansı sunan alternatif bir hammadde ise bulunamıyor. Eğer fiber internet kullanmıyorsanız, internete bakır kablo ile bağlanıyorsunuz demektir. Hatta internete bağlandığınız cihaz da, elektrik enerjisi almak için prize bakır kablo ile bağlanıyor. Bu basit iki örnek, bakırın günlük yaşamdaki ve teknolojideki önemini anlatmaya yeterli olabilir.
Bakır bulamazsak ne olacak?
Bakır rezervlerinin azalmasıyla ve nihai tükenişe önlem alınmaması nedeniyle dünyadaki bakır tamamen tüketilirse, elektronik herhangi bir cihazın üretimi de sonlanabilir ve sadece en önemli bileşenlere bakır ayrılabilir -tabii sadece bakıra bağlı kalınması durumunda-.
Nasıl önlemler alınabilir?
S&P raporuna göre bakıra olan talebin azaltılması için uygulanabilecek stratejilerden birisi, elektrifikasyona olan talebi azaltmak olabilir. Bununla birlikte bakır yerine aynı performansı vermeyen fakat hayatımızı devam ettirmemizi sağlayabilecek alüminyum gibi hammaddelere yönelinebilir. Ayrıca bakırın devamlılığının sağlanması için daha fazla maden kurulabilir, geri dönüşüm sürecine daha fazla odaklanılabilir. Tabii daha fazla maden kurulması, doğayı korumak için çabaladığımız ve teknolojiyi geliştirdiğimiz şu günlerde farklı bir tartışma da yaratacaktır.