Bebeklik belki de insan hayatının en garip ve gizemli dönemi. Bebekler dünyayı nasıl görüyor? Nasıl algılıyor? Dikkatlerini ne çekiyor, beyinleri hangi durumda nasıl çalışıyor?
Bunlar gibi sayısız soru için yıllardır pek çok araştırma yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Ancak araştırmalar bebeklerle yapıldığı için o kadar da kolay olmuyor. Örneğin bir bebeği MRI'da görüntüleyerek beynini incelemek, uyanık bir bebeğin sabit durmasının ya da istenen komutları uygulamasının zorluğu yüzünden oldukça kısıtlayıcı. Neyse ki her şeye rağmen bilim insanları pek çok soruya cevap bulmuş durumda.
Başlangıçta her şey bulanıktı, sonra görmeye başladık
Doğduktan sonraki ilk birkaç ayımızda gözlerimiz fonksiyonel olarak görüyor olsa da beynimiz henüz gelen verileri işleyecek bilgiye ve beceriye sahip değildi. Bu yüzden görüşümüz kısıtlıydı ancak zamanla gelişmeye başladı.
İlk iki - üç günlük süreçte uzaklığa bağlı olarak yüzleri seçebilsek de 30 cm'den daha uzakta olan yüzleri de seçemiyorduk ve bulanık görüyorduk, renkleri ise tam olarak ayırt edemiyorduk ve siyah beyaz tonlarda görüyorduk.
Bir ay içinde daha uzaktaki yüzleri bulanık da olsa seçmeye başladık. Ancak renkleri ayırt etme konusunda henüz çok da yol katedememiştik. Görüşümüzde gri, siyah, beyaz tonları hakimdi.
Renkler hayatımıza giriş yapmaya başladı…
İkinci aya geldiğimizde güçlü kırmızı ve yeşil tonları zayıf da olsa seçebilir hale gelmiştik. Ağırlıklı olarak siyah - beyaz ya da sepya tonlarda görsek de görüş açımızdaki bazı nesnelerin daha farklı renkleri olduğunu ayırt edebilir durumdaydık. Uzaktaki nesneleri görme konusunda da biraz daha iyileşmiş olsak da yine de belli mesafeden sonrasını bulanık görmeye devam ediyorduk.
İlk 6 ayda neredeyse bir yetişkin kadar görmeye başlasak da 12 aya kadar bu süreç bulanıklığın azalarak daha uzaktaki nesnelerin seçilebilmesi ve renklerin giderek belirgin hale gelmesi şeklinde devam etti ve 1 yaşımıza geldiğimizde artık bir odanın içindeki tüm nesneleri, kişileri ve renkleri seçebilir hale geldik.
Gözlerimiz ışığa duyarlıydı, ara ara yönünü şaşırıyordu…
Yeni doğmuş bir bebekken gözlerimiz ışığa karşı aşırı hassastı. Bu yüzden gözlerimizi parlak ışıkta açmaya çok eğilimli değilken loş ışıkta daha cesur davranıp gözlerimizi açabiliyorduk.
Tabii bir de henüz gelişmemiş göz kaslarımız nedeniyle zaman zaman gözlerimiz yönünü şaşırıp şaşı bakabiliyordu. Fakat bu, kaslar gelişene kadarki süreçte normal kabul edilen bir durumdu.
Kısa bir video ile tüm bu süreci daha iyi anlayabilirsiniz;
Yale Baby School, MIT Technology Rewiev, American Optometric Association, Nemours Foundation Kids Health