Bu kitap, Mısır’da Yeni Krallık (MÖ 1550 - MÖ 1070) döneminde popüler olmaya başladı. Kitabın içerisindeki bölümlerde, çoğunlukla kişilerin hakkında yazılmış bilgiler ve çeşitli büyüler yer alıyor. Hatta kitabın içindeki her büyünün, Mısır'a özgü konuşma dilinden kelimeler kullanılarak yazılmış olması araştırmacıların dikkatini çekiyor.
Bir de işin ilginç yanı, her mezardaki kitabın diğerinden farklı olması. Yani bu kitabı oluşturan tüm kopyalar, birbirinden farklı ve esrarengiz büyüler içeriyor. Peki bu büyüler tam olarak neyi ifade ediyor?
Aslında büyülerin tek bir amacı var: Ölülerin, yüce bir ruh olarak öteki dünyaya gitmesini sağlamak.
Mısırbilim profesörü Barry Kemp’e göre bu metinler, Mısırlıların ölümden sonraki hayata hazırlanmalarına yardımcı oluyordu. Bu kitaptaki büyüler, kim için yazıldıysa inanışa göre o kişi, yeraltı alemlerinde sonsuza kadar başarılı biçimde yaşayabiliyor. Hatta bu kitaptaki temel büyülerden biri, en bilinen Mısır tanrılarından biri olan, Güneş tanrısı Ra’nın önemini anlatan Büyü 17’dir.
[VIAIMAGE][IMAGE:/images/editor/default/0003/70/0aa80b89caed2419d36331a52afd478809d90725.jpeg][/IMAGE][VIA:Ölüler Kitabı- Büyü 17][/VIA][/VIAIMAGE]
Bu kitaptaki bazı bölümler, kişinin öteki dünyada nelerle karşılaşabileceğini de anlatıyor. Mesela kitaba göre, bir kişi, diğer aleme gitmeden önce dünyadaki eylemlerinin sonucu hakkında adalet tanrıçası Maat’a hesap vereceğini bilmeli ve ona göre hazırlanmalı. Bu metinlerde dikkat çeken bir diğer nokta da büyülerin cinsiyete özgü olmamasıdır. Büyüler hem erkekler hem de kadınlar için aynı mesajları veriyor diyebiliriz.
Ölüler Kitabı, yaşayanların ölümü anlaması için rehber.
Yani bu kitap, insanın ölüm korkusuna karşılık yatıştırıcı bir işlev taşıyor. Bunun yanında kitap, insanların bir nevi yaşarken, ölümün nasıl bir durum olduğu hakkında ön görü sahibi olmalarını ve buna göre önlem almalarını sağlıyor diyebilirim. Aslında Mısır’da bedenlerin mumyalanması anlayışı da bu büyülerin yazılması ile aynı amacı taşıyor. Bunların hepsi, kişilerin öldükten sonraki hayatlarını kontrol etmek istemeleriyle alakalı.
Ayrıca araştırmacılar, bu büyülerin sadece öldükten sonra değil, yaşarken de kullanıldığını ifade ediyor. Mısırbilimciler, büyülerin içeriğinde, günlük hayatın ötesinde aşkın/yüce deneyimler yaşamaya yönelik sihirler ve ayinler olduğunu ifade ediyor. Büyülerin çoğunda, dünyada nasıl kullanılacaklarına dair talimatlar bile bulunuyor. Bu da zannımca şu demek oluyor: Kişiler günlük rutinlerinde, bu metinlerde yazan ritüelleri kullanıyor ve ölüm, artık bu kişiler için endişe verici bir durum olmaktan çıkarak günlük hayatın normal bir parçası haline geliyor.
Araştırmacılar, bu büyülerin tanrısal bir güce ulaşma isteğinden doğduğunu da düşünüyor. Bu kitapla ilgili ilginç bir bilgi daha vermek gerekirse; büyülerin hepsinin el yazmaları üzerine yazılmamış, bazılarının mumya bandajlarına, mezar duvarlarına da yazılmış olması. Hatta Tutankhamun’un (Mısır firavunlarından biri) altından yapılmış ölüm maskesine bile büyü yazılmış olduğu söyleniyor.
Mısır’ın esrarengiz yönlerini keşfetmek, konunun ilgilisi olanları her geçen gün daha da heyecanlandırıyor. Mısır ile ilgili sürekli farklı bir gizemin gün yüzüne çıkıyor oluşu, bu medeniyeti oldukça ilgi çekici kılıyor. Sizce de öyle değil mi?
Kaynaklar: Live Science, Britannica