Milyonlarca yıl boyunca Dünya'da yaşamlarını sürdüren tarih öncesi hayvanların birçoğu, iklim değişiklikleri veya ilk insanların onları öldürmesi gibi sebeplerle bir daha ortaya çıkmamak üzere gezegenimizden kayboldular.
Aslında tam olarak hepsi kayboldu diyemeyiz. Çünkü birazdan sizin de göreceğiniz gibi, bazılarının torunları hâlâ aramızda geziyor!
İlk olarak, tarih öncesi hayvanlara nasıl ulaşabildiğimize bakalım.
Bilim insanlarının yaptığı arkeolojik kazılar sayesinde tarih öncesinde yaşayan hayvanların kemiklerine, dişlerine ve nadir de olsa korunmuş vücutlarına ulaşmak mümkün.
Bu vücut parçalarından yola çıkarak hayvanların türlerine, boyutlarına, beslenme tiplerine, aralarındaki ilişkilere ve neye benzediklerine dair çıkarımlar yapılabiliyor. Az sonra inceleyeceğimiz hayvanlar ise oldukça ilginç.
En büyük zırhlı memeli: Gliptodon
Dev Armadillo olarak da bilinen Griptodon'un yaklaşık 10.000 yıl önce yaşadığı tahmin ediliyor. Dinozor boyutunda ama kaplumbağa gibi bacaklara sahip, komik görünümlü bir hayvan kendisi.
Bu sevimli ama boyutundan dolayı bir o kadar da korkunç memelinin habitatı ise Güney Afrika bataklıkları. İlk insanların gelmesiyle hem eti hem de kabuğu için avlanarak neslinin tükendiği tahmin ediliyor.
En büyük uçan canlı: Hatzegopteryx
Bu türe çok benzetilen Quetzalcoatlus ismindeki hayvanla farkları tam olarak tespit edilemediğinden ikisi de yaşamış en büyük canlı olarak sayılıyor. Harry Potter'daki yaratıkları andıran Hatzegopteryx'in kanat boyu ise 10-11 metre arası!
Kilosuna dair bilgiye ulaşılamasa da boyuna göre bir tahmin yapıldığında birkaç yüz kilo olduğu düşünülüyor. Romanya, Transilvanya ve Hatzeg Havzası'nda yaşadığı bilinen Hatzegopteryx, aynı leylek gibi bir kayalığın üzerinde durarak balıklarla ve karadaki küçük hayvanlarla avlanıyor.
En büyük etçil memeli: Andrewsarkus
Yaklaşık 45 milyon yıl önce bugünün İç Moğolistan tarafında yaşamış olan Andrewsarkus, ayak fosili ve kafatasının bulunmasıyla gün yüzüne çıkıyor. Kafatasının boyutu ise, 56 cm genişliği ve 83 cm uzunluğu ile devasa! Vücut uzunluğu burnundan pelvisine kadar 3.4 metre iken yerden sırtına kadar olan yüksekliği 1.8 metre.
En az 1000 kg olduğu tahmin edilen gelmiş geçmiş en büyük etçil memeli Andrewsarkus'un neredeyse 100 yıldır yeni fosillerine ulaşılmaya çalışılıyor. Ayrıca kafatası şu anda New York'taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde sergileniyor.
En büyük maymun türü: Gigantopithecus
Gigantopithecus'un kalıntılarının bulunmasıyla Koca Ayak efsaneleri tekrardan konuşulmaya başlamıştı. Hatta bazı araştırmacılar Gigantopithecus'u Koca Ayak Yeti'ye bağlamak için çok uğraştılar ancak vücut tasvirleri bu varsayımı geçersiz kıldı.
Maymun türleri arasında en büyüğü olarak sınıflandırılan Gigantopithecus'un ortalama 3 metre olduğu tahmin ediliyor. Boyut olarak günümüzdeki torunları gorillere benzeseler de alt çeneleri orangutanlarınkine daha yakın. Çin, Hindistan ve Vietnam'da yaşadığı düşünülen Gigantopithecus; otçul hayvanlar arasında.
Korkunç memeli: Deinotherium
Baktığınızda fillerin dedeleri olduğunu tahmin edebileceğiniz Deinotherium'un kelima anlamı "korkunç canavar". Yaklaşık 20 milyon yıl önce Afrika ve Avrasya bölgelerinde yaşamış Deinotherium'un otobur olduğu biliniyor.
5 metre boyu ve 4-5 ton ağırlığındaki bu filleri günümüzdeki fillerden ayıran özellikleri çenelerinden aşağı doğru kıvrılan kavisli dişleri. Dişlerini nasıl kullandıklarına dair birçok teorinin arasından en kabul gören ise, ırmak kıyılarında uyuyan bu hayvanların dişleriyle kendilerini yere monte etmeleri.
En büyük böcek: Meganeura
Yaklaşık 300 milyon yıl önce gezegenimizde yaşam süren Meganeura, günümüzdeki yusufçukların akrabası. Yusufçuk dediğimize bakmayın, Meganeura böceklerinin kanat uzunlukları 65-75 cm arasında!
1880 senesinde keşfedilen bu böceğin bugünkü yusufçuklar gibi diğer böceklerle beslendiği düşünülse de büyüklükleri göz önüne alındığında menülerinde başka çeşitlerin de olduğu tahmin ediliyor.
Balık Çağı'ndaki en vahşi yırtıcı: Dunkleosteus
Dunkleosteus, 358 milyon yıl önce Ohio'yu kaplayan sığ bir denizin hükümdarıydı. 6 metre uzunluğa ve 1 tondan fazla ağırlığa sahip bu eklembacaklı balığın kalın ve kemikli plakalardan oluşan devasa kafatasının yanında kendi kendine keskinleştiren diş benzeri çıkıntıları bulunuyor.
En vahşi ve yırtıcı hayvanlardan biri olan Dunkleosteus, tarih öncesi köpek balıklarını bile tuzağına düşürebilecek özelliklere sahip. Kemikleri şu anda Ohio'daki Cleveland Doğa Tarihi Müzesi'nde sergileniyor.
- Kaynaklar: ToughtCo, Prehistoric Wildlife, Prehistoric Fauna, Geology Page, Cleveland Museum of Natural History