Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin beşinci gününde bölgedeki iletişim sorunları halen yaşanmaya devam ediyor. GSM operatörlerine yönelik tepkiler büyüyerek sürmeye devam ederken bugün kritik bir röportaj gerçekleştirildi.
Turkcell CEO’su Murat Erkan, Cüneyt Özdemir’in yayınına katılarak açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamalarda öne çıkan başlıklar şu şekildeydi:
“Eğer şebeke çökmüş olsaydı sosyal medya uygulamalarına erişim 0 noktasında olurdu”
Murat Erkan, Twitter sayesinde enkaz altından pek çok kişinin kurtarılması konusuna değinerek “Biz bir Amerikan şirketine methiyeler diziyoruz, bu şebekeyi kullanarak insanları kullandığını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cüneyt Özdemir’in “Diyorsunuz ki biz olmasaydık insanlar göçük altında kalacaktı” yorumunu ise şu şekilde cevapladı:
“Ben onu söylemiyorum, şunu söylüyorum. Bu uygulamalar, eğer ki şebeke çökmüş olsaydı sıfır noktasında olurdu (erişim açısından). Ben sıfır görmüyorum. Hatta artış görüyorum.”
“Şu anda önceliğimiz iletişimi kabul edilebilir seviyeye çıkartmak”
“Şu andaki önceliğimiz fatura kesmek değil. Şu anda önceliğimiz iletişimi kabul edilebilir seviyeye çıkartmak. Bizim derdimiz bir an önce kendi kontrol ettiğimiz alanları çözmek. Ben enerji problemini çözemem, ben yolu açamam, havaalanını işler hale getiremem, fırınım yok ekmek üretemem.
Herkes öncelikle kendi alanındaki işleri yaparsa bu afeti çok daha hızlı bir şekilde atlatırız.”
“Sıcak yerinde oturup klavye başında yazan...”
“Oradaki vatandaşların bizimle ilgili her ne varsa başımızın üstüne. Az diyorlarsa biz daha çoğunu yapalım. Bizim buradaki şeyimiz gerçekten, hani böyle evinde sıcak yerinde oturup klavye başından yazan, ne istiyorsa, ne yapıyorsa.”
Deprem anında iletişime ne oldu?
Erkan, bölgede deprem öncesine kadar 3.400 adet iletişim istasyonu olduğunu, ilk depremin olduğu saat 04.17’de bunlardan 1.600’ünü kaybettiklerini açıkladı. 260’ı yıkılarak bir daha kullanılamayacak hale geldi. Bu istasyonlarından 1200’e yakını ise geri getirildi.
Fakat istasyonlar, bölgede elektrik olmaması nedeniyle aktifleştirilemedi. Ayrıca o bölgede operasyon yapan Turkcell çalışanları da depremden etkilendi, enkaz altında kalanlar, yakınlarına koşanlar oldu.
CEO, bunun üzerine bölgeye ciddi bir insan kaynağı göndermeye başladıklarını ifade etti. Jeneratörleri de hızlıca bölgeye ulaştırmak için hızlıca aksiyon aldıklarını ve 1300 civarı jeneratörü bölgeye konuşlandırdıklarını ifade etti.
Dronecell açıklamaları:
“Biz ilk projeye başladığımızda projeyi test ettik ve gördük ki bu 30-35 dakika havada kalabilen, hizmet verebilen bir ürün.”
Turkcell CEO’su, şu anda geçtiğimiz gün havalandığı açıklanan Aksungur İHA’sı ile bu imkânı ve hizmet süresini 50 saate çıkarabildiklerini paylaştı. Ayrıca kapsama alanının 50 kilometreye ulaştığını belirtti.
“110 bin kilometrekarelik bir alanda drone ile çözeceğim demek, bu teknolojiyi bilen bir insanın bunu düşünmemesi lazım. Drone’u çok spesifik bir alanlarda kullanılması için geliştirdik.”
Baz istasyonları neden binaların tepesinde? Bu depremde ders alındı mı?
“Cüneyt Bey, şebeke teknolojisi öyle bir şey ki, baz istasyonu koymadan iletişim sağlama şansınız yok. Baz istasyonunu nereye koymanız lazım? Müşterinizin ona erişebileceği, görebileceği yerlere.”
Baz istasyonlarının depreme dayanıklı binalara konulup konulmaması tartışmasına ise cevabı şu şekildeydi:
“Bizim baz istasyonlarını koyduğumuz yerlerde insan yaşıyor. Baz istasyonlarımız insanlardan değerli şeyler değil. İnsan o binanın içine giriyorsa, baz istasyonu da koyabilmem lazım oraya.”
CEO, şehir dışında ve bina tepesinde olmadan, kule şeklindeki 34 baz istasyonunun sadece 2’sinin kullanılamadığını paylaştı.
Gelecekteki baz istasyonları ve alınabilecek önlemler konusunda bir açıklama yapılmadı.