Bugün yapılan NVIDIA etkinliğinde oyun ve yazılım dünyasına yön verecek olan RTX 4000 serisi ekran kartları tanıtıldı. Özellikle serinin en üst model ekran kartı olan RTX 4090’ın RTX 3090 TI’dan 2 ila 4 kat daha güçlü olması ise fazlasıyla dikkat çekti. Tanıtımda ayrıca yeni ekran kartlarına özel olan DLSS 3.0 teknolojisi de tanıtılmıştı.
Tabii ki NVIDIA sunumunda sadece ekran kartları tanıtılmadı. Kaliforniyalı teknoloji devi, yapay zekâ, otomasyon ve Metaverse alanındaki çalışmalarını da bu etkinlikte duyurdu. Gelin hep birlikte NVIDIA’nın tanıttığı bu devrimsel özelliklere yakından bakalım.
Omniverse ve dijital ikizler
NVIDIA’nın CEO’su Jensen Huang’ın etkinlikte ekran kartlarının ardından bahsettiği ilk konu Omniverse projesi ve dijital ikizler oldu. Omniverse, geleceğin Metaverse’ünü oluşturmak kullanılan bir hizmet aslında. Bu hizmet sayesinde şirketler ve kişiler, gerçek zamanlı simülasyonlar ve dijital ikizler ile geleceğin dünyası olarak adlandırılan Metaverse’ü inşa etmesini mümkün kılıyordu.
Şirket ayrıca tüm Omniverse sistemlerine uzaktan erişebileceğiniz ve bu hizmetleri proje arkadaşlarınızla birlikte ortaklaşa sürdürebileceğiniz Omniverse Cloud isimli hizmeti de kullanıcılara sunduklarını açıkladı. Bu sistem sayesinde yazılım geliştirme kitlerini, LLM hizmetlerini ve yapay zekâ avatar sistemlerini kolayca kontrol edebilecekler. Şirketler ve kullanıcılar, bu hizmetleri kullanarak ihtiyaçlarına göre fabrikaların, şehirlerin ve hatta gezegenlerin dijital ikizlerini oluşturabilecek ve sistemlerini orada test edebilecekler.
DALL-E’yi gölgede bırakacak teknoloji: Nemo LLM
Son zamanlarda herkesin dikkatini çeken DALL-E isimli yapay zeka, yazdığınız kelimeleri sizler için görsellere dönüştürmesi ile biliniyor. NVIDIA’nın tanıttığı Nemo ise bunu bir üst seviyeye çıkartıyor. Tasarımdan tutun da karmaşık bilimsel problemleri çözmeye, uzay görüntülerini analiz edip kimyasal bileşenleri yeniden tasarlamaya kadar neredeyse her konuda başarılı olan Nemo, NVIDIA’nın yeni geliştirmeleri sayesinde karmaşık kullanımından sıyrılarak çok daha kolay ve zahmetsiz bir şekilde kullanılabilecek.
Bu hizmetlere ek olarak finans, sağlık ve eğitim alanlarında da kullanılabilecek olan Nemo, 530 milyar parametreye sahip ve bu parametreleri ihtiyaçlarınıza göre işleyebiliyor. Son yılların en büyük ve gelişmiş yapay zekâsı olarak bilinen OpenAI GPT-3’de ise bu sayı sadece 175 milyar parametre.
Otonom sürüşte bir sonraki seviye: Drive Thor işlemcisi
Son yıllarda sürekli olarak otonom sürüş sistemlerine yatırım yapan NVIDIA, Orin isimli otonom araç işlemcisi ile bu yatırımların hakkını vermişti. Daha sonra Atlan işlemcileri tanıtılmış ancak çip krizi nedeniyle asla üretilememişti. Şirketin CEO’su Jensen, NVIDIA’nın geliştirdiği en son otonom sürüş işlemcisi ve yazılımı olan Drive Thor sistemini tanıttı. Drive Thor, otonom araçlardaki park, güvenlik, yol tanıma ve tabela tanıma, bilgilendirme ve 3D modelleme çiplerinin yapabildiği her işlemi tek başına yapabiliyor.
Tanıtımda gösterilen kısa videolarda Drive Thor, bağlı olduğu otomobillerde muhtemel kaza senaryolarını önceden fark ederek sürücüyü uyarıyor ve kazanın yaşanmaması için gerekli durumlarda müdahale edebiliyordu. Jensen yaptığı açıklamada, bu işlemcinin tamamen otonom araçların çalışma şekillerine yön vereceğine ve otonom araç endüstrisinde bir devrim yaratacağını belirtti.
İnsansı robotlar üretmek için en ideal işlemci: Jetson Orin
Yapılan etkinlikte robot ve otomasyon endüstrisini değiştirecek bir diğer teknoloji olan Jetson Orin işlemcileri de tanıtıldı. Bu işlemciler otonom robotlarda kullanılmak üzere tasarlandı. NVIDIA’nın Ampere mimarisini kullanan Orin işlemciler, belirli görevleri yapması için tasarlanan otonom robotların belirli sınırlar içerisinde (ve yazılımlarının sınırları içerisinde) kısmen de olsa özgür olabilmelerinin önünü açıyor. Örnek olarak A noktasından B noktasına gitmek isteyen bir otonom robot, yolunun üzerinde bir engelle karşılaştığı zaman kendisine verilen sınırlar içerisinde alternatif bir yol buluyor ve ne olursa olsun B noktasına ulaşıyor.
Tanıtımda Orin işlemcili sera robotlarının uygun güneş ışığı için bitkilerin yerini yapılan hesaplamalar doğrultusunda otonom olarak değiştirdikleri gösterildi. Tabii ki bu işlemcilerin kullanım alanı sadece endüstriyel alanda değil. Orin işlemcileri sağlık, inşaat, üretim, depolama ve konaklama alanlarında da kullanılan robotlarla uyumlu olarak tasarlandı.
Yapay zekalar ve sohbet botlarını gerçek insandan ayırt edemeyeceğiz: Omniverse ACE
Etkinliğin belki de en çok dikkat çeken tanıtımlarından birisi ise NVIDIA’nın Omniverse ACE teknolojisi oldu. "I am AI" (Ben yapay zekayım) sloganıyla tanıtılan bu sistem, karmaşık işlemler kullanmaya gerek kalmadan kullanıcı dostu bir arayüz ile sohbet botları, avatarlar ve yapay zekalar oluşturmanıza imkân sağlıyor.
Omniverse ACE ile oluşturulan ilk yapay zekâlarından olan Violet de bu tanıtımda gösterildi. Violet’in sesinin, görünüşünün ve hatta bilgileri değerlendirip işleme kapasitesinin bile Omniverse ACE yazılımı sayesinde mümkün olduğu açıklandı.
Peki siz NVIDIA’nın tanıttığı bu teknolojiler hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce bu teknolojiler gerçekten de geleceğe yön verebilir mi? Fikirlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın.