Tankerler su, gaz veya çeşitli maddeler taşıyan araçlardır. Tanker adında aynı göreve sahip olan gemiler olsa da bugünkü odağımız karayollarındaki tankerler. Sıvı veya gaz taşıyan tüm tankerler ek üretim maliyetlerine rağmen silindirik yapıda üretiliyorlar.
Tankerler en nihayetinde bir araçtır ve yollarda şerit içerisinde gidebilmelidirler. Dolayısıyla diğer tüm taşımacılık araçları gibi ince ve uzun yapıda olmalıdır. Aynı zamanda hem güvenlik hem de yönetmelikler gereği belirli yüksekliği geçemezler. Bu şartlar altında tankerler için en ideal şekil silindirdir.
Silindir şeklinde olmasının en basit sebebiyle başlayalım: İçindeki sıvıyı tamemen boşaltmak.
Tankerin silindirik yapısı, boşaltma sırasında içerisindeki sıvıyı en alt seviyesinde bir çizgi halinde toplanmasını sağlar. Bu hat üzerindeki en ufak bir eğim de istenilen noktadaki vanaya içerisindeki tüm sıvıyı yönlendirebilir.
Eğer tankerler konteyner şeklinde yapılsaydı kenar ve köşelerde kalacak sıvıya erişim mümkün olmayacaktı.
Silindirik yapının bir diğer avantajı, daha yüksek basınçta gaz depolayabilmek.
Tankerler sıvı dışında çeşitli gazları da yüksek basınçta taşımaktadırlar. İçerisinde basınç bulunan dairesel yapılar, yalnızca eksenel germe kuvvetine maruz kalırken, köşeli yapılar ek olarak bükülmeye de karşı koymaya çalışırlar. Bu yüzden dairesel yapılar basınca daha dayanıklıdır.
Aynı sebepten; basınçlı gazları depolamak konusunda küre şekli, silindirden üstün olsa da, küre şeklinde tankerler yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden dolayı pek uygulanabilir değiller.
Peki nedir bu dalgakıranlar ve ayakta seyahat ederken tutunmamızla ne ilgisi var?
[GIPHY:V1lqxDPDRfn5S][/GIPHY]
Bir toplu taşıma otobüsünde olduğumuzu ve ayakta yolculuk yaptığımızı düşünelim. Neden tutunuruz? Sonuçta tutunmasak da otobüsün kapıları kapalı olduğu sürece otobüsün içinde kalmaya ve hedefimize doğru ilerlemeye devam edebiliriz. Ancak otobüs ivmelenirken savrulmamak, daha doğrusu savrulup hasar almamak için tutunuruz.
Yolculuk sırasında tutunup tutunmamamız, bize etki eden kuvvetleri değiştirmez ancak üzerimizdeki etkilerini bir hayli değiştirebilir. Bu durum fizikteki momentumun korunumu yasasıyla açıklanabilir.
[GIPHY:o65WgXSDBVY1G][/GIPHY]
En özet haliyle; tutunmamanız ve otobüs içinde savrulup etrafa çaprmanız durumunda size çok çok kısa bir zaman diliminde -anlık olarak- uygulanacak etkiyi, tutunarak zamana yaymış oluyorsunuz. Kaldıramayacağımız kadar ağır bir yükü parçalara ayırıp daha uzun sürede ama kolaylıkla taşımak da bu durumun bir diğer örneği olabilir.
Şimdi bir de otobüs açısından düşünelim. Otobüs içerisinde sabitlenmeyen her şey (siz de dahil), ivmelenme sırasında etrafa savrulur. Bu durum sadece savrulan cisim için değil, otobüs için de tehlikelidir. Çünkü hem otobüse hasar verebilir hem de otobüsün hareketini etkileyecek düzeyde olup kazaya sebep olabilir.
[GIPHY:xT5LMDwqFuSfkEmqeA][/GIPHY]
Tankerlerdeki dalgakıran da tamamen aynı mantığa dayanmaktadır.
Dalgakıran bulunmayan bir tankerin içerisindeki sıvı, ivmelenme sırasında tankerin içerisinde özgürce hareket edebilecek ve tankerin iç duvarlarına hızla çarpacaktır.
Tonlarca sıvı taşıyan bir tanker, ani fren yaptığında içerisindeki sıvı ilk anlarda tankere hiçbir etkide bulunmaz ve öne doğru yığılmaya başlar.
Ta ki sıvı artık tankerin önünde gidecek bir yer bulamayana kadar. Bu sırada frenleme yapan tanker sanki arkasından bir araç çarpmışçasına öne atılır ve bu durum oldukça risklidir.
Dalgakıranlar, içerideki sıvının ivmelenme anında toplu halde ivmeye ters yöndeki etkilerini hafifletirler. Aynı miktardaki etkiyi zamana yayarak daha stabil bir hareketi mümkün kılarlar.