Dünya üzerinde çok büyük patlamalar yaşandı. İnsanlar tarafından yapılan atom bombaları, dinozorları yok eden devasa meteor derken Dünya'mız çok büyük patlamalara şahit oldu. Ancak şimdi tüm bu patlamaları unutun ve bilinen evrenimizin ilk anını, yani Büyük Patlama'yı hayal edin.
Gözünüzde canlanan sahne ne? Bir insanın gözlerinin şahit olabileceğinden trilyonlarca kat daha büyük bir patlama mı? Böyle bir patlamanın oluşturacağı ışık, ısı ve yıkıcı gücü düşünün. Böylesine büyük bir patlamanın arkasında bir enkaz bırakması gerekir değil mi? Peki gerçekten öyle mi? Büyük Patlama tam olarak nerede yaşandı? O zaman sizler için seçtiğim şarkıyı açın ve evrenimizle ilgili belki de hiç düşünmediğiniz bir yolculuğa çıkın.
Büyük Patlama (Big Bang), aslında tahmin ettiğimiz gibi bir şey değildi.
[GIPHY:LOB1dB5sX1oZUtd2ZA][/GIPHY]
Aslında Big Bang dediğimizde herkesin hayalindeki şey tam olarak yaşanmamış olabilir. İnsanların böyle düşünmesinin sebebi yaşanan bu olaya "Büyük Patlama" denmesinden kaynaklanıyor. Evrenin arkasında bıraktığı bir krater yok çünkü tahmin ettiğimiz gibi bir patlama yaşanmadı. Bunu bu şekilde öğrenmek belki hayal kırıklığı yaratmış olabilir, ancak gerçekte olan şey patlama değil bir genişlemekti.
Büyük Patlama terimi nasıl ortaya çıktı?
Big Bang, yani Büyük Patlama teriminin tam olarak karşılığını vermediğini söyledik. Aslında bu terim 1949 yılında BBC'de yayınlanan "Eşyanın Tabiatı" isimli bir radyo programına katılan İngiliz Fizikçi Fred Hoyle'un konuşmasından geliyor.
Büyük Patlama aslında "tekillik noktası" denilen bir noktadan genişlemeyi açıklayan kozmolojik bir model.
[GIPHY:h6v5s2Nz0IKnS][/GIPHY]
Bilim insanları tarafından kabul gören teoriye göre evren, belirli bir zamanda sıcak ve yoğun bir noktadan, yani tekillik noktasından genişliyor.
Patlama yaşanmamış olsa da Büyük Patlama'nın nerede yaşandığını biliyoruz. Üstelik çok yakınımızda.
Belki de hayallerimize sığmayacak kadar büyük bir patlama yaşanmadı ama yine de bu tekillik noktası nerede diye sorabilirsiniz. Bu konuda bir cevabımız var: Big Bang, şu anda bu satırları okurken bulunduğunuz alanda gerçekleşti. Ya da ben bu satırları yazarken, Güneş'imiz gezegenleri sakince kendi yörüngesinde tutarken durduğu alanda gerçekleşti Big Bang.
Noktalarla kaplı bir balon hayal edin.
Evrenimiz, bir patlamanın içindeki maddeleri fırlatması gibi genişliyor gibi düşünülebilir, ancak aslında evreni bir balon olarak hayal etmek çok daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Evrenimizi Dünya, Güneş, siz, Andromeda Galaksisi ve evrendeki tüm diğer her şeyin birer nokta olarak yer aldığı bir balon olarak hayal edin. Balon henüz şişirilmemişken bütün o noktalar yan yanadır. Şişirildiğinde ise sürekli olarak birbirinden uzaklaşırlar.
Evreni sürekli başka bir şeyin içine genişleyen bir alan olarak görüyoruz, ancak aslında evren bir bütün halinde genişliyor. O sebeple Büyük Patlama'nın bulunduğu yerde sadece bildiğimiz elementler yer almıyordu, iki galaksi arasındaki milyonlarca ışık yılı boyutundaki o dev boşluk da Büyük Patlama'da o tekilliğin içerisindeydi.
Bizi oluşturan her şeyle biz de oradaydık.
Tüm konuyu toparlamak gerekirse Büyük Patlama dediğimiz şey bize sandığımızdan daha yakındı. Görmenizi sağlayan gözleri oluşturan atomlar, şu an oturduğunuz sandalye, bize bir yuva olan Dünya, Dünya'mızı ısıtan Güneş, gözlemlenebilir evrenimizde gördüğümüz veya göremediğimiz her şey, o ana tanıklık ettiler.
Günümüzde ulaşmak için milyonlarca yıl ışık hızında seyahat etmemiz gereken yıldızların, galaksilerin belirli bir noktada yanımızda olduğunu bilmek insana garip hisler yaşatabiliyor. Sizlerin bu konudaki düşüncesi nedir? Yorumlarda buluşalım.
Kaynaklar: Forbes, PHYS, Ask an Astronomer, Futurism