Neredeyse hepimiz bu imza kampanyalarına katılıyoruz, destek veriyoruz. Ancak bu imzaların nereye gittiğini, ne amaçlandığını pek çoğumuz bilmiyoruz.
Peki tek ‘tık’la attığımız bu imzalar ne kadar geçerli? Gerçekten internette herhangi bir yere değil de “Bu kampanyayı imzala” yazısına tıklamamız bir şeyleri değiştirebilir mi? Tüm bu düşüncelerimizin, sorularımızın cevabı oldukça basit.
Bu imzaların kanunen bir geçerliliği yok.
[GIPHY:p8gfcVLLBKubwcb2dp][/GIPHY]
X sayıya ulaşırsa gerçekleşeceği söylenen bu imzaların ulaştıkları sayının aslında çok da bir önemi yok. Zira bu imzaların kanunen herhangi bir geçerliliği de yok. Bu şekilde toplanan imzaların geçerli olabilmesi için kampanyaya katılan kişilerin elektronik imza kullanması gerekiyor.
Birçok sitede ise kampanyayı imzalamanız için sizden adınız, soyadınız, yaşadığınız il ve e-posta adresiniz isteniyor. Vermiş olduğunuz bu bilgilerle de yalnızca "Ben de bu kampanyaya destek veriyorum" demiş oluyorsunuz.
Geçerliliği olmayan imzalar, dolayısıyla herhangi bir kurum veya kuruluşa da iletilmiyor.
Biraz önce de dediğimiz gibi; elektronik ve ıslak imza dışında herhangi bir yere tıklayarak imzaladığınız imzaların herhangi bir geçerliliği yok. Yani atılan imzaların belgelenip bakanlıklara, belediyelere, valiliklere verildiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Tabii ki bu oldukça mantıksız olurdu.
Öte yandan ilgili makamlara teslim edilmek üzere hazırlanan belgelere yalnızca kişilerin ad-soyadlarının yazılması da biraz garip olurdu. Ancak yine de birçok açıdan bu kampanyaların faydaları olduğunu söylememiz gerekiyor.
Sosyal medyanın gücünü gerçek anlamda görüyoruz.
Çevrenizdeki insanlara şöyle bir bakın. Arkadaşlarınızdan, ailenizden sosyal medya kullanmayan kaç kişi var? Belki 1-2 kişi aklınıza gelebilir. Ancak sosyal medya kullanımı her geçen gün artıyor. Üstelik yediğimiz yemekler, kullandığımız bakım ürünleri, giydiğimiz kıyafetler ve daha birçok şey sosyal medyada gördüklerimize göre değişiyor. Yaşanan birtakım olaylarda ise sosyal medya bizi değil, biz sosyal medyayı değiştiriyoruz.
Bir anda baktığımız, paylaştığımız her şey ‘o’ olayla ilgili hale geliyor. İşte burada da kampanyalar devreye giriyor. Her ne kadar imza olarak bir anlamı olmasa da söylemek istediklerimizi daha yüksek sesle söylememize yardımcı oluyorlar. Herkesin paylaştığı, yüz binlerce insanın aynı fikirde olduğu olaylar, gündem yaratarak ilgili makamlar için de harekete geçirici bir etki yaratabiliyor.
Sosyal medya üzerinden tek bir fotoğrafı yüzlerce, binlerce insan paylaşsa bile tam bir sayı belirlemek mümkün olmazken kampanyalar sayesinde aynı fikirde olduğunuz kaç insan daha olduğunu görebiliyorsunuz. Yani elinizde somut bir veri oluyor.
Bu somut veriler zaman zaman davalarda da kullanılabiliyor.
Her ne kadar imzaların kanunen bir geçerliliği olmasa da konuyla ilgili açılan davalarda ilgili kurum veya kişiler "Benim gibi düşünen X kişi var" demek amacıyla kampanyaya katılan kişilerin dosyasını PDF olarak mahkemeye sunabiliyor.
Bazı sitelerde kampanyayı imzalamakla kalmayıp bağış da yapabiliyorsunuz.
Bu amaçla kullanılan birtakım sitelerde kampanyayı imzaladıktan sonra “XX TL göndererek destek olabilirsiniz” seçeneği çıkıyor ve dilerseniz buradan yaklaşık 40-50 TL’den başlayan miktarlarda bağış yapabiliyorsunuz. Tabii dilerseniz binlerce liralık bağış da yapabilirsiniz.
Ancak bu kampanyalara yaptığınız bağışlar çoğunlukla doğrudan ilgili kurum, kuruluş veya kişiye değil; imza attığınız siteye gidiyor. Toplanan miktarın da doğru bir şekilde ilgili yerlere iletilmesi ise sitenin sorumluluğuna kalmış oluyor. Biliyorsunuz ki sosyal medya ve internet üzerinden herhangi bir konuda yardım toplamak için alınması gereken izinler ve belgeler var. Bu sebeple bağış yapmadan önce kabul ettiğiniz metinleri dikkatli okumanızı tavsiye ederiz.