Osmanlı Döneminde Başlamasına Rağmen Çağdaş Türk Edebiyatını Bile Etkilemeyi Başaran Servet-i Fünun Dergisi Dönemi Yazarları ve Özellikleri

Türk edebiyatını şekillendiren pek çok olay, dönem ve yayın vardır. Şüphesiz bunlar arasında en dikkat çekenlerden bir tanesi Edebiyat-ı Cedide edebi hareketinin çıkardığı Servet-i Fünun dergisidir. Osmanlı’nın son yıllarından Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar devam eden Servet-i Fünun dergisi dönemi, yazarları ve özellikleri nelerdir gelin tüm detaylarıyla inceleyelim.

Çok değil birkaç on yıl öncesine kadar ülkemizde çıkan edebiyat dergileri popüler isimlerin kaleme aldığı anlamsız yazılardan değil, gerçek anlamdaki edebiyatçıların eserlerinden oluşuyordu. Bu eserler belirli bir görüş çerçevesinde oluşturuluyor ve dönemin aydınları arasında tartışmalar yaratıyordu. İşte bunlardan bir tanesi olan Servet-i Fünun dergisi, Edebiyat-ı Cedide edebi hareketinin bir uzantısı olarak yayımlanıyordu.

Osmanlı’nın son yıllarında edebiyat hayatına başlayan Servet-i Fünun dergisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına kadar yayımlanmaya devam etmiştir. Kendilerine özgü bir edebi görüş çerçevesinde eserler veren yazarların yanı sıra dergide ekibin örnek aldığı Fransız yazarlardan da çeviriler yayımlanmıştır. Gelin Türk edebiyatını etkileyen Servet-i Fünun dergisi dönemi, yazarları ve özellikleri nelerdir yakından bakalım.

Hiç bilmeyenler için, Servet-i Fünun nedir?

Servet-i Fünun, 1891 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde yayın hayatına başlamış ve 1944 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin erken dönemine kadar yayımlanmış bir edebiyat dergisidir. Servet-i Fünun için Edebiyat-ı Celile olarak adlandırılan bir sanatçı topluluğunun yayın organıdır demek mümkün. Bu topluluktan daha sonra Fecr-i Ati, Milli Edebiyat, Yedi Meşaleciler gibi farklı hareketler doğmuştur.

Servet-i Fünun dergisi nasıl ortaya çıktı?

II. Abdülhamid dönemi Osmanlı’nın istibdat dönemi olarak adlandırılır. Herkes şüpheli ve her şey kısıtlıdır. Bu dönemde gayrimüslim Dimitris Nikolaidis tarafından Servet isimli bir gazete çıkarılmaktadır ve gazeteye bir ek yapılmak istenir. Ahmet İhsan Tokgöz, ilk kez 27 Mart 1891 günü Servet gazetesinin eki olarak Servet-i Fünun dergisini çıkarmıştır. 

Servet-i Fünun dergisi ilk zamanlar batıdaki bilimsel gelişmeleri paylaşan günlük bir gazete eki olarak çıkıyordu. Daha sonra dergi yayın hayatına haftalık olarak devam etmeye başladı ve içeriği genişletilerek edebi konulara da yer verilmeye başlandı. Tokgöz, Recaizade Mahmut Ekrem’in öğrencisi olduğu için onun kafiye biçimi derginin asıl yapısını oluşturuyordu.

1896 yılına kadar Servet-i Fünun dergisinde bilimsel haberler, güncel olaylar, edebi yazılar ve hatta magazin haberleri birarada veriliyordu. O yıl her şey değişti ve derginin yazı işleri müdürlüğüne Tevfik Fikret getirildi. O günden sonra artık Servet-i Fünun dergisi tam anlamıyla edebi bir kimlik kazanmış oldu ve Edebiyat-ı Cedide topluluğunun yayın organı haline geldi.

Kimler kimler yok ki? İşte Servet-i Fünun yazarları ve şairleri:

  • Tevfik Fikret
  • Cenap Şahabettin
  • Hüseyin Cahit Yalçın
  • Ahmet Hikmet Müftüoğlu
  • Celal Sahir Erozan
  • Süleyman Nazif
  • İsmail Safa
  • Halit Ziya Uşaklıgil
  • Hüseyin Siret Özsever
  • Safveti Ziya
  • Ahmet Şuayp
  • Ali Ekrem Bolayır
  • Hüseyin Suat Yalçın
  • Süleyman Nesip
  • Ahmet Reşit
  • Faik Ali Ozansoy
  • Mehmet Rauf

Servet-i Fünun yazarları ve şairleri denilince akla bu isimler gelse bile Edebiyat- Cedide topluluğu dışından da dergide yazıları olan isimler olmuştur. Örneğin Ahmed Rasim, Nabizade nazım, Mahmud Sadık, Emrullah Efendi, Besim Ömer, Özdemir Asaf gibi sayısız ismin dergide yazı ve şiirleri yayımlanmıştır.

Türk yazar ve şairlerin yanı sıra Servet-i Fünun dergisinde Alexandre Dumas, Alphonse Daudet, François Coppée, Théodore de Banville, Jules Verne ve Paul Bourget gibi isimlerin tercüme eserleri de basılmıştır. 

Servet-i Fünun dergisinin isim değiştirmesi ve en sonunda kapanması:

Tanzimat edebiyatına bir tür başkaldırı olarak çıkan Servet-i Fünun dergisi uzun zaman pek çok genç ismi bünyesinde toplamayı başardı. 1900 yılında Tevfik Fikret’in yerine derginin yazı işleri müdürlüğüne geçen Hüseyin Cahit’in Fransızcadan çevirdiği Edebiyat ve Hukuk makalesi nedeniyle Servet-i Fünun bir süre kapatıldı.

II. Meşrutiyet sonrası Servet-i Fünun yeniden canlandı. Birinci Dünya Savaşı sırasında dört yıl boyunca tek bir sayı bile basılmadı. Cumhuriyet ile birlikte yeniden canlanan dergi milliyetçi yazarları bünyesinde toplamaya başladı ve Harf Devrimi sonrası Uyanış adını aldı. 25 Mayıs 1944 tarihli 2461. sayısı ile de okuyucularına veda etti. 

Servet-i Fünun dergisi eski bir dönem gibi görünse bile çağdaş Türk edebiyatını şekillendiren Cahit Sıtkı Tarancı, Ziya Osman Saba, Burhan Arpad, Halikarnas Balıkçısı, Selâhattin Enis Atabeyoğlu, Sabahattin Kudret Aksal, Samim Kocagöz, Cahit Külebi, Ahmet Muhip Dıranas gibi sayısız ismi yetiştirmiş ve edebiyat dünyamıza kazandırmıştır. 

Servet-i Fünun dönemi özellikleri:

  • Sanat sanat içindir anlayışını benimsemişlerdir.
  • Avrupa, özellikle de Fransa etkisi altında kalmışlardır.
  • Toplumsal konulara değinmemişlerdir.
  • Aruz ölçüsünü esas almışlardır.
  • Hayalleri uzak ülkelere gitmektir.
  • Şiir ve düz yazıyı birbirine yakınlaştırmışlardır.
  • Sone ve terza rima nazım şekillerini dilimize kazandırmışlardır.
  • Az bilinen sözcükleri kullanmakla övümüşlerdir.
  • Halktan kopuk oldukları için salon edebiyatı olarak anılmışlardır.
  • Anlamı bütüne yayan anjanbman tekniğini kullanmışlardır.
  • Hayali bir dünya kurdukları söylenir.
  • Fransızca tamlamaları Arapça ve Farsça üzerinden Türkçeye uygulamışlardır.
  • Devrik, eksiltili ve Türkçe yapısına uygun olmayan cümleler kurmuşlardır.
  • Karamsarlık, ruhsal bunalımlar, umutsuzluk gibi temalarda eserler vermişlerdir.
  • Batılı Türk edebiyatının en önemli örnekleri bu dönemde verilmiştir. 

Servet-i Fünun dergisi uzun soluklu bir dönem olduğu için aslında bu genel özelliklerin daha çok Tevfik Fikret’in yazı işleri müdürü olduğu dönemi kapsadığını söylemek mümkün. Çünkü o dönemin istibdat şartlarında sanatçılar var olan düzenden bıkmış, kendilerine özel bir dünya kurmuş ve halktan uzaklaşarak Avrupa’yı kendilerine örnek almışlardır.

Birinci Dünya Savaşı ile birlikte batının çirkin yüzünü gören sanatçılar, Türkiye Cumhuriyeti de kurulunca çok daha milliyetçi bir çizgiye geçmişlerdir. O dönemin yazar, şair ve diğer sanatçılarına baktığımız zaman Türk kültürü ile gurur duyan eserler kaleme aldıklarını görürüz. Çünkü sorun yöneticilerdir.

Servet-i Fünun döneminin en temel özelliğinin aslında batı edebiyatı ile Türk edebiyatını başarılı bir şekilde harmanlamaktır diyebiliriz. Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde Servet-i Fünun dergisinde yayımlanan eserler zaman zaman fazla batılı olsa bile genel olarak Türk edebiyatının geleneklerinin batılı tarzda yansıtılması üzerine kurulmuştur. 

Türk edebiyatının en önemli devirlerinden birinin yaşandığı Servet-i Fünun dergisi dönemi yazarları ve özellikleri nelerdir sorusunu yanıtlayarak bu dönem hakkında bilmeniz gereken detaylardan bahsettik. Servet-i Fünun dönemi, yazarları ve şairleri hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.