Özellikle mafya kültürünün yaygın olduğu eski zamanları anlatan filmlerde oldukça çekici görünen klasik otomobiller bulunuyor. Söz konusu filmler mafya çevresinde dönse de bu arabaların güzelliğinden en az bir kere bahsedildiğini görürüz. Bugüne baktığımızda da aslında pek bir şey değişmiyor. Hâlâ çok sayıda kişinin hayallerini süsleyen klasik modeller bulunuyor.
Burada elbette en büyük rolü oynayan kısım görünüşleri. Uzun bir yapıda olan bu araçlar, estetik dokunuşlardan geçip çekici renklerle satışa sunuluyordu. Kısa süre içinde beyaz lastikler pazara girince de her zamankinden daha çekici hâle geldiler. Peki lastiklerin beyazla başlayan serüveni nasıl oldu da günümüzdeki siyah renge ulaştı? Gelin birlikte bakalım.
Bildiğimiz şekilde olan ilk arabaların üretildiği zamana gidiyoruz:
[GIPHY:6pZrqYSyENQlM2pBYA][/GIPHY]
1900’lerin başı olarak kabaca belirleyebileceğimiz bu dönemlerde otomobil sektörü daha emekleme döneminde bile değildi doğrusu. Onun yerine yeni doğdu diyebiliriz. Araçların menzili azdı ve rahat değillerdi. Özellikle de (sadece ülkemizde değil, her yerde) yolların durumu, parçaların çabuk aşınmasına sebep oluyordu.
Bu dönemde lastiklerde ise kauçuk kullanılıyordu:
[GIPHY:XzOYnvaTJmVeBZ36Og][/GIPHY]
Başlarda bir süre kauçuk karışımıyla ilerlendi. Fakat bahsettiğimiz yollar sebebiyle bu lastikler hızlı şekilde zarar görüyordu.
Bu yüzden de çok geçmeden, sağlamlığı artırmak adına lastik karışımının içine çinko oksit katıldı.
Bu madde beyaz renkli olunca da lastiklerde filmlerden alışık olduğumuz parlak beyaz rengi ortaya çıktı. Bu maddenin eklenmesiyle birlikte yol tutuşu artmış oldu. Durum böylece önceki sade kauçukta olduğundan daha iyi hâle geldi. Fakat bununla birlikte lastikler tamamen parlak beyaz olmuştu.
Elbette sorunumuz bu değil. Asıl sorun çinko oksit karışımlı lastiklerin pek de uzun ömürlü olmaması:
Bu sebeple de insanları sürekli masrafa sokan bu lastiklerden kurtulmak için yeni bir yöntem bulmak gerekiyordu.
Aranan kan, ‘karbon siyahındaymış’
[GIPHY:rSOlUndGrZGOvD5i07][/GIPHY]
1910’lu yıllarda B.F. Goodrich tarafından lastik karışımına katılan bu madde, lastiği güçlendirmiş ve kullanım ömrünü uzatmıştı. Aynı zamanda lastiklerdeki ısı birikiminin kontrol altına alınması da bu maddeyle sağlandı. Fakat bununla birlikte lastikler siyaha döndü (yani büyük kısmı).
Lastiklerin zemine temas eden kısmı siyah kalırken yanları beyaz bıraktılar: Tarz olsun diye değil (en azından başta)
[GIPHY:lIPRGaDtmoyxcvwQkm][/GIPHY]
Lastiklerin kullanımını daha verimli hâle getirmek için yapılan bu hesaplı hamle, 1900’lü yılların ortalarına kadar devam ettirildi. Öyle ki lastiklerin artık daha uzun ömürlü olması bir yana, araca estetik bir görünüm kazandırdığı da biliniyordu. Ama keşke her şey görünüşte kalmasaydı.
İyi de her şey güzel giderken ne oldu bu kenarları beyaz lastiklere?
- Zamanla beyaz alanlar yukarıdaki Corvette üzerinde görebileceğiniz gibi inceldi
1900’lü yıllar, neredeyse her ülke için zor geçmişti. Savaşlar, kıtlıklar, krizler ve daha niceleri insanlara farklı dönemlerde farklı zorluklar yaşattı. Fiyatların artmasıyla birlikte bu lastiklerin büyüsü de kaybolmaya başladı. Çünkü sürekli bakım yapmak gerekiyordu, fiyatları artmıştı ve bu gibi farklı sebepler yüzünden artık sadece Cadillac gibi lüks otomobil üreticilerinde görülmeye başladılar.
Hem üretici hem de alıcı için oldukça pahalılardı ve çabuk kirleniyorlardı:
Bunun yanında lastiklerin uzun ve sancılı bir üretim süreci vardı. Üretiminde zaman zaman hatalar olduğunda ise otomobil üreticileri bu lastikleri kabul etmiyor ve lastik üreticileri de zarar ediyordu.
Başta maliyet olmak üzere birçok farklı sebep yüzünden alıcıların ilgisi azaldı. Bu sırada tanıdık bir yüz yükselişe geçti:
Evet, hepimizin aşina olduğu siyah lastiklerden bahsediyoruz. Beyaz kenarlı lastikler kadar bakım gerektirmeyen ve kirlendiğinde onlar kadar kiri belli etmeyen bu lastiklerin temizliği için özel malzemeler gerekmiyordu. Bunlara nazaran beyaz olanlar için birbirinden farklı temizlik malzemesi edinmek şarttı.
Yani özetle başta karbon siyahının maliyetinden ötürü siyah lastik sahibi olmak lükstü:
[VIAIMAGE][IMAGE:/images/editor/default/0003/66/d16417da8edd36d6b6d9ae790a3b7b6575b7733b.jpeg][/IMAGE][VIA:Kelsey Tire][/VIA][/VIAIMAGE]
Daha sonra da anlattığımız gibi beyaz lastikler öne geçti ve lüks araçların o havalı görünüşlerine katkı sağladılar. Bu sırada yaşanan kıtlıklar ve krizler sebebiyle de siyah lastikler yükselişe geçti.
Günümüzde hâlâ klasik araçlar üzerinde onlarla karşılaşabilirsiniz. Fakat otomobil üreticileri ellerinde daha dayanıklı bir formül olmadıkça, sırf güzel göründüğü için (ki o da göreceli) daha dayanıksız bir modele dönmeyecektir. Gelişen teknoloji bize bu konuda hangi kapıları açacak bakalım. Düşüncelerinizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz.
Kaynaklar: 1, 2, 3