Trafik, bugün hepimizin ortak sorunlarından bir tanesi. Kimi zaman trafik ışıkları, kimi zaman meydana gelen bir trafik kazası, hepimizin hayatından saatler çalıyor. İşin bir de çevre boyutu var. Trafiğin akması için yaptığımız şerit şerit yollar, çalınan kornalar ve otomobillerden salınan gazlar hem çevre kirliliğine hem de milyonlarca kilometrekarelik alanların heba edilmesine yol açıyor.
Peki dünya üzerindeki tüm yolları yerin altına taşısak ne olurdu? Avrupa'nın önde gelen üniversitelerinden bir tanesinde coğrafya eğitimi veren bilim insanı Bradley Garrett'ın "büyülü" olarak nitelendirdiği plan bir gün gerçekleşir mi? Bu içeriğimizde, yolları tamamen yer altına taşımanın doğaya ve trafiğe olan etkilerini inceleyeceğiz.
2018 yılı araştırmalarına göre dünyada 64.285.009 km yol var. Bunların tamamını yerin altına taşısak ne olur?
Lojistik sektörü ile ilgili küresel çapta araştırmalar yapan SCMO isimli bir şirketin 2018 yılında yaptığı bir araştırmaya göre dünya üzerindeki asfaltlı yolların uzunluğu, 64 milyon 285 bin 9 kilometre. Bu mesafeyi en doğusu ile en batısı arasındaki mesafe 10 bin kilometre olan Rusya'ya oranlarsak, dünyadaki tüm yolları gidebilmeniz için Rusya'nın en doğusundan en batısına kadar 6.428 kez gitmeniz gerekir.
Üstelik bu mesafe her gün biraz daha artıyor. Giderek yoğunlaşan şehirleşme, idari yönetimleri yeni yollar yapmak zorunda bırakıyor. Buna paralel olarak trafikteki araba sayısı da artıyor. Yapılan araştırmalar, 2040 yılına geldiğimizde trafikte 2 milyardan fazla araba olacağını gözler önüne seriyor. Bu da dünyanın herhangi bir yerindeki trafiğin, yüzde 50 civarı artmasına yol açacak. Yani şu an "yayla" gibi olan yollar, ilerleyen yıllarda yetmeyecek.
Beyin fırtınası yapalım: Yollar yer altına taşınırsa hem insanlık hem de doğal yaşam için önemli fırsatlar yakalanmış olur!
[GIPHY:3oKIPxgr4hwY0fzG24][/GIPHY]
Dünya üzerindeki tüm yollar yerin altına taşınacak olursa gezegenimiz üzerinde devasa bir boşluk oluşacaktır. Bu boşluk daha fazla tarım ve hayvancılık fırsatı demek. Ayrıca doğal yaşam için de daha geniş bir alana sahip oluruz. Yolların yer altına alınması, gezegenimize çok daha fazla sayıda güneş paneli yerleştirmemizi de sağlar. Böylelikle elektrik üretimi, her zamankinden çok daha kolay hale gelir.
Yolların yer altına taşınmasının etkileri bunlardan ibaret değil. Yol yapımları için sayısız ağaç kesiliyor. Bu da oksijen dengesini bozuyor. Yaşadıkları ortamdan olan hayvanlar, göç ettikleri yerlerde hayata tutunamıyorlar. Ve hatta bazıları yol üzerinden karşıdan karşıya geçerken, bir aracın çarpması neticesinde ölüyor. Tüm bunlarla birlikte, bazen yol yapmak için akarsu yollarını da bozuyoruz. İşte bunları bir araya getirdiğimizde, yolların yerin altına taşınmasının gerçekten de harika bir proje olduğunu düşünebilirsiniz.
Uzmanlar, yolların yer altına taşınması hakkında ne düşünüyor?
Ulaşım profesörü Rachel Aldred tarafından yapılan açıklamalara göre yolları yer altına almak o kadar da kolay bir iş değil. Yukarıda bahsettiğimiz tüm avantajları kabul eden bilim insanı, unutulmaması gereken çok önemli riskler olduğunu ifade ediyor. Peki nedir bu riskler?
- Sel.
- Trafik kazaları.
- Tahliye.
- Suçlar.
- Havalandırma.
- Şehirlerin yeniden yapılandırılması.
- Maliyet kaynaklı sorunlar.
Prof. Aldred tarafından yapılan açıklamaya göre yolların yer altına alınması için tüm mühendislik imkanlarının seferber edilmesi gerekiyor. Özellikle de sel, trafik kazaları nedeniyle meydana gelebilecek yangınlar ve havalandırma, diğer her şeyden daha önemli. Bunların bir sonucu olarak da insanları tahliye etmenin yollarının önemine vurgu yapan bilim insanı, tüm detayların düşünülmesi gerektiğini söylüyor. Ancak bunlar çözülse bile yüksek maliyetler, halihazırda bulunan altyapı sistemleri (kanalizasyon, metro vs.) ve işlenebilecek suçlar, yolları yer altına taşıma fikrinden vazgeçilmesi için yeterli.
Üstelik trafik sorunu da çözülmeyecek!
[GIPHY:jbQOD5Av5YLRWQgKRV][/GIPHY]
Rachel Aldred, her şeyin detaylıca hesaplanıp yolların yerin altına taşınması durumunda, trafik sorununun hiçbir çözüme ulaşmayacağına vurgu yapıyor. Zira bilim insanına göre bu tür bir projede yeryüzünde olan tüm otomobiller, yerin altına taşınmış olacak. Yeryüzünde yaşadığımız trafik sıkışıklığı da arabalarla birlikte yer altına inecek...
Peki ne yapmalı?
Ulaşım profesörü tarafından yapılan açıklamaya göre yapılması gereken tek şey, toplu taşıma araçlarındaki kaliteyi artırıp, insanlar için daha da cazip hale getirmek. Sadece bu yöntem, insanların kişisel taşıtlar yerine toplu taşımayı tercih etmesine yarayacak ve trafik sorunu da nispeten çözülmüş olacak...