Tek kişilik bir eylem olmayan yani sonuçlarından sadece aldatan kişinin sorumlu olmadığı aldatma eylemi, evlilik veya ilişki içerisinde bulunulan kişiye karşı yapılmış ahlaki olmayan bir davranıştır. Aldatmanın günümüzde artış göstermesi ve boşanmaların en önemli nedenlerinden biri olması, bu konu hakkında daha çok araştırma yapılmasını gerektiriyor.
Aldatmada kırılan güven çoğu zaman onarılamaz derecede yaralanır. Yeni bir partnerle yeni bir birliktelikte dahi önce bir güven problemi yaşanır ve akılda hep şu soru kalır: Ya tekrar başıma gelirse?
Bazı şeyler gerçekten çocukluğumuzda gizli olabilir.
Her bir bireyin aldatma nedeni farklı olsa da bazı ortak sebepler bulunuyor. Kadınlar ve erkekler için ortak olduğu düşünülen madde ise anne-baba ile kurulan güvensiz bağlanma.
Farklı bulgular olsa da Eda Kaya Örk'ün "Bağlanma Kuramı Çerçevesinde Aldatma ve Boşanma" başlıklı derleme çalışmasında bulduğu sonuçlar, bebeklikteki bağlanmanın yetişkin romantik ilişkilerini de yordadığı yönünde. Yani yazara göre bebekliğinizde size bakım veren kişiyle güvenli bir bağ kuramadığınızda yetişkin romantik ilişkileriniz bundan kötü etkileniyor.
Birçok araştırmada aldatmanın tanımının, kadınlar ve erkekler için aynı olmadığı ve kişilerin, aldatma eylemini kendilerince meşrulaştırmaya çalıştıkları görülmüş. Örneğin duygusal bir konuşmayı kadınlar aldatma sayarken birçok erkeğe göre bu normal olabiliyor. Bunun yanında kadınların daha duygusal ağırlıklı nedenlerle aldattığı düşünülüyor.
Hiçbir neden, aldatmayı meşrulaştırmaz fakat kadınlar, genellikle takdir edilmediklerinde aldatabiliyorlar.
Buradaki yazara göre kadınlar yeterince takdir edilmediklerinde ihmal edildiklerini ve görmezden gelindiklerini hissediyorlar. Bu düşünce de kadınlarda sevilmediği hissinin oluşmasına ve birliktelikteki yerini sorgulamasına zemin hazırlıyor.
Duygusallık ve samimiyet eksikliği, kadınların aldatmasına neden oluyor olabilir.
Uzmanlara göre kadınlar cinsellikle beraber yoğun duygusal etkileşimin de olduğu birliktelikleri tercih ediyorlar. Bunların eksikliği de kendilerini değersiz hissetmelerine neden oluyor.
İlgi eksikliği, kadınlara yalnız hissettirdiği için onları aldatmaya itiyor olabilir.
[GIPHY:aaCiRigQGTlfZECV5P][/GIPHY]
Birlikteliklerde her iki tarafın da beklentileri vardır. Kadınların beklediği şey ilgi olabilir. Bu ilgi kişiye göre değişse de eşlerinin kendileriyle yeterince ilgilenmediklerini, kendilerine zaman ayırmadığını düşünen kadınlar; yalnız hissediyor ve bu yalnızlık da onlara aldatmayı kurtuluş çaresi olarak gösteriyor olabilir.
Erkeklerin, aldatmalarını normalleştirmeye çalışmak için söyledikleri nedenler var fakat bunlar gerçek nedenler olmayabilir.
Birçok erkek kendi yaptığını normalleştirmek için ya diğer erkeklerin de aynı şeyleri yaptığını ve bunun normal olduğunu söyler ya da yaptığı şeyin zararsız olduğunu evliliğindeki problemlerin onu buna ittiğini söyler. Bunların daha derinine indiğinizde ise altta farklı dinamiklerin yattığını görebilirsiniz.
İlişkinin sorumluluğu ağır gelebilir.
[GIPHY:dSkXQ9sNbUDyIe09mb][/GIPHY]
Hepimiz hayatımızda birçok problemle karşılaşırız. Bir ilişkinin varlığı ise yanında bambaşka problemler getirebiliyor. İlişkinin beraberinde getirdiği bu problemlerle sağlıklı baş etme yollarını bulamayan ya da bunları tercih etmek istemeyen erkeklerin alkolü ve aldatmayı bir kaçış olarak kullandıkları düşünülüyor.
Değersizlik inancı da birçok şeyi tetikleyebiliyor.
Kendini eşine layık görememek de bir aldatma sebebi olabiliyor. Bir çözüm aramayan fakat bir kaçış arayan erkeklerin aldatma eylemine daha sık başvurdukları görülüyor.
Uzmanlara göre özellikle orta yaş krizlerinde kendini daha değerli hissetmek için erkekler bu yola başvuruyorlar. Ya da bunlardan biraz daha farklı olarak kişi, ilişkiyi bitirmek istiyor ama kendi öz güveni yetersiz olduğu için karşı tarafın bitirmesini sağlayacak davranışlarda bulunuyor olabilir.
Beklentilerdeki dengesizlik istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Önceliği kendisi olan kişinin karşı taraftan beklentisi çok olur. Karşı tarafın kendi beklentilerini yerine getirmediğini fark ettiğinde özellikle sosyal desteği ve aile desteği yoksa bu durum aldatmayla sonuçlanabiliyor.
Beklentisi eşinin kendisinin tüm ihtiyaçlarını karşılaması olan erkekler, bunun olmadığını gördüklerinde ihtiyaçlarının karşılanabileceğini düşündükleri bu yeni ilişkiye doğru veya yanlış demeden yönelebiliyorlar.
Aldatmak hiçbir zaman tek yol değildir.
Mutsuz olunan bir birliktelikte eşine sadakatsizlik yapmak bir yol fakat olumsuz bir yol. Çift terapisi, ilişkideki sorunları düzeltmek için doğru bir yol olarak seçilebilir.
Sorunlar her yol denenmesine rağmen çözülemememişse, partnerimize karşı dürüst olmak ve ayrılık veya boşanma yolunun; onun güvenini kırmaktan, onu ve kendimizi küçük düşürmekten daha sağlıklı bir yol olabileceğini unutmayalım.